Çapa translate English
395 parallel translation
Salon, Andrea Caddesi, 67 numara, parola "mavi tilki" Taverna, Schifferdamm, 11 numara, parola "çapa" Kafe, Wiener Caddesi, 212 numara, parola "mermer"
Salon, Andreastr., 67 password "bluefox" Tavern, Schifferdamm, 110 "anchor" Café, Wienerstr., 212 "marble" Andalusia Palace, Jochen Ave., 11 "pineapple" Pariser Platz, 10 "Venus"
Salon, Andrea Caddesi, 67 numara, parola "mavi tilki" Taverna, Schifferdamm, 11 numara, parola "çapa" Kafe, Wiener Caddesi, 212 numara, parola "mermer"
Salon, Andreastr., 67 password bluefox Tavern, Schifferdamm, 110 "anchor Café, Wienerstr., 212" marble Andalusia Palace, Jochen Ave., 11 "pineapple Pariser Platz, 10" Venus
- Çapa zincirleri ve aletler için.
- For anchor chains and tools.
- Çapa nerede?
- Where's the anchor?
Çapa, çapa.
The anchor, the anchor.
Çapa nerde? - Neden? Üst tarafta.
- Why, it's up forward.
Bu kir pas içindeki çapa zinciri kimin ola?
Whose anchor chain is that a-rattling like it's full of rust and roaches?
Kendimi bahçende, elimde çapa ot ayıklarken..... görebiliyorum. Cebimde 50 sent ve terliklerimle.
I can see myself roaming around your estate... with a weedsticker, 50 cents a week and a pair of new slippers for Christmas.
Ona, yanında 3 tane çapa ipi götürmesini söylemişler. Bir tanesi kenevirden, bir tanesi...
They told him to take three anchor ropes, one of hemp, one of...
Üçüncü çapa ipinin neden yapıldığını gayet iyi biliyorsun Kiloranlı.
And you know well what the third rope was made of, Kiloran.
- Bana gösterdiğin gibi çapa yaptım.
- I done the hoeing you told me to do.
Çapa mı?
Anchor?
Callahan, o çapa değil ki.
Callahan, that ain't an anchor out of the water.
O gece "Çapa ve Yunus" pub'da yalnız ben yoktum.
And don't forget I wasn't the only one in the Anchor Dolphin that night.
Sekiz ay öncesine, salı gecesi Çapa ve Yunus'a dönelim.
Supposing we go back about eight months. A Tuesday night. At the Anchor Dolphin.
Çapa ve Yunus'taki adamı senin öldürdüğünü söyledi.
He said you killed that man at the Anchor Dolphin. And then he..
" Çapa ve Yunus'taydım.
"It was in the Anchor Dolphin."
Anne. Bu sabah çapa kayıkta mıydı?
Mom. the anchor was on the boat this morning?
Çapa ile öldürüldüğü için mi böyle söylüyorsunuz?
Says he knows who was killed with an anchor?
- Şey, bir çapa ile öldürülmüş.
- He was killed with an anchor.
Çapa olduğunu nereden biliyorlarmış?
As you know that was with an anchor?
Cinayet silahı çapa mıydı?
An anchor was the gun?
Çapa çekildi, efendim!
Anchors aweigh, sir!
Ben öne geçip çapa zincirini takayım, siz burada arka tarafta kalıp... ne yapmanız gerekiyorsa onu yaparsınız.
Well, then, I'll just go up in the bow and hang off the anchor chain. You can stay back here in the stern and do whatever you have to.
Çapa oyunu için biletlerinizi alın.
Get your tickets for the anchor pool.
Aşağıda çapa oyunu için bilet satıyorlar.
They're selling tickets on the anchor pool down there. - Oh?
# Çapa ve tırmık Pulluk ve balta
Hoe and harrow, plough and axe,
Azores'te durduk. Kaptan sahile inip başka bir çapa aldı.
We stopped at the Azores... and the skipper went to shore and got another one.
Eğer çapa kullanıldıysa kaptan mutlaka bilir.
If the anchor was used the skipper would surely know.
Bunun kaydına sahip olduğunuzu umuyordum. Bir çapa alımıyla ilgileniyorum.
I was hoping you'd have some record, it's... about the purchase of an anchor.
Yol üzerindeki Azores'te durdunuz ve yeni bir çapa aldınız.
On the way you stopped at the Azores and bought a new anchor.
Mavi Çapa'nın hemen önünde.
Right outside the Blue Anchor.
İşte şimdi Jonah bir çapa misali gemiden atladı ve denize onu aşağıda bekleyen heybetli ağzın içine düştü.
Now behold Jonah... taken up as an anchor and dropped into the sea... into the dreadful jaws awaiting him.
- Başka şeyler unutulabilir ama çapa asla.
- Lose anything else, but not the axe.
Suyun üzerinde misin karanın üzerinde misin anlamak için çapa atıyorlar.
They drop an anchor down through the fog to see if you're over land or water.
- Öyleyse havada kalacağız ve adaya çapa atacağız. - Evet efendim.
- Yes, sir.
Çapa mürettebatının hazır olup olmadığına bakın.
See that your anchor crew is ready with the hook.
- Çapa ipinin yardımıyla.
- Down the anchor rope.
Mahkumlardan biri şu anda çapa ipinden aşağıya inmeye başladı.
One of the prisoners just started down the anchor rope.
Mahkumların biri çapa ipinden kayarak kaçtı. Muhtemelen diğerleri de öyle yapmıştır.
At least one of the prisoners escaped down the anchor rope, likely all of them!
- Çapa, çabuk demir at.
- The anchor! Throw the anchor! - Right!
Son model altı silindiri 11,5 santim çapa 14 santimlik uzunluğa sahiptir.
There, with the very latest six cylinder and a four-and-a-half inch bore and a five-and-a-half inch stroke.
Şimdi de çapa sıkıştı.
Now the anchor's stuck.
* Çapa aweigh, benim oğlum.
* Anchor aweigh, me boy
* Çapa aweigh
* Anchor aweigh
* Çapa aweigh, ben oğlan
* Anchor aweigh, me boy
Şu günlerde... sadece kürek ve çapa döven taşralı bir demirciyim.
These days I'm just a country blacksmith pounding out spades and hoes.
Bu ellerle çapa tuttun mu?
You've held a hoe?
Çapa tarafını mı kullanmadın mı?
You didn't use the knife?
Ne kızıl bayrak taşıyorlar,... ne de çapa kürek sallıyorlar yani?
They're not raising up red flags, not shaking their hoes and shovels?
Çapa mı...
Hoe...