English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zımba

Zımba translate English

371 parallel translation
Zımba, on tane kalem, Arabian Nights'ın karton kapaklı baskısı köpek kemiği, uzaktan kumanda
♪ Stapler, ten pencils ♪ ♪ Paperback copy of Arabian Nights ♪ ♪ Dog bone, remote control ♪
Ben de zımba presi kullanan birisi olduğunu bilseydim teklifini kabul ederdim.
And if I had known that you were just a punch presser... I... I would have accepted.
Şampanyayı sünger gibi emiyorsun ama ertesi sabah her nasılsa zımba gibisin.
It doesn't seem to matter how much champagne you soak up... you always feel great the next morning.
Silah olabilir veya oldukça büyük bir zımba aleti. - Oradaki arkadaşımız nasıl? - O ölü.
No one knows who I am here.
Sadece bir varil tel zımba eksik.
Wire staples, just short of a keg.
- Zımba gibisiniz.
- You use a light punch
Tam zamanlı zımba makineliğinin yanı sıra kediye grip bulaştırabiliyor.
Apart from being a full-time stapling machine, he can also give a cat influenza.
Zımba, Bay Clarke.
Stapling machine, mr. clarke.
- Zımba, Bayan Worral.
Stapling machine, mrs. worral.
- Zımba, Bayan Zambesi.
Stapling machine, mrs. zambezi.
Şurada köşede iki zımba deliği görüyorum.
And I see some staple holes here in the corner.
- Zımba dedim.
- The stapler.
Zımba kutuları, polis yağmurluklarıyla dolu sepet konvoyunuz olmuştur.
You have a motorcade of carts, complete with tow hitches and reflector raincoats, man.
Hişt, fısıldayarak, boşboğazlık yapma, zımba dili, çekiç dili, perçin dili.
Hush, whispering tongue, blabbering tongue, punching tongue, bludgeon tongue, hammer tongue, rivet tongue.
Ben zımba gibiyim.
I feel like a 100 dollars.
- Nokta zımba.
- Centre punch.
Yeterince zımba telimiz var mı?
Do we have enough staples?
İstediğimiz kadar zımba teli kullanabiliriz, bolca var.
We can rest easy on the staple front. We got plenty.
Benim derdim zımba telleri değil.
Staples isn't what I'm worried about.
Lütfen o zımba telini çamurluğumdan kaldırın.
Please remove the staple from my fender.
Birkaç yastık, duvar kağıdı ve zımba ile çok güzel şeyler yaptı.
It's amazing what she did with a few throw pillows some wallpaper and a staple gun.
Bu bebek zımba gibi!
This baby really packs a punch!
Birkaç tane daha zımba teli lazım.
We need more staples, pal.
Zımba!
Staples?
- Uh... Tel zımba mı?
Uh... that stapler?
İyice dinlenin, kısa zamanda zımba gibi olursunuz.
Have a good rest, and soon you'll be as right as rain.
İki yazım hatası var, kolonlar kaymış ve zımba yatay değil dikey.
There are two spelling errors, the columns are off, and the staple is vertical not horizontal.
Artık şu zımba tellerini alalım.
Let's just get those staples out.
Bunu kanıtlamak için zımba teli izlerin bile var.
You have the staple marks to prove it.
Bugün Van Halen'ın "Jump" ını ( zımba ) çaldılar
Well, today they played Van Halen's "Jump."
Sana da bir zımba.
And a stapler for you.
Ağzı bir zımba gibi.
She's got a mouth like a staple gun.
RL 90 zımba, lütfen.
RL 90 stapler, please.
zımba.
Staples.
Tel zımba olayı hariç.
Except for the stapler thing.
Üstüne bir zımba atalım.
Let's just stick a pin in it.
Ama bana zımba kafa demesini özlediğimi söylemeliyim.
I do kind of miss her calling me bullet head, though.
Çalılar zımba telindendi.
Thorns were made out of staples.
Belki zımba teliyle ona yardım edebilirsin?
Maybe you can help her with the punch line?
Peritonum kasları için 3,0 Vicryl ve cildi için zımba.
3.0 Vicryl for the peritoneum muscles and staples for the skin.
Maalesef yok, zımba gibiyim! Harika Çocuk, sen kusursuzsun.
I'm, I'm, I'm afraid I'm, uh, fit as a fiddle.
çekiçler, çiviler, mandallar, odun, asma kilitler, süveterler, delikli civatalar, raptiyeler, zımba makineleri, dikiş iğneleri, tahta kaşıklar, balık avlama malzemeleri zincirler, metal cetveller, lastik borular, spatulalar, ip, kınnap, el mengeneleri, S kancaları,
padlocks, pullies, eyeballs, thumbtacks, staple guns, sewing needles, wooden spoons, fishing tackle, chains, metal rulers, rubber tubings, spatulas, rope, twine, "C" clamps, "S" hooks,
Zımba tabancası.
Staple gun.
Kıçımda bir zımba var. "
There's a stapler in my ass. "
Adamın biri zımba tabancası sokmaya çalışmış.
Some guy was sneaking in a staple gun.
Zımba çizgilerini ipek iplikle Lembert dikişleriyle güçlendiriyorum.
Reinforce the staple lines with 4-0 silk Lembert sutures.
- McGyver federal mahzene..... sadece zımba ve kulak temizleme çubuğu kullanarak girmişti hatırlıyor musun?
Remember the MacGyver when he had to get into that federal vault using only a stapler and a Q-Tip? YES!
Masamdan tel zımba almış...
Took a stapler off my desk...
Aptal zımba.
( grunts ) Stupid stapler.
Adı Zımba.
His name's Spike.
Zımba!
Ooh, a stapler!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]