Ölün translate English
250 parallel translation
Size der ki ; "Gidin ve ölün"
He tells you, "Go out and die."
Kusura bakmayın ama, "Gidin ve ölün" demek, yapmaktan daha kolay.
Oh, but if you'll pardon me, it's easier to say "Go out and die" than it is to do it.
Ölün bile canlı halinden daha değerli.
You're worth more dead than alive.
Ya teslim olun ya ölün!
Surrender or you die!
Anlamı şu.Bütün apaçi savaşçıları birleşip savaşın, yada ölün.
The drums say all Apache warriors must be ready to fight or die.
- O zaman taca ihanet edenler gibi ölün!
- Then die as traitors to the crown!
Ya da ölün.
Or die.
"Kapana kısılıp parmağınızı kıpırdatmadan ölün" diyen biri.
A man who says let yourself be trapped and die without even lifting a finger.
O zaman Açlıktan ölün.
Then starve.
- Bize itaat edin ve ya ölün.
- Obey us or die!
Diğerleri seyrederken ölün.
Die while the others watch.
Ya da etmeyin ve ölün.
Or disobey and die.
Ölün! Bütün kötülükler!
Die, all evil.
Bu bir ölün kalım meselesi.
It is a matter of life or death
Onlar atalarının topraklarını cesurca terk ederken Bizim seslerimiz cesur kalplerine ulaşır. Gururlu zaferi evimize getirin ya da ölün.
Our voices respond to the courage of their hearts as proudly resolved they leave their father's shores proudly resolved to bring home victory or die.
Mr. Jensen için ölün.
Die for Mr. Jensen.
Ölün bile domuz gibi.
Even dead, you are a pig.
Gelin ve erkek gibi ölün!
Come over and get killed!
Ya uzayın boşluğunda ölün, ya da... bana şiirimin ne kadar güzel olduğunu söyleyin.
Either die in the vacuum of space or... tell me how good you thought my poem was.
Perdeleri açın, ışığı yakın, ve ölün Sayın Başkan.
Open the curtains, turn on the light, and die, Mr. President.
Çıkın ve yaşayın ya da kalın ve ölün.
Come out and live or stay and die.
- O zaman... ölün!
- Then... die!
Ayakta ölün!
Die standing up!
Burada açlıktan öleceğinize orada ölün.
Instead of starving to death here, die there.
Pislik yiyip ölün.
Eat dirt and die!
Ne komik, bütün o yollar, tren yolculukları randevular, yıllar sonuçta, ölün dirinden daha değerli.
It's funny, after all the highways and the trains and the appointments and the years you end up worth more dead than alive.
Bizim için ölün daha çok değerli olurdu.
Ah, he's worth more to us dead.
İsterseniz ölün, hepiniz.
Die if you want to, all of you.
Ben öleceğime siz ölün.
Better you than me.
Bombanın düğmesine basıp aslan ve sen tek kişi gibi ölün.
Push the button on the bomb and you and the lion die like one.
"... gülümseyerek ölün. "
"... go with a smile. "
Buradan ancak ölün çıkar orospu çocuğu.
The only way you are going home is shot, motherfucker.
Şimdi, ya kasabadan gidin, ya da ölün!
Now, You Get The Fuck Outta Town Or Die!
Hepiniz ölün!
Everybody die!
Ölün, aşağılık herifler!
Die, motherfuckers!
Punxsutawneye dönün yoksa soğuktan ölün.
You can go back to Punxsutawney or you can freeze to death. It's your choice.
Barış içinde ölün.
Die in peace.
- Ölün de, dirin de tehlike senin.
You are a danger to the dead and the living.
Ölün bile korsan olarak kalmış!
You have chosen to be a pirate in death too
Teslim olun ya da ölün.
Surrender or be destroyed.
Ölün, kötü robotlar.
Die, bad robots.
- Düşüp ölün!
Drop dead!
- Size rica ediyorum, hemen treni durdurun ve teslim olun... - yada ölün!
Shut it down and turn yourself in or die!
- Aaah! - Dağılın ya da ölün!
Scatter or die!
Dağılın ya da ölün!
Scatter or die!
Geri çekilin ya da ölün!
Withdraw or be destroyed.
Ölün tam bir kayıptır..... ama bazen insanları çekmenin tek yolu da budur.
Oh, death is always a waste, but sometimes it is the only way to arouse people.
Düşüp ölün e mi!
Drop dead.
Ölün!
Die.
"Madam Rosa, Ailenize dönün... ve orada huzur içinde ölün"
You're an nothing here.
Ölün!
Die!