Şundan translate English
1,849 parallel translation
biraz bundan, biraz da şundan..
Little of this, little of that.
Ben şundan kesin emindi ki, yıllar geçtikçe bunu görecek ve Samantha'yı uyaracaktı.
I was sure, as the years would continue ; he would not notice.
Kurtul şundan.
You shall loathe.
Biraz şundan, biraz da bundan.
Give'em one of these, one of those.
Şundan daha fazla... 1.20 boyunda, kol yok, bacak yok, kafa yok.
A little something more than, uh, four feet tall, no arms, no legs, no head.
Şundan bundan.
Oh, this and that.
biraz şundan yak ve hole koy
Burn some incense and stick it into the hole.
- Biraz şundan.
- You're gonna get caught. - A little of this.
Benim hakkımda şundan emin olabilirsin Paul kesinlikle annem gibi bir kadınla evlenmedim.
One thing you can say about me, Paul, I sure as hell didn't marry my mother.
Don Pascual, şundan kurtulabilmem için bana bir şeyler ver.
Don Pascual, give me something to get rid of this.
Al, şundan biraz kopartıp yapıştır.
Tear off some pieces.
Bir yudum al şundan.
Take a drink of this.
Kurtul şundan!
Get rid of it
Bana verdiğin tavsiyelere bak, yok gönüllü olma, yok şundan kaçın, onu önemseme... E öyle tabi, rehberlik yapıyorum ya sana.
Every piece of advice you've given me is how to get out of being involved, who to avoid, who to ignore... yeah, yeah, yeah, I'm your mentor.
Şundan beş tane alıp yiyeceğim.
Do it with five of these in your mouth.
Son olarak neler yapılacağı hâlâ bilinmiyor ama şundan emin olabilirsiniz ki, yarınki Yeşil Toplantı, New York tarihinin en büyük açık hava etkinliklerinden biri olacak.
Um, as for final numbers, it's still unknown, but you can be assured tomorrow's Green rally will be one of the largest outdoor gatherings in New York history. You two know each other?
O zaman, şundan biraz alalım.
Let's get you some of that, then.
- Şundan bahsediyorum.
No, that.
Peki şundan başlamaya ne dersin? Bu kim ve burada ne yapıyor?
Why don't you start with... who she is, and what the hell is she doing here?
Şundan çok bıktım...
Right. Yeah. Also, and I think we should, and indeed must Ö
Dinesh D'Souza, yeni kitabında şundan bahsediyor bu arada, kendisi muhaliflerimiz arasındaki en aydın, bilgili ve eğitimli insanlardandır.
You know, Dinesh DíSouza makes this statement in his new book. Heís going to be, by the way, one of the much more literate and well-read and educated of our antagonists
- Yanında da şundan olsun, lütfen. - Tamam, hemen getiririm.
coming right up.
Eğer evlilik, iki insanın sonsuza dek birleşmesiyse şundan emin olmak istedim :
If marriage is about joining two people for eternity,
Şundan beri... Gel benimle.
Since this, follow me
Mezar taşımın üzerine şundan başka bir şey yazılmasını istemiyorum :
I desire no other inscription over my gravestone than...
- Hazır oluncaya kadar şundan iç.
Sip on this while you're getting ready. I'm ready.
Affedersin. Dur şundan bir kurtulayım.
I'm sorry, let me just get rid of this.
Ver bakalım şundan.
Give me one.
Şundan istediğin kadar iç.
Drink as much of this as you want.
Kosciejny şundan emin.
Koœciejny sure is something.
George'u tanımıyorum ama en azından ama şundan eminimki seni çok seviyordu.
I didn't know george maybe as well as I could have. But I do know how much he loved you.
Şundan eminim ki kimseye zarar vermek istemiyorsun.
But I... but I really believe that you don't want to hurt anyone.
Emin olmak istiyorum... Şundan.
I want to make sure to avoid... that!
Kurtulun şundan.
Get clear!
Ben şundan istiyorum.
I'd like one of those.
Ama şundan emin olun ki Amerikan tarihinin bu kara sayfasından sorumlu olan herkes ya tutuklanmış ya da öldürülmüştür.
But, be assured, all of the men responsible for this dark chapter in American history have been caught or killed.
- Tamam, beni şundan kurtar.
- Okay, just get it out of me
- Cidden Ben, kurtul şundan. - Evet, ama...
Seriously, Ben, get shot of it.
Ve şundan emin olabilirsin, bu Kara Karga ile tekrar karşılaşırsak, elimizden kaçmayacak!
Rest assured that if we meet that Black Raven again, he won't escape unscathed! Really?
Yetiştiriciliğe şundan başlayacağım, daha uzun veya kısa bir gaga istiyorum.
I think I'll breed from that one, I want the beak longer, or shorter,
Şundan kurtulun!
Get rid of him!
Şundan eminim ki, geri gelecek.
I'm certain that he'll come here.
Mutt, kurtul şundan!
Mutt, disengage!
Kurtul şundan.
Get rid of it.
Doğru. Hadi kurtulalım şundan.
Right, Iet's get rid of him.
Kurtarın beni şundan.
Get him off my ass.
şundan biraz dene.
Here. Try some ofthis.
Atletus, şundan bir kepçe iç.
Taste it.
Beş-Çizgisel Classabindi Çocuk Filosu Filo'sundan Başhemşire Cofelia.
Matron Cofelia of the Five-Straighten Classabindi Nursery Fleet.
Şundan korktum dürüst bir adama karşı yanlış yaptım aynı Sezar'ı sırtından bıçaklar gibi.
Whose daggers have stabb'd Caesar ; I do fear it.
Pedia o minik, incecik kanatlarını uzunlamasına doğruyor ve "H" nin uçan maymunlarıyla beraber yaptığı otostopun "o" sundan bile ses yok.
Pedia's julienning her little arms. No word on what made H hitch a ride with the flying monkeys.