Çıkın oradan translate English
654 parallel translation
Çıkın oradan.
Come on out of there.
Çıkın oradan.
Pile out of there.
- Çıkın oradan.
- Come out at once.
Çıkın oradan.
Come out of there.
Çıkın oradan.
Get outta there!
Çıkın oradan!
Get out of there!
Çıkın oradan, hemen!
Get out of there, now!
Çıkın oradan!
COME ON OUT OF THERE.
Çıkın oradan!
Out of it!
Siz ikiniz. Çıkın oradan!
Come on, you two, out of it.
Hey, çıkın oradan!
Hey, get off there!
Pekala, haydi çıkın oradan.
All right, come on outta there.
Alın! Çıkın oradan!
Get rid of.
Çıkın oradan!
Get down from there!
- Çıkın oradan hemen!
- You better get out of here, mister!
- Çıkın oradan! - Ne var?
Come out of there.
Çıkın oradan, yoksa kapıyı kıracağım!
Or I'll kick the door in.
Siz dördünüz, çıkın oradan.
Come on out of it, you four.
Çıkın oradan!
Get out of here!
Çıkın oradan!
Get outta there!
Çıkın oradan!
Get out!
Allah aşkına, çıkın oradan!
For God sakes, get out of there!
Şimdi çıkabildiğiniz kadar çabuk çıkın oradan.
Now get out of there as fast as you can.
- Çıkın oradan bakalım.
Come on out of there.
Çıkın oradan!
Come on out of there!
Çıkın oradan!
Come out of there!
Çıkın oradan, piçler!
Come on out, you bastards!
Çabuk, çıkın oradan!
Come on, get out!
Şimdi tutuklunun tanık kürsüsüne çıkmasını rica edeceğim. Kesinlikle eminim, oradan ayrılırken davacının üzerine attığı insafsız ve haksız leke sonunda temizlenmiş olacak.
I will now ask the prisoner to go into the box, absolutely certain that when she leaves it there will be nothing left of the stain which the prosecution, as I hope to show, has so recklessly and unjustifiably
Silahlarınızı denize atın ve oradan çıkın.
Throw your guns overboard and come down out of there.
Onu oradan çıkarırken bacağını kırdık.
We broke his leg trying to get it out of there.
Dahası, dördüncü koğuşta bulunan ve çıkış kapısını kamufle eden demir soba oradan kaldırılacak.
Furthermore, the iron stove in Barrack Four, the one camouflaging the trap door, will be removed.
Çıkış kapısını örten demir sobayı oradan kaldıracağız.
We will remove the iron stove, the one that was camouflaging the trap door...
- Gazı kökleyin ve oradan çıkın!
- Crack your throttle wide and get out.
- Bazı kuru, çöl gezegenlerde... su, kayaların arasına sıkışmış olabilir. Ve oradan çıkarılmayı bekliyor olabilir.
- On some dry, desert planets... it may be possible to crush rocks... and extract latent water from them.
Şanzelize Caddesi'ne çıkın, oradan George V. bulvarını bulun.
Vous descendez les Champs Élysées et vous prenez I'avenue George V.
Oradan çıkın. Arka kapağı indirin.
Get out from under there.
Baba, Çabuk çık oradan. Zatürre olacaksın.
- Daddy, come out quick or you'll catch pneumonia.
Bayan, oradan çıkın.
Miss, get out of there and be quick about it!
- Oradan çıkın.
Come out of there this minute!
Çık oradan. Adamcağız kafasını toplamaya çalışıyor.
Come away from there, he's trying to concentrate.
Kaldır kıçını oradan!
Get your butt over here!
Kızı kim bulursa onu derhal oradan çıkarsın.
Whoever finds the girl, get her out of there right away.
Oradan çıkın!
Get out of there!
Bacaklarından çekmemi istemiyorsan çıkar kıçını oradan.
Get your ass outta there before I drag you out by your heels. Uh, no.
Gözünü kırpmadan oradan çıkmış olacaksın.
You will be out of there in no time.
Başka bir çıkış kapısı yok ve bir şekilde oradan çıkacaksın, değil mi?
You haven't got a back door, or some way... you're gonna get out, are you?
- Kaldırın kıçınızı ve hemen uzaklaşın oradan.
Get your asses out of there, now!
Çek kıçını oradan!
Get your ass away from there...
Ve oradan çıkınca, geri döndüm ve onun arabasını çaldım.
So when I got out, I went back, and stole his car.
Ne yaptığını sanıyorsun. Hadi, çık oradan.
What do you think you're doing?