Zumba translate English

Zumba dansçılararı arasındaki başka bir yanlız adam içIn.

It's for mbowie zoomba, another lonely guy.

Bana Hali Zumba de.

Call me Hali Zumba.

Hali Zumba.

Hali Zumba.

Sen hazır mısın, kuzen Zumba?

Are you ready, cousin Zumba?

Yoga, zumba ve kickboks yapıyorum ben.

I do yoga and zumba and kick-boxing.

Gina Zumba'dan dönmeden önce evde olmalıyım.

I've got to be home by ten. Gina'll be back from Zumba.

Şu zumba dansını yap!

Do that zumba!

- Bu akşam ilk zumba dersimi alacağım.

Oh, I got my first Zumba class tonight.

Dana eskiden zumba yapardı ama senin pek hoşuna gidecek bir şey değil.

Dana used to Zumba, but that doesn't seem like that would be something you'd like to do.

- Selam, Zumba nasıldı?

- Hey, how was the Zumba?

Söylentiye göre gelecek dönem pilates ve zumbayla geçecek.

Rumor is the whole next semester is gonna be pilates or zumba.

Zumbada çok iyiyimdir.

I'm pretty good at Zumba.

Ayak banyosu var mı?

Foot scrubs? Zumba?

Peki ya Zumba?

Naughty channels?

- Alışverişe gidip kot almışsınızdır, Zumba dersine gidip sonra donmuş yoğurt yemişsinizdir.

There's no turning back now. You guys probably went shopping for jeans, took a Zumba class, stopped afterwards for a little frozen yogurt.

Birlikte zumpa yaparız.

We do zumba together.

Salı günleri Zumba dersi var.

He has Zumba class on Tuesday.

Gemma'nın öldüğü gece 8.15'de Zumba sınıfında olduğunu doğruladılar.

They confirmed you were at the 8 : 15 Zumba class the night Gemma was murdered.

Beş dakika içinde zumba derim var.

I have a zumba class in five minutes.

Salı geceleri Zumba Jesus yapılıyormuş.

Turns out they do Zumba Jesus on Tuesday nights.

Zumba.

Zumba.

Çünkü onu Zumba dersine götüreceğim, burada oturup üçünüzle konuşmaktan... bin kat daha cazip.

Because I'd like to take her to the Zumba class, which is something that I'd much rather be doing than talking to you three.

Zumba, Zumba.

Zumba, Zumba.

Zumba yapmaya başlamıştım.

I've taken up Zumba.

Hakim Zumba sınıfından çıktığında ona arama emrini imzalatıp yerel rehine dükkanlarını arayacağım.

Once the judge gets out of his Zumba class, I'm gonna get him to sign some warrants so that we can search local pawnshops.

Aynen, ve Dee Ann'de zumba * yaparken dizini incitti.

Yeah, and dee ann hurt her knee at zumba.

Benim de kasaba dışında zumba dersim var.

My Zumba class is out of town.

Zumba gibi.

Likes Zumba.

Şimdi Tennessee Titan'la çıkıyor, yeniden Zumba öğreniyor.

She's dating a Tennessee Titan, and she's back teaching Zumba.

Zumba dansını severim.

I like the Zumba.

Herkesin Zumba randevusuna mani değil çünkü.

Everyone else doesn't block book their Zumba.

Bu Cuma annemin yaşlı zumbası var.

This Friday, Mum's got Senior Zumba.

Artı günlük fitness sınıfları, yoga, pilates, zumba.

Plus daily fitness classes, yoga, spinning, zumba.

Bu Zumba'yı sevdim.

I love this Zumba.

- Size göre bir şey var ; zumba.

There is something that can help : zumba.

Ben Arthur. Birlikte dans edip zumba yapacağız.

My name is Arthur, and together we're going to dance and work out zumba!

- Zumba için gelmiştim. Yanlış oldu galiba.

- I think I'm wrong, I'm looking for the zumba.

- Doğru yerdesin.

- You are at the zumba now.

Şimdi de Zumbaya başlamış.

Difference of values... Zumba!

- Evet zumbalıyor...

Indeed she likes Zumba...

Psikoloğum hareketli olmamı söyledi. Şu Zumba bana iyi geldi.

My shrink asked me to practice some sports!

- Kıçını oynat yeter.

I love Zumba!

Uzmanlık alanı Zumba, ama toplu antrenman da yaptırıyor.

Her specialty is Zumba, but she also does do Bootcamp.

- Zumba migreni tuttu.

I've got a Zumba migraine.

Yarım saate zumbam var.

I got zumba in half an hour.

Bu sabah zumba dansı yaparken bayılmışşsın?

So, I see it happened this morning at a zumba?

- Zumba.

- Zumba.

Emekliler için Zumba * dersi veriyorum.

I better be going. I have to get up early.

Gitmeden önce...

I'm teaching a morning Zumba class for retirees.

- Annem Zumba mı başladı?

- Mom likes Zumba?

Bu ne gürültü yahu.

- Zumba all day!