Zor olduğunu biliyorum translate English
2,478 parallel translation
Dinle, zor olduğunu biliyorum. Özellikle senin için.
Listst, I know this is hard, especially for you.
Mr. Reston, sizin için ne kadar zor olduğunu biliyorum ama her saniye önemli.
Mr. Reston, I know how hard this is, but every second counts.
Bunu söylemenin zor olduğunu biliyorum ama yapman gerek.
I know it's going to be hard to tell her, but you have to.
Bayan Taylor, bunun sizin için çok zor olduğunu biliyorum. Ama David'in düşmanı olup olmadığını biliyor musunuz?
Mrs. Taylor, I know this is very difficult for you, but do you have any idea if David had any enemies, or problems with...
Zor olduğunu biliyorum ama bir süre daha dayanmalısınız.
I know this is hard, but I need you to deal with this a little while longer.
Senin için bu konuda konuşmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum ama, annen seni en son nerede sikti?
Now, I know this is very difficult for you to talk about, but where was the last time your mother fucked you?
Ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I know how difficult this is.
Üzgünüm, zor olduğunu biliyorum ama bunu sormak zorundayım. Bilmiyorum.
Do you think we might be able to get the Commissioner to lean on the paper?
O öküzü havada tutmanın zor olduğunu biliyorum, ama onun düşmesini istemeyiz, değil mi?
I know it's hard lifting that cow up in the air, but we don't want to drop her, do we?
Vaat edilen toprakları görüp tasmandan dolayı oraya girememenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ve bunun aramıza girmesini istemiyorum.
Look, I know how hard it must be to see the promised land and not be able to enter because of your leash, and I don't want this to come between us.
Zor olduğunu biliyorum ama gitmemiz lazım.
I know this is hard, but we have to move.
Senin için kabullenmesinin çok zor olduğunu biliyorum.
I know it's a lot for you to accept.
Sizin için çok zor olduğunu biliyorum ama onu adalet önüne çıkarmak zorundayız.
I know it's very hard for you but we gotta bring him to justice
Bu konuda konuşmanın zor olduğunu biliyorum ama bir kere daha gözden geçirmek istiyorum, tamam mı?
I know this is difficult to talk about, but I want to go through it one more time, okay?
Anlatmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I know how hard that must have been to say.
Daphne, bunun zor olduğunu biliyorum.
Daphne, I know this can be difficult.
Bakın, bakın. Bunun zor olduğunu biliyorum, ama çocuğunuzu geri getirmek için beraber çalışmamız gerek.
Look, look, I know this is hard, but we need to work together to get your son back.
Böyle zamanlarda konuşmanın, Ne kadar zor olduğunu biliyorum Ama kocanla en son ne zaman konuştuğunu bana söyler misin?
I know how difficult it is to answer questions at a time like this, but can you tell me the last time you spoke to your husband?
Senin için çok zor olduğunu biliyorum. Ama sen artık çocuk değilsin. Bana söz vermeni istiyorum.
I know life has been hard for you, but you're not a kid anymore, and I want you to promise you're gonna start living up to your potential.
Bak. Senin için zor olduğunu biliyorum.
Look, I know this is difficult for you.
Dana, bunun zor olduğunu biliyorum.
Look, Dana, I know this is hard.
Zor olduğunu biliyorum ama halletmen gereken kişinin kim olduğunu bilmeliyim.
I know this is hard, but I need to know who you were handling.
Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum, tamam mı?
I know how hard you're trying, all right?
Zor olduğunu biliyorum, ama onu bulduğumuzda Abby'nin giydiği kıyafetlere bakmalısınız.
I know this is difficult, but I need you to look at the clothes that Abby was wearing when we found her.
Bak, Doktor, bu şeyin içinde olduğunu anlamanın zor olduğunu biliyorum ama bir defa Jonas bunu açıkladığı zaman her şeyi anlayacaksın.
Look, Doc, I know it's hard to understand it's there, but once Jonas explains it to you, you'll see it.
Şimdi anlamanın zor olduğunu biliyorum ama hepsi benim suçum.
I know this is hard for you to understand, but this is my fault.
Bak, bunun zor olduğunu biliyorum, ama o resimdeki ben değilim, sensin.
Okay, I know this is hard, but I'm not the one in that picture, you are.
Bunun zor olduğunu biliyorum.
I know it's really hard.
Bak, Naomi'nin zor olduğunu biliyorum. Ama iki kişi gerçekten birbirinden hoşlanıyorsa, buna değer.
Look, I know Naomi is a lot of work, but if two people really like each other, then it's worth it.
Bunu kabullenmenin zor olduğunu biliyorum.
I know it's a lot to accept.
Zor olduğunu biliyorum ama sen sandığından daha güçlüsün.
I know it's a lot, but you're stronger than you realize.
Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I know how hard this must be.
Anlamasının zor olduğunu biliyorum.
I know it's hard to understand.
Bunun zor olduğunu biliyorum.
I know it's tough.
Karım şuanda beni boşuyor, yani ne kadar zor olduğunu biliyorum.
My wife's divorcing me at the moment, so I know how hard that is.
Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I know how difficult this was for you.
- Zor olduğunu biliyorum.
I know it's hard.
Bunun senin için zor olduğunu biliyorum.
I know this is difficult for you.
Bunun zor olduğunu biliyorum ama halk simgesi olmak babanın işi artık.
I know this is hard, but that's his job now... to be a public figure.
Zor olduğunu biliyorum.
I know it's hard.
Bunun zor olduğunu biliyorum ve karınız içinde başınız sağolsun.
I know this is hard and I am sorry about your wife.
Buraya gelmenin sizin için zor olduğunu biliyorum.
I know it must have been difficult coming in here.
Bunun senin için zor olduğunu biliyorum.
I know this must be hard for you.
Senin için ne kadar zor olduğunu, ne kadar korktuğunu biliyorum.
I know how difficult this is for you, how frightened you are.
Zor bir ihtimal olduğunu biliyorum ama gelmeni umuyoruz.
I know it's a long shot, but we were hoping you could join.
Bunların kabul etmesi zor şeyler olduğunu biliyorum.
I know it's a lot.
Zor bir durum olduğunu biliyorum ama Emmet trende gördüklerini anlatabilirsen bize çok faydası dokunur.
Listen, I-I know it's hard, but Emmett... If you can tell us anything you saw on the tram, it would be very helpful.
Bunların zor zamanlar olduğunu biliyorum.
We know this is a stressful time.
tüm bunları konuşmak için zor bir zaman olduğunu biliyorum.
I-I know this is a tough time to have to talk about all this.
Zor bir zaman olduğunu biliyorum ama müsait olduğunuzda kocanızın tıbbi kayıtlarını ve diş kayıtlarını almalıyız.
I know it's a very difficult time, but as soon as you're able, we're going to need your husband's medical and dental records.
Bunun beklenmedik olduğunu biliyorum ama zor zamanlardayız.
I know this was unexpected, but times are tough.