Özbek translate English
39 parallel translation
Grup hâlindeydik. Grupta ben, Sanogen, Alimov ve bizim müfrezenin Genç Komünistler'in örgütleyicisi olan Özbek vardı.
We were a group composition for me, Sanogen, Alimov and Uzbek, that he was the Coordinator of the Young Communists of our battalion.
Bu şifrelerle Sokolov, Özbek askerlerini izleyip terörist saldırılarını planlayabilir.
With those codes, they can track Uzbek troop movements and plan terrorist attacks.
Ben çalmadan önce bu çanta Özbek ordusundan bir albayındı.
The case, before I stole it, belonged to a colonel in the Uzbek army.
Özbekler'in elinde olan 6 nükleer savaş başlığının kontrol şifreleriymiş. Özbek ve İstihbarat teyit etti. Başlıklar 6 ay önce kaybolmuş.
They're the control codes for six nuclear warheads that the Uzbeks and Intelligence have confirmed went missing six months ago.
- Ere, Özbek.
- Ere, Uzbek.
- Özbek ordusu için küçük bir kenar çizgisi.
- a little sideline for the uzbek army.
Bu üçü, Javid Rukshan isimli bir adam tarafından yönetilen bir Özbek mafyasında çalışan orta rütbeli elemanlar.
Now these three were mid-level ops in an Uzbeki gang run by a fellow named Javid Rukshan.
Güzel Özbek yemeklerinin keyfini çıkarabilir.
Could potentially go enjoy a scintillating uzbeki dinner
"Özbek ne?"
" Uzbeka-what?
Nükleer silah kullanmakla tehdit eden Özbek hükümeti, Mountain Standart Zamanı itibariyle bu sabah 4.15'te dediğini yaptı.
At 4 : 15 this morning, Mountain Standard Time, the Uzbeki government followed through on a series of threats to detonate a nuclear weapon.
Yusuf Özbek.
Yusuf Ozbek.
Yusuf Özbek?
Yusuf Ozbek?
İşlerin yolunda gitmesi için Özbek'lere para ödüyor ve DEA da teslimatlar için kara yollarını kullandığını düşünüyor.
He's paying the uzbeks to keep the wheels greased, and DEA... thinks he's taken over an overland route.
İstihbarat CIA'den geldi. Özbek kara para aklama işini yapan birisi Timur Ahmedov.
Intel came via the CIA, who's been keeping tabs on an Uzbek money launderer named Timur Ahmedov.
" Tahoe ve Özbek çadırlarımı,
" the Tahoe yurt and the Uzbek yurt,
O bomba yapmada uzman eski bir Özbek asiymiş.
Turns out he's a former Uzbeki rebel with extensive bomb-making expertise.
Liderleri, İslam öğretisinin merkezi ve genç İslam medeniyetinin kalbi Bağdat'ta yer alan Beyt'ül Hikmet'ten... bir Özbek bilim adamı Muhammed ibn Musa El-Harezmi'ydi.
They were led by Muhammad ibn Musa Al-Khwarizmi, an Uzbek scholar from the House of Wisdom, the great centre of Islamic learning in Baghdad, itself the heart of the new Muslim civilisation.
Algoritmaların modern bilgisayar programlamada çok büyük önem arz etmekte olduğu malumdur. Cep telefonunuzu her elinize aldığınızda içinde bir yaşlı Müslüman Özbek bilim adamı olduğunu unutmayın.
And of course algorithms are essential in modern computer programming, so every time you pick up your mobile phone, remember, there is an old Uzbek Muslim hidden inside it.
- Özbek.
- Uzbek.
- Özbek mi?
- Uzbek?
Önceden söyleseydin burada sıcaktan pişeceğimize Özbek kızlarıyla bir striptiz kulübünde takılırdık.
You should have told me earlier. We could be at a titty bar hooking up with Uzbeki girls instead of sweating in here.
Özbek bunlar.
They're Uzbeks.
Çılgın Özbek çocukları bile davet etti.
He even invited the crazy Uzbek lads.
Çılgın Özbek çocukları kimse davet etmez.
No-one invites the crazy Uzbek lads.
Yaban Özbek bademi, Japon mürekkep balığı mürekkebi ve Winston Churchill mumu bulabilmek için bütün şehri dolaştım.
I've been running all over town picking up Uzbeki wild almonds, Japanese squid ink, and a candle shaped like Winston Churchill.
Tüm gemiler Askeri Filo ve Özbek Hazar Filosu.. demiryolu yük rampasına geldi.
All ships of Military Fleet and Uzbek Caspian Fleet come to the railway dock.
Kargo paketinin içinde limana giden 14 Özbek kız için yarın uygun mu peki?
You think tomorrow's good for the 14 Uzbek girls sitting in a cargo hold on the way to Long Beach?
"Özbek yetkililere göre, Özbekistan'ın Taşkent Bölgesindeki... "... yerel bir rahip olan Peder Aleksandr Nabiyev...
"According to Uzbek authorities, Father Aleksandr Nabiyev a local priest in the Tashkent region of Uzbekistan..."
Bu bir Özbek askeri operasyonudur.
This is an Uzbek military operation.
Özbek insanlar değerden ufak bir ekmek kırıntısı almıştı.
The Uzbek people received a fraction of the value.
Özbek Özel Kuvvetleri büyük çaplı kamp baskını rapor ediyor.
Uzbek special forces are reporting a full-scale raid of the compound.
- Hayır. Özbek insanlar, Anneca'nın vaatlerinden yeterince sıkılmış durumda.
The Uzbek people have had quite enough of Anneca's promises.
Biz Özbek vardı.
There was this Uzbek.
Özbek bir sürü özür diledi.
So the Uzbek's all apologies.
Özbek yalvarıyor, çığlık atıyor.
Uzbek's begging, screaming.
Özbek uyruklu, 13 yıl önce iltica etmiş.
Uzbek national who defected 13 years ago.
Ozbek mi Ben bu sinsi Rus kopekleriyle ugrasiyordum.
Uzbekistanian? I've been dealing with those sneaky Russian dogs.
Patronuna bir telefon açarım kendini bir Özbek otobüs durağında ot bok satarken bulursun.
- When did he pass away? - Well, a week ago, give or take a day.
Son zamanlarda Özbek, Sonra Dzhanibek Şimdi Tinibek.
I'm curious to see who's next.