Çaylak translate English
2,637 parallel translation
Aklın nerede çaylak?
Where's your head at, cadet?
Kıpırda çaylak!
Move, cadet!
İşte böyle yapılır çaylak!
That's how you do it, cadet!
Çaylak yüzecek galiba.
Looks like the rookie is going swimming.
Hey, "Çaylak"!
Hey, "Novice"!
Bir çaylak ve sen, ne cesaretle bu seçimin sorumluluğunu alıyorsunuz?
A rookie and you dare be responsible for Replacement Election.
Çaylak dikkat!
Attention! 6th apprentices!
Çaylak, derhal gelmen gerekiyor.
Rookie, you'd better come right now!
Çaylak... Gitmiyor musun?
Rookie, aren't you leaving?
[Oska çaylak yetiştiriyor.]
[Oska Trainee Challenge]
Bir çaylak yetiştireceğini söyleyip ortalığı birbirine katmıştı. Ama o genç onunla dalga geçmiş!
He found a kid he wants to train, but the kid ticked him off.
Şu an baktığınız çalışma Çaylak Kim Soo Kyung'a ait. Şu an Almanya'da çalışıyor.
This painting is by Kim Soo-kyung, who is working in Germany.
Hey, çaylak!
Hey hey, Newbie!
Size yardım ediyorum çaylak olarak. Neden öyle bakıyorsunuz?
What's the matter?
İyi iş çaylak.
Well played, rookie.
Çaylak koruyucu.
Junior protector.
Sanırım dört ayak yürümede ustalaşıyor, Çaylak için büyük gelişme.
He's a promising recruit.
Çaylak ajanların zeka seviyesini ölçmek için kullanılan, bir yöntem.
We used it at the agency to test the aptitude of potential recruits.
Dinle, 75 km kuzeyinde bir görevde olan 2 çaylak var.
Listen, I got 2 rookies on a special mission 75 clicks north of you.
- Çaylak, ha?
- A rookie, huh?
İyi şanslar, çaylak.
Good luck, rookie.
Yüzünü görmen gerekirdi, acemi çaylak!
You should've seen the look on your face, rookie.
Olumlu, çaylak.
Affirmative, cadet.
Aramızda karnını doyurmak isteyen bir çaylak var.
We have fresh meat that wants to eat.
- Çaylak!
- Rookie!
Asistan olarak çaylak bir devriye memurunu istedi.
He requested a rookie patrol officer as his assistant.
- 52, Mantle çaylak kartı.
-'52 Mantle rookie card.
Ve bugün, o Mantle çaylak kartları 100.000 $ değerinde.
And today, those Mantle rookie cards are worth about $ 100,000.
- Üç tane Mantle çaylak kartına.
- It cost me three Mantle rookie cards.
Çaylak bir polis psikoloğu için iyi bir teklifti.
It was the best offer at the time for a rookie police psychologist.
- İster git ister gitme, çaylak.
I don't care what you do, trainee.
Çaylak bir keskin nişancı uzman kimliğini geliştirmeye çalışırken dönüştürücü bir süreçten geçer.
A rookie sniper would go through a transformative process as he struggled to develop his professional identity.
Ve sen O'nun bir çaylak gibi davranıp kanına girmesine izin verdin,
And you let him get under your skin, acting like a damn rookie.
Bölgesel yarışmada kaybedeceğiz. - Bana bir çaylak olarak bu yılki yıl tüm şarkıları söyleme onurunu bahşettiğiniz için ne kadar mutluyum anlatamam. - Ne?
We are going to lose at Regionals.
Çaylak bir asker gururu gibi şeyler var sende, Sue.
You have an awful lot of confidence for a rookie, Sue.
Artık her çaylak sörf yapabileceğini düşünüyor.
Great. Now every knob thinks they can surf.
İyi işti, çaylak.
Nice job, rookie.
- Çaylak, sonra görüşürüz.
Rookie, see ya in the rig, bro. All right.
"Çaylak"?
"The rig, bro"?
Seth'den "çaylak barmen çocuk" diye bahsetmişler.
They're calling Seth her "boy toy barista."
Yemek bitti, çaylak.
Lunch is over, rookie.
Ayrıca onun gerzek oğlu, yani en iyi arkadaşın geçen gün çaylak bir polisi ezmeye çalıştı.
Oh, and that idiot kid of his, your BFF tried to run over a rookie cop the other day.
Dinle çaylak, sen yenisin o yüzden en başta gözün korkabilir.
Listen, rookie, you're new, so you'll be intimidated at first.
Ayrıca bugün mezuniyet günü, küçük çaylak ördeklerimizi eğitim subaylarının sıcak yuvalarından itme vakti.
And today is graduation day, time to push our little boot ducklings. Out of the warm nests of their training officers.
Adet olduğu üzere son gün çaylak bahsi için para topluyoruz.
As is our custom, we're collecting for last day boot pool,
Çaylak başı 20 dolar.
20 bucks a probie. Goes to the boot who can get someone.
Bezini pudrala çaylak!
Powder that diaper, boot!
! Ne düşünüyorsun çaylak?
What do you think, boot?
Sana yeni bir çaylak verdiler mi?
They assign you a new boot?
Yarın yeni bir çaylak almana ve onun vurulmasına ya da ölmesine neden olmana izin vermeyeceğim!
There's no way in hell I'm letting you take a new boot out tomorrow. To get shot or killed!
- Çaylak yetiştirmek?
Train a rookie?