Ölüsün translate English
1,089 parallel translation
Ölüsün ama ölü değilsin.
You're dead, but you're not dead.
- Ve de ölüsün.
And dead as a doornail. What?
Her şey bittiğinde sen ölüsün dediler, yoksun, kimse sana dokunamaz.
When it was over they told me you're dead, you don't exist, no one can touch you.
Nerden bakarsan bak sen ölüsün.
Either way, you're dead.
İşte bu nedenle ölüsün, göt sileceği Kocaman ağız var ama beyin yok.
That's why you're dead, ass wipe. No brains and a big mouth.
Sen artık ölüsün.
You're a dead man.
Sen uzun zamandır ölüsün.
You're dead for a very long time.
- Ama sen ölüsün.
- But you're dead.
Şimdi ölüsün hayatın neye yarardı?
Now that you're dead, what are you going to do with your life?
Gülme. Sen ölüsün.
Don't laugh, you're dead.
Ben ölüyüm, Bhishma. - Ölüsün?
I'm dead, Bhishma.
Sen resmi olarak ölüsün.
You're officially dead.
Allahtan ölüsün dostum.
- Good thing for you, you're dead, pal.
Seni tanımıyorum, ama yemin ederim sen artık yaşayan bir ölüsün!
Me No Know You, But I Promise You You Is A Dead Man Walkin'!
Sen ölüsün! Duyuyor musun?
You're Dead, Bwoy!
Sen ölüsün Hatcher! Duyuyor musun?
- You're A Fuckin'Dead Man, Hatcher!
Sen ölüsün, duyuyor musun?
You're dead! You hear me?
Sen ölüsün!
You're dead!
Ölüysen ölüsün. O kadar.
When you're dead, you're dead.
Sen ölüsün!
You're fucking dead!
Parmağınla itemezsin. Sen ölüsün.
You can't push it with your finger.
Sen zaten ölüsün.
You're already dead.
Artık bir ölüsün, Willie.
You're dead, Willie.
Sen ölüsün Lilly. İşe yaradı.
You're dead, Lilly It worked
Artık bir ölüsün!
Now you're dead!
- Sen ölüsün şişko.
- You're it, porky!
Buna göre sen ölüsün.
See, according to this, you're already dead.
Evin burası, sen ölüsün.
This is your home. You're dead.
- Dışın dışın, öldün, artık bir ölüsün.
- Bango, you're dead, you're a corpse.
Baba... sen ölüsün.
Daddy... you're dead.
500 yıldır ölüsün.
You've been dead for 500 years.
Sen ölüsün.
You're dead, jolly man.
Sen artık ölüsün!
You're a fuckin'dead man!
- Bunun için sen ölüsün.
- That's why you're dead.
Her koşulda ölüsün.
You " re dead all the same.
Silahlarını indirsinler yoksa ölüsün!
Tell them to drop their guns or I'll blow your head.
Orada oturuyorsun, benimle konuşuyorsun ama ölüsün!
You're sitting there, you're talking to me, but you're dead!
Bizim zamanımız, biz canlıyız, ve sen ölüsün şu anda.
YOU'RE DEAD BECAUSE YOU DON'T FEEL.
Sen, ölüsün çünkü sen, kendi lanet dünyandan sıkılıyorsun...
THAT YOU GOTTA COME TO OURS TO BE DISASTER GROUPIES.
- Ölüsün.
You're dead.
Sen ölüsün.
You're dead!
Yarı ölüsün.
You're half-dead.
Seni kaltak, sen ölüsün!
You bitch, you're fucking dead!
- Sen ölüsün.
- You dead.
Artık ölüsün, Yusuke.
mirror! I'm giving you my life!
Sen ölüsün
- You're dead, pal.
Ölüsün!
Yuh Hear?
Sen ölüsün. Taşlar ve sopalar kemiklerimi kırabilir
STICKS AND STONES
Sen ölüsün.
You're dead.
- Sen ölüsün!
- You're it!
Sen, ölüsün o yüzden hissetmezsin.
YOU'RE DEAD BECAUSE YOU'RE SO GODDAMN BORED WITH YOUR OWN WORLD...