English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ö ] / Öldüm

Öldüm translate English

2,323 parallel translation
Öldüm.
I die.
Zaten öldüm.
I'm already dead.
Öldüm mü yani?
You mean, I, uh, I died?
Bu katil bakışlıyı, bir de seni bu takım elbiseyle görünce kesin öldüm dedim.
She's got the eyes of a killer, and you with that suit on, I figured I was dead.
Ben öldüm ama sen de.
I'm dead... but so are you.
Öldüm!
Oh, ow, ow, oh! Agony!
Öldüm.
Dead.
Ben öldüm mü?
Am I dead?
Gün boyunca açlıktan öldüm.
I've been starving all day.
Öldüm mü?
I'm a dead man.
Böyle bir şey olursa, öldüm demektir.
Oh. And if that happens, I'm dead.
Eğer biri bunları size anlattığımı öğrenirse öldüm demektir.
And if anybody finds out I told you that I am so dead.
Laugesen'ın yalnızca güç gösterisi yaptığının farkındayım ama İşçi Partisi olmazsa öldüm demektir.
I know Laugesen is just flexing his muscles - but without Labour I'm dead.
Ben yine öldüm.
You had your first blow job.
Hayır canım, geçen hafta iki kez öldüm ben.
No, no. I've died twice in the last two weeks.
Öldüm yani.
So I died.
Elektrik sokunu yedigi zaman titremeye basladi, gülmekten öldüm...
Well as electric shock Zhizhi Zhi died laughing...
Eger ögrenirse, öldüm demektir.
Finished gold brother know if I'm dead
Ya da bizzat seni öldürmek istiyor. Ne yaptigimi ögrenirse, öldüm demektir.
Street Fighter back to you lf that person is what I was going to die
Beni burada bulursa, ben öldüm.
If she finds me here, I'm dead.
Öldüm ben.
I'm dead.
Resmi kayıtlara göre, 3 Eylül 2004 tarihinde öldüm.
I died September 3, 2004,
Bayramdan dönenlerin trafiği. Öldüm vallahi.
Everyone's coming back from their holiday.
Nasıl geleyim ben öldüm
How can I come over there? I'm practically dead.
Böyle bir durum başınıza gelirse " Siktir be, öldüm ben.
That's when you know you've had too...
Onca işten sonra öldüm bittim.
I'm tired now after all his hard work.
Eğer Dong Kyu abi öğrenirse, öldüm ben.
If Dong Gyu Hyung finds out, I'm dead!
Öldüm mü?
Am I dead?
Susuzluktan öldüm.
I'm dying here.
Öldüm neredeyse.
It's SO heavy.
Şimdi öldüm...
I'm dead now...
Öldüm!
I'm dead!
Oh. O zaman ben öldüm.
Then I'm dead.
Eğer jude ölecek olursa iyi ben zaten öldüm
you will die jude well I am already dead
Öldüm herhalde.
I must be dead.
Ama ben öldüm.
But I am dead
Öldüm.
I died.
Ben öldüm.
I am so dead.
Buraya geldiğim gün öldüm ben.
I died the day I came here.
- Öldüm, değil mi?
- I'm dead, aren't I?
- Öldüm mü? - Hayır.
- Am I dead?
Sence çoktan öldüm mü?
Do you think that I'm already dead?
Ben iki kere öldüm, ikisinde de geri getirdiler.
I've died twice and they brought me back both times.
Ben öldüm.
I'm dead.
O zaman öldüm demektir, değil mi?
Shit, then I guess I'm dead, huh?
- Evet, öldüm, Annabel.
- I've been there, Annabel.
Ben öldüm mü?
Was I... dead?
Sonra öldüm mü?
And then I die?
Öldüm mü?
She's just like that man.
Tabii, gururdan öldüm.
Oh yes, terribly.
Ben öldüm.
I'm dead!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]