Âşkın translate English
64 parallel translation
Ölülerin âşkındansa yaşayanların âşkını tercih ederim.
Well, I prefer the love of life than the love of death.
İnanıyorum Âşkın getireceklerine hazırım
Oh, I believe I am ready For what love has to bring
İnanıyorum Âşkın getireceklerine hazırım
That Ijust can't hide Oh, I believe I am ready
- Âşkın içindi kesin!
- I'll bet it was for love!
Âşkın ne demek olduğunu, bildiğimi sanıyordum.
I thought I knew what love was
Ben ki âşkının bir esiri...
I'm a slave to your love.
Ben ki âşkının bir esiri...
I'm a slave to your love
Hayatının âşkının karın olacağı o ânı hissediyorsun.
You know how the moment will feel when your love agrees to be your wife.
Haley, sen ve Nathan'ın büyük bir âşk yaşadığınızın farkındayım ve benim de lisede böyle bir âşk yaşadığımı biliyorsun ama kimi zaman âşk solar ve bunu tüm kalbimle istiyorum ki, dilerim senin âşkın solmaz.
Haley, I know that you and Nathan are in love... and you know that I was also in love in high school. But, sometimes, love fades... and I just hope with all my heart that it doesn't fade for you.
Âşkın sesini içimizde duyarken, tacın ne önemi var ki?
What's a crown when love's voice speaks to us?
Casanova ile sayısız saatimi âşkın çeşitleri üzerine ve meleklerle nasıl tek bir vücut olunabilir diye tartışarak geçirdim.
I've spent countless hours alone with Casanova, pondering the ways of love and how it makes us at one with the angels.
Âşkını ve farkındalığını diğerleriyle paylaşabilirsin hatta diğer herkesten daha fazla.
There's nothing wrong with being blind. You can share your love and awareness with others..... maybe even more than others can.
Büyükannem senin ilk âşkın değil miydi?
Grandma wasn't your first love?
Gerçek âşkın...
Of true love
Lakin, âşkını sana gösterirken seni kaybetmiş.
But in this display of love, Monad lost you.
Hem âşkını hem de amacını kaybettin, neden yaşamaya devam ediyorsun?
You've lost your mission and the thing you love... so why do you want to live so badly?
Bir zamanlar âşkın olduğu anılara gömülür
Deep in the memory of what once was love
- O zaman âşkının peşinde ol.
Oh, shoot, man, you better just go for it then.
Bir âşkın başlangıcı nasıI olur bilirsin.
You know how it is at the beginning of a romance.
Bizi tehlikeye atan şey, Tom'a olan âşkın.
It's your love for Tom that puts us in danger.
Hayatının âşkını 36 saatte unutamazsın.
I mean, you don't get over a lifetime of love in 36 hours.
Brandon, klasik müzik senin gerçek âşkın gibi bir şey.
Brandon, classical music is... that's like your one true love.
Çünkü bilirsin, ilk âşkından kurtulamazsın derler.
Because, you know, they say you never get over your first love.
Bu âşkımın bir kanıtı.
It is a proof of love.
Ona olan âşkı hayatının en sağlıklı şeyiydi.
His love for her was the healthiest thing in his life.
Ama izniniz olursa süsleyip püslemeden anlatayım âşkımın hikayesini :
Yet, by your gracious patience I will a round, unvarnished tale deliver of my whole course of love :
Alçak adam, kanıtla âşkımın fahişe olduğunu!
Villain, be sure thou prove my love a whore!
Ey âşk, bırak tacını ve tahtını zorba nefrete.
Yield up, O love, thy crown and hearted throne to tyrannous hate.
- Âşkın, belirli bir amaç güttüğü çok nadirdir, Bayan Flint. - Bu çok şiirsel.
- That's very poetic.
Sen benim âşkımsın.
You're my lover.
Bir erkek ve bir kadının paylaştıkları umutsuz bir âşk ile ilgili.
A man and a woman share a desperate love.
Biliyorsun, hoca hanımın küçük âşk mektubu, buralara ulaştı özellikle de "Beni dilediğin zaman ara." kısmı.
You know, Tutor Girl's little love note you passed around earlier - the one that said, "Call me if you need anything... at all."
Belli insanların âşk hayatlarına verdiğim zararları telâfi edersem belki de Evren de benimkini düzeltir.
If I can fix the damage I've done to certain people's love lives, maybe the universe will kick in and fix mine.
Yaşasın âşkımız bırak... Sonsuza değin ve şevkâtli...
and let's live our love with future and compassión
Tutku dolu ve ateşli... Yaşasın âşkımız bırak... Sonsuza değin ve şevkâtli...
With fire and passión and let's live our love with future and compassión
Seni sıkı sıkı sarmanın içini tutkumla doldurmanın ve el ele tutuşmanın heyecanının tüm âşk acısını dindirdiğini bilmiyordum.
" I didn't know pain could go... hand in hand with excitement... - Hey! - With an urge to hold you...
En iyi arkadaşların âşk üçgeninden daha kötü ne olabilir?
Worse than the death wish best friend love triangle?
Belki de hayatımızın geri kalanında birlikte olmayacağız ama şu an hayatımda ilk kez âşkı hissediyorum ve bundan 20 sene sonra bu dövmeye baktığımda bana bugün nasıl hissettiğimi hatırlatacak ve sanırım bu benim için iyi bir şey.
Maybe we're not going to be together for the rest of our lives, but right now I'm in love for the first time and if I look at this tattoo 20 years from now, and it reminds me of how I feel today, I think I'll be okay with that.
"Böylece âşk da eskiden olduğu gibi kalsın!"
And so forget what love ere meant. "
"Birbirine gerçekten âşık olmuş iki genç insanın, güzel bir günün sabahında birbirlerine ilan-ı âşk etmelerinden daha güzel ne olabilir?"
"Can two young people who have truly fallen in love ever experience a more beautiful morning... than the one that follows their confession of love?"
Şunu bilmeni istiyorum ki bir âşk hayatının olmaması umurumda değil.
I want you to know that I do not mind that you do not have a love life.
Gae In, Tek taraflı âşk'ın avantajları nelerdir?
Gae In, you know the advantages of a one-sided crush?
Aslında, "âşk" kadını güzelleştiriyor.
Indeed like they say, women in love look their prettiest.
Babanın âşkı?
Daddy's love?
Nasıl Melanie âşk ile mücadele ediyorsa sen de yeni kariyer hayatınla mücadele ediyorsun ve aklın da bir suç üretiyor ve sen de onu çözmek zorunda olduğunu sanıyorsun.
Just as Melanie is struggling with love, you're struggling with this new career path, and your psyche has manufactured a crime you think you have to solve.
Ya kırar dizimi hayatımın âşkı Simon'ın dönmesini beklerim ki bu asla ben yaşlı, sarkmış bir kadın olana kadar gerçekleşmeyebilir.
Either I can sit back and wait for Simon, the love of my life, to return, which might not happen until I'm an old, withered woman...
Hayatımın âşkı sensin sersem.
You're the love of my life, dummy.
Beni tanırsın, ben pek tek bir gerçek âşk seven kız değilim.
You know me, I'm not really a one true love kinda girl.
- "Hayatımın âşkı sensin, sensiz ben ölürüm" saçmalığı.
- Just all the "You're the only one, I'll die without you" crap.
Neville 70'li yıllardaki âşk yuvalarını kimsenin bilmediğini söyledi.
Neville said no one knew about their secret'70s love nest.
- Senin âşk radarın bozuk.
- Your lovedar is broken.