English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ü ] / Üzüm

Üzüm translate English

1,409 parallel translation
Sadece Polly ve Esmer Annie'ye üzüm verildi.
Only Polly and Dark Annie were given grapes.
Evet, ama neden üzüm?
Yeah, but why grapes?
Onlara önce üzüm veriyor.
He offers them grapes first.
Her iki cesedin üstünde de üzüm sapı buldum.
I found a sprig of grapes on both victims'bodies.
Yine üzüm.
Grapes again.
Neden üzüm?
Why grapes?
Neyse ki üzüm sipariş etmemişsiniz!
Don't ask him for currants!
Çünkü yaz boyunca üzüm bağında çalışıyor olacağım.
Because I'll be working on the Vineyard all summer long.
Ön merdivenlere kadar kavisli bir iz bırakarak üzüm çekirdekleriyle onu kandırmalı ve ön pencerelerden taze narlar sarkıtmalıydım.
I should have baited her with grape seeds... a winding trail up to the front stairs... and held fresh pomegranates at the front windows.
Yere biraz üzüm suyu döktüm!
I spilled some grape juice on the floor!
Yukarıda yere biraz üzüm suyu döktüm.
I spilled some grape juice upstairs.
Orada üzüm, ceviz ve incirler vardı.
And there were grapes and nuts and figs.
Ne zaman üzüm yesem kalbim çok hızlı atıyor. Endişelenmenize gerek yok.
Every time I eat grapes I get extreme palpitations.
" Kalk ve Naboth'un sana para karşılığı vermeyi reddettiği üzüm bağına el koy!
Arise, take possesion of Nabat's vineyard that he refused to give to thee for money.
Bir adam için üzüm toplamıştık... Adı neydi o adamın adı, neyse işte, onun bağında... neresiydi orası... işte orada üzüm toplamıştık, hatırlamadın mı?
Picking grapes for a man called can't think of the name of the man, at a place called can't think of the name of the place, do you not remember?
Beni durdurabileceğini mi sanıyorsun aşırı gelişmiş üzüm?
You think you could stop me, you overgrown grape?
- bilirsin üzüm benim favori tadım.
- You know, grape's my favorite flavor.
Hiç taze üzüm yedin mi?
Have you ever had a fresh grape?
Ben taze elma yedim ama hiç taze üzüm yemedim.
I've had fresh apples, never had a fresh grape.
İzninizle size rehberlik edeceğim. Ve sizi üzüm rekoltelerinin ve kaliteli şarap listelerinin labirentinde gezdireceğim. Böylece hepinizi üst düzeyde bir bilinç düzeyine taşıyacağımı..... umuyorum.
I offer myself as Sherpa, a guide, if you will, to lead you through the labyrinth of vintages and wine lists, chateaus and bodegas, and take you, hopefully, to a whole new level of sophistication.
Melekler gelip sana üzüm yedirecek ve sen uyuyana kadar sana şarkı söyleyecekler.
Does it turn into a bed? Yes, it becomes a bed. It's a special magic sofa (!
Göbek deliğimden üzüm suyu bile içebilirsin.
You can drink grape juice from my belly button.
"Sanki şarap yapmak için üzüm eziyorum." Bu komik değil.
"It was like I was making wine." That's not funny.
Ve en derin, en karanlık sırrım, içinde kuru üzüm olan hiçbir yemeği sevmemem, ama kuru üzümü severim.
And my deepest, darkest secret is that I don't like any food with raisins in it but I do like raisins
Güneşteki Kuru Üzüm'ü içinde kuru üzüm olacak diye görmek istedim.
I even went to see A Raisin in the Sun because I thought there'd be raisins in it
Bu üzüm asmasından, sarmaşıklardan olmalı. Duvarıma izinsiz tırmanırken seni sokan zehirli böğürtlenden.
That would be from the doll's eye, the vine the baneberry that scratched you during your illegal climb over my wall.
Gerçek bir üzüm asması değil.
It's not a true doll's eye.
Ama onun üzüm gibi dudakları, kuru üzüm gibi de gözleri var... ve nar taneli dişleri ve Kashmir elması gibi yanakları var.
She has lips like grapes, raisins for eyes... and pomegranate seeds for teeth and cheeks like apples from Kashmir!
Bu mayalanmış kuru üzüm.
It's fermented raisins, mostly.
Onun yeri üzüm bağında bizimkinin hemen yanıydı.
Her place was bang next to Daddy's on the Vineyard.
Kendi üzüm bağımın olmasını istiyorum.
I was kind of hoping to have my own vineyard.
14 ay ve bir milyon dolar, sonra üzüm bağıma kavuştum.
So, 14 months and a million dollars later I got my vineyard.
Bu üzüm sosunu hatırlayacağını umarım.
He'd better remember that cranberry sauce.
Bir gazet, üzüm ve bir şişe şarap istiyorum.
I want a newspaper, and grapes, and another bottle of wine!
Melkankolik siyah gözler, kuru üzüm gibi
Melancholy jet-black eyes, like raisins.
Melankolik siyah gözler, kuru üzüm gibi.
Melancholy jet-black eyes, like raisins.
Yüzeyden iki metre aşağısında bal karıncaları serin, nemli kiler odalarda altın üzüm salkımları gibi sarkıyor.
Six feet below the surface honey ants hang like clusters of golden grapes in cool humid larder chambers
Sende kuru üzüm yoktur, değil mi?
Uh, you wouldn't happen to have any raisins, would you?
Evet, kuru üzüm var.
Yeah, I got raisins.
Kuru üzüm çok iyidir.
Raisins are really good.
Üzümleri şarap için kullanırlar, kullanmadıkları üzümlerden kuru üzüm yapılır.
Vineyards use grapes for wine, and the grapes that they don't use they turn into raisins.
Üzüm... Piramit'ler bölgesine üzüm taşıdığımda keşfettim.
If I transported grappa... we'd be at the pyramids by now.
Bunu yapabiliriz, ya da... siz etrafta koşarken... ben burada oturup ve size üzüm hazırlayabilirim.
OH, WE COULD DO THAT. OR... YOU COULD RUN AROUND,
Kuru üzüm severmisin?
Do you like raisins?
Atıştırmalık bir şeyler isterseniz küçük kutularda kuru üzüm var.
There's boxes of raisins if you want snacks.
Pahrump'ta bir üzüm bağındaydım.
I was up in Pahrump at some vineyard.
Daha yeni üzüm yedim.
I already had a grapefruit.
Meyve ve üzüm suyumuz var.
We have, uh, Hi-C or grape juice.
Ekşi üzüm yemekle mi meşgulsün?
Are you too busy eating sour grapes?
- Yedi mükemmel üzüm bağı bulduk.
We found seven of the most adorable vineyards on the way up.
Bağbozumunu, Palermo'da fıçıların hangi ağaçtan yapıldığını, önümüzdeki senenin üzüm hasadı tahminlerini anlattı.
for the barrels in Palermo and the grape crop projections for the following year.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]