Şatov translate English
38 parallel translation
Devrimcilerden biri olan işçi ve matbaacı Şatov... gruptan ayrıImaya karar verdi.
One member, a printer named Shatov, has decided to leave the group.
Şatov.
Shatov...
Hoş geldin Şatov.
Good to see you, Shatov.
İyi huylu Şatov'la tartışmak için, önce onu sıkıca bağlamamız gerekir.
If you want to discuss with poor old Shatov... first you have to bind him hand and foot!
Bağışla Şatov.
I'm very sorry, Shatov.
Seni uyarmaya geldim Şatov.
I've come to warn you, Shatov.
Nicolas Stavrogin, onun yüzüne vuran... Şatov'a yalan söyleyemez.
Nicolas Stavrogin can not lie to Shatov... who has punched him in the face.
Çok pişmanım Şatov. Ancak senden hoşlanmıyorum.
I'm very sorry, Shatov... but I'm unable to love you.
Çünkü Şatov'u öldürtmek istiyorsun.
Since you want to kill Shatov.
Nereye gidiyorsun Şatov?
Where are you going, Shatov?
Şatov'a dokunmam, olur mu?
- If you like, I'll leave Shatov alone.
Şatov, bize bir tek sen yardım edebilirsin.
- Shatov, only you can help us.
Şatov.
Shatov.
Şatov adındakini serbest bırakın.
The one named Shatov...
Şatov!
Shatov!
Şatov adındakini serbest bırakın.
Free the one named Shatov.
Şatov, üstünü giyin.
Shatov! get dressed.
Bu bir arama Şatov.
This is a search, Shatov...
Şatov, beni Sibirya'ya sürebilirler. Ya da bir hücreye tıkabilirler.
They can send me to Siberia... or forget me in a dungeon.
Şatov en çok neden çekiniyorum, biliyor musun?
Do you know what I fear the most?
Söylesene küçük Şatov'cuğum. Beni neden görmeye geldin?
Tell me, Shatov, my boy... why did you come to see me?
Sen her zaman benim küçük Şatov'um olacaksın.
I will always think of you as "my boy Shatov".
Şatov dinle beni.
Shatov... Listen to me...
Şatov, işte büyük sır bu.
Shatov, that's it... the real secret.
Benim, Şatov!
It's me, Shatov.
Şatov'u öldürmeye karşıyım!
Kill Shatov? I'm against it.
Gidip Şatov'u uyaracak.
He's going to warn Shatov.
Şatov'la karşılaşırsan?
Isn't that right?
Şatov'u öldürdün!
Did you kill Shatov?
Şatov hepimizi ele verecekti.
Shatov was going to betray us.
Şatov'u özleyeceğim.
I'm sorry about Shatov.
Ivan Şatov'u, örgüte ihanet ettiği için... öldürdüğümü açıklıyorum. "
"for having betrayed and denounced the organization."
Senin Şatov'a, onun kanına ihtiyacın var.
For his blood.
Şatov'dur kesin!
Who else?