Öi translate English

Bunu ninem ördü.

Oi, me nana made me that.

Parasını ver!

Oi! You pay first!

Çıkar!

Off! - Oi!

- Vay!

Oi!

Dix, gelsene.

Oi, Dix, come here.

Hey, sakın bana...

Oi, don't tell me...

Hey!

Oi!

Hey, Kakarot.

Oi, Kakarot.

Rahat bırak çocuğu.

Oi, leave him alone.

Ayarları bozma sakın.

Oi, don't mess with the settings.

Clara!

Oi, Clara!

- Hey!

Oi!

- Hey!

- Oi!

- Hey, Freddy, ben James.

Oi, Freddy, it's James. - Who's that, man?

- Sen de kimsin lan?

- Who the fuck are you? Oi!

Bitti.

Oi. It's done.

- Hey, hey.

Mandy. - Oi, oi.

- Onun ismi Rose, Mandy değil.

- Oi! Her name's Rose, not Mandy.

Suya atla.

Don't be shy. Jump in. - Oi.

- Dur, dur, Vic.

Oi, Vic. Vic.

- Defol!

- Oi!

Hey, kahrolası...

Oi, oi! Fuckin'...

Deme!

Oi. ( LAUGHS )

Hey.

Oi.

James!

James! Oi!

Neler oluyor lan?

Oi! Oi! What the fuck is going...

- Anne, spor salonunu kapattılar.

Oi! Mum, it's closed. What?

Hop!

Oi!

- Sence ne olmuş olabilir?

Well, what do you think? Oi!

Yeni aldığım televizyon nereye gitti?

Oi! Where's the new TV? !

Sana diyorum.

Oi! I'm talking to you.

İster misiniz?

Yes. Oi.

Beni duymuyor musun sen?

Oi, are you listening to me?

Selam Richard. Buraya sadece uyuşturucu müphelâları girebilir.

Oi, Richard, this is a smackhead-only zone, mate.

İşte şuraya çalılıkların oraya.

Oi, just over there near the bushes.

- Nereye gidiyorsun?

- Oi! Where are you going? !

Yüzü sanki yan durmuş Kızılderili gibi.

Oi, she's got a face like a half-sucked Redskin.

Çavuş!

Sergeant. Oi!

Hey, Liverpool!

Oi, Liverpool!

- Peki.

- Er... oi!

- Sıvışmaya kalkma.

- Oi, don't you sneak past.

Oy, Drifter.

Oi, Drifter.

Bir dakika.

Oi.

Sandy Butterfield nerede?

Oi! Where's Sandy Butterfield?

Hey şişko.

Oi, lardo!

Dikkat et!

Oi, oh! Watch out!

Hey, arka çıkışta kim var?

Oi, who's out the back exit?

Hey!

Hey! Oi!

Sakin ol!

Oi, relax!

Hey, Şişko!

Oi, Jabba!

Hey, Koca göbek!

Oi, Jabba jogger!