Şişman translate English
6,482 parallel translation
İkinicisi, karısı hiçbir seksi tarafı olmayan şişman bir kanadalıydı.
Second of all. Stan's wife was fat, with no sexual charisma.
Şişman bir adam vardı. Geri zekâlı kafasından aşağı benzin döküp kendisini yakmıştı.
Once there was this obese man, some sick fuck had doused him with gasoline and lit him on fire.
O güzel ve şişman bir piliç.
She's a nice, fat chick.
Siktiğimin şişman amcığı!
You fucking fat cunt!
Ama şişman adamın nerede olduğunu öğrenmek istiyorum.
But I wanna know where the fat man is?
Şişman adam nerede?
Where's the fat man?
O şişman bok torbası lazım bana.
I'll need that fat piece of shit.
Nereye gidiyorsun lan şişman fahişe?
Where're you going you fat bitch?
Şişman ayaklarını koyabilmesi için.
Somewhere for Fatty to put his feet on.
Şu şişman adam bana el işleri yapmam için 100 dolar teklif etti.
This fat man offered me $ 100 for a hand job.
Biri bana dedi ki şişman insanlar şişman olmak için doğar.
You know, one person told me that fat people were just made to be fat.
Ben kaybediyormuşum gibi bakıyorum diğerleri ise "O da şişman çocuklardan biri." diye bakıyorlar.
I look at it as I'm failing, and they just look at it as he's just another fat kid
Üstü kapalı mesaj şu, "Şişman olmak senin hatan."
The subtle message is "It's your fault you're fat."
Bu özgüvenleriyle çok alakalı özellikle ergenlik çağına gelen kızlar için önemli çünkü şöyle diyorlar "Ben şişman bir çocuğum ve her zaman yediklerimi kontrol altında tutmak zorundayım."
It has to do a lot with their self-esteem, especially with girls once they hit their teenage years because, "Oh, I'm the fat kid, and I always have to consciously watch what I eat."
Zayıf görünseniz de içiniz şişman olabilir ya da normal kilonuzda obez olabilirsiniz.
You can be fat on the inside and skinny on the outside or metabolically obese normal weight.
Çok tehlikelidir. Çünkü şişman olmakla aynı riskleri barındırır. Kalp krizi, inme, kanser, bunama ve diyabet.
It's very dangerous, and it leads to all the same consequences as being fat, such as heart attacks, strokes, cancer, dementia and diabetes.
Dışarıdan zayıf, içeriden şişman.
Thin on the outside, fat on the inside.
Hazır gıdalar onlara kilo aldırmıyor gibi görünse de içeriden şişman çocuklar, diyabet riski taşıyorlar.
Almost all of these skinny-fat kids are prediabetic. Even though the junk food doesn't make them fat, necessarily, it makes them sick.
"Şişman biriyim, şişko şakalarını da kaldırmayı öğrenmem lazım" derdi.
"I'm a fat guy, I'm gonna have to learn how to take fat stuff."
Şişman olmasını önemsemiyordu.
He didn't care that he was fat.
Roger koridora çıktı o sıralarda şişman bir adamdı, koridoru doldurmuştu. Kokpit kapısını çalmaya hazırlanıyordu.
He gets into the aisle, and Roger was a big guy then, he just kind of bounds down the aisle, and gets ready to knock on the door of the cabin.
Eminim hayatında hala şişman bir kankaya yer olacaktır.
I'm sure she'll still have room in her life for a fat best friend.
"Uzun İnce Sally" de aslında kısa ve şişman olan Joan adında bir kadın hakkındaydı.
"Long tall Sally" was about a woman named Joan who was actually short and fat.
Ama "kısa şişman Joan" kulağa hoş gelmezdi.
But "short fat Joan" didn't have a ring to it.
Şişman mısın?
Are you fat?
Bazıları şişman sever, bazıları uzun.
Some like'em fat and some like'em tall
Hele isimleri, Büyük Al ve Şişman Tony.
And those names, Big Al and Fat Tony.
Şişman somon havyarı.
It's the caviar of baloneys.
Normal insanlar gibi "Nasılsınız efendim?" deyip sürekli hayal ettiğin kariyere kavuşmak mı istersin yoksa şişman bir adamın Selpak'ında kaybolan hapşırığı hızında bunu yakıp berbat etmek mi istersin?
Say, "How do you do, sir?" like a normal human being so you can have the career that you have always dreamed of or are you just gonna blow it and incinerate and dissolve like a Kleenex in a fat man's sneeze?
Şişman olmamana rağmen aşırı bir diyete girmek gibi.
It's like going on some radical diet when you're not even fat.
Karnım çok büyüdü, bak ne kadar şişmanım baba!
My tummy is big, look how fat I am Dad!
- Bana şişman dedi!
There's no way that those shears - could've penetrated the fascia. Man :
Günümüzde bir kadının yapabileceği en çekici moda ifadesinin... kalçasını şişman göstermek olmasını seviyorum.
I really love that the most alluring fashion statement a woman can make today is to simulate a fat ass.
Kalçayı gerçekten şişman göstermiş.
- That is a simulation of a fat ass, right there. - Thank you.
Sen bana şişman diyen adamsın.
You're the guy who called me fat.
Bana şişman dedin.
You called me fat.
Onu şişman gösteriyorsun.
You are making her look fat.
Beni şişman mı gösteriyorsun?
You're making me look fat?
Şişman görünmüyorsun.
You don't look fat.
Tanrım, bu beni şişman mı gösteriyor?
Oh, my God, is this making me look fat? Moose!
Erkek çocuk, çilleri var, Saçlarına kaynak yaptırmış şişman Asyalı, pis maymun.
Boy with freckles, fat Asian with hair extensions, evil monkey.
Şuan daha şişman ve yaşlısın, ama şerefsizliğin aynı devam ediyor.
You are fatter and older, but still the same disgusting jerk.
Uzun, şişman, kısa, sıska...
Was he tall, stout, short, skinny..
O kadar şişman ki tartının üzerine çıksa sadece "devam edecek" yazar.
'She's so fat, if she stands on the weighing scale...''... it will only show'To Be Continued'.
Veya aşırı şişman biri gibi.
Or just really fat.
Böyle upuzun bacakları vardı ve Mikey de şişman...
- She's got legs, like up to here, - Don't listen to a word she says.
Kuzey korede bir çok şişman çocuk var.
We have many fat children in North Korea.
Şişman bir çocuk ve hoş görünümlü bir marketiniz olduğunu gördüm.
I did see a fat kid and a really nice-looking grocery store.
Şişman falan olduğumu düşündüğümden değil.
It's not that I think that I'm fat or anything.
O aptal programında beni şişman gösterdiğin için siktir git.
Fuck you for making me fat on your stupid show.
Büyük, şişman, uzun, kısa, küçük beyaz, siyah, sarı, mor...
You know, big, fat, tall, short, small, white, black, yellow, purple.