Öhh translate English

Aman Allahım!

Ohh! God!

Ohh.

Ooh.

Bana bir hikâye okuyabilir misin?

Ohh... Can you read me a story?

Sürekli acı çekiyorum.

Ohh. Oh. But hurting constantly.

Haa.

Ohh.

Merkezi arıyorum.

Ohh. I'll call it in.

- Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorsun?

Ohh! How the hell are you so strong?

Ohh!

Ohh!

Ohh, bebeğim.

Ohh, my baby.

Onu hazırlamalı mıyız?

Ohh. Think we should prep him or something?

Olamaz!

Ohh... Man!

Uyan, Jess.

Wake up, Jess. - Ohh!

- ohh şuna bak.

- Oh, yeah. Look at that.

- Özür dilerim baba.

[Spits] Ohh, I'm sorry, Dad.

Daha fazla anlatma.

I'm doing a smidgle of recon. Ohh, say no more. - And you are?

İşte geldik.

Well, here we are. [Chuckles] Ohh.

- Yalan söylemedim.

Ohh, I didn't lie.

- Mahvoldu.

Ohh. It's ruined.

Helga.

- Ohh.

- Glen.

Ohh, Glen.

- Kafam güzel oluyor.

- Ohh, trippy.

Ne yapıyorsun?

Ohh! What are you doing?

Lütfen, lütfen dur.

Ohh! Ohh! Please.

İmdat!

- Ohh! Aah!

Bekle bir saniye.

Ohh... Hold on a second.

- Kulağa harika geliyor ama ikimizde biliyoruz ki bunu yapamayız.

Ohh, that sounds lovely, but we both know we can't do that.

Ben dünya başkentlerini diyorsunuz sandım.

Ohh! I thought you meant world capitals.

Cass'in haricinde en sevdiğim melek kim mi?

Other than Cass, who's my favorite angel? Ohh.

- Yazdığımız şarkıyı da unutma. - Doğru.

Ohh, plus, we wrote that song.

- Ohh.

- Ohh.

Onu umursamıyorum artık.

Ohh! I'm so over him.

O halde kanıtlaman için fotoğraf çekmeliyiz.

Well, we should probably take a picture so you can prove it. Ohh!

Artık beni her yere kendi götürmek zorunda.

He has to drive me everywhere now. Ohh!

Farklı olduğunu başından beri biliyordum.

OHH... I ALWAYS KNEW YOU WERE DIFFERENT.

Tamam.

Ohh, okay.

Şimdi fark ettim.

Ohh! I hear it now.

Yani seçeneklerim ya şeytani büyücü ya da korsan, öyle mi?

Ohh. So my choices are evil wizard or pirate?

Ah ne yapsak, ne yapsak?

Ohh, what to do, what to do?

Ohh.

Ohh.

Bonnie.

Ohh! Hey, Bonnie.

Bu hiç hoş değil!

Ohh! Not cool!

Hadi gidelim...

Let's go--ohh!

Damon!

Ohh!

Senin neyin var?

Ohh. What's the matter with you?

- Ohh!

- Whoa!

yine de Jeter daha istikrarlı biri.

Jeter's more consistent. - Ohh! - And he's more respected.

12 yıl!

If she was absent a lot, that would've fueled both desire and rage in him. Ohh!

Ohh!

Ooh!

Ohh, gerçekten utanç verici, Kyle.

Oh, yeah, real embarrassing, Kyle.

Yeni imajı kazanmaktan hala çok uzak.

¶ ohh Reworking her image will only boost her so far.

Hayır!

Ohh! No!