Şunlar translate English
8,772 parallel translation
- Şerefsiz herif, hadi vuralım şunları.
Son of a bitch, let's open up on'em!
Şunlar nedir?
- What are those?
Giy şunları.
Get yourself dressed.
Şunları açarmısın?
Would you take these things off me?
Lütfen şunları söyle.
Please tell them.
Şunları götür.
Clear this away.
Şunları geri sokmama yardım edecek misiniz?
You're going to help me put this back in?
Al şunları, götür.
Pick that up, take it.
O doğduğunda bana bakıp şunları söylediğini hatırlıyorum...
I remember when she was born, he looked at me and he said,
Hadi at şunları içine. Evet.
Go ahead and put those in there.
Şunları götür. Ben birkaç içecek ve bir şapka daha alacağım.
I'm gonna grab a couple more drinks and another hat.
- Şunları takmama yardım...
- Help me put them on...
Bağlayın şunları.
Tie'em up. Down in the well with'em.
Al.Em şunları.
Here. Suck these.
Tamam parasını öderiz. Topla şunları!
We will pay for it of course, pick it up.
Şunları kardeşine verelim.
All right, let's give these to your brother, okay?
Şunları tutsana.
You hold these, please.
Şunları tutar mısın?
Can you hold these?
- Yakalayın şunları!
- Get them!
Şimdi şunları giyin. Hazır olduğunda yukarı gel.
Now put those on, and when you're ready, come upstairs.
Bunlardan birisi bana şunları söyledi...
I did speak to one, though, who told me that...
Hadi halledelim şunları hızlı Freddie.
Hey, let's go get them, Fast Freddie.
Grace, tatlım, şunları ateşten uzak tut, tamam mı?
Grace, sweetheart, will you keep away from the fire with those, eh?
- Hiç doğru düzgün yapamıyorum şunları.
I can never get them right.
- Hey, şunlar Bahama Adaları mı?
- Hey, is that the Bahamas? - Hm?
Ver şunları bana.
Give me those.
Erimeden yiyelim de şunları.
Before it melts...
- Erimeden yiyelim şunları.
Let's eat, before it melts.
Dinleme şunları.
Don't listen to them.
- Say şunları.
Count these...
Vur şunları.
Shoot them.
Vur şunları artık!
Shoot them already. Hey!
Gel, ver şunları.
Come on. Give us.
Yakalayın şunları!
Get them!
Benzerlerine göre raflara diz şunları.
Put those on the shelves by their like.
Susturun şunları!
Quiet them down.
Şu ana kadar duyduklarınız şunlar :
This is what you've heard so far.
Şunları tak ona.
Put these on him.
Şunları dağıtayım.
I'll go deliver now.
Dur da toplayayım şunları.
Here, let me get this.
- Boşver şunları Colin.
~ Ignore them, Colin.
Elle şunları!
Come on them!
Bırakın şunları.
'Come on, put them away.'
- Tazele şunları.
~ Top up, top up.
Bana gönderdikleri hediyeler şunlar.
These are my free gifts.
Şunları öneriyorum.
Okay, here's what we're gonna do.
Pekala. Sana şunları öneriyorum.
Okay, this is what I can give you.
Terapiyi haftada 7 güne çıkart. Şunları giyip durma. Bir de cüzdanını ver.
You should up your therapy to seven times a week, stop dressing that way, and give me your wallet.
- Açma şunları.
Don't open them.
Pekâlâ, arayalım şunları.
All right, let's call'em.
Yakalım şunları.
We burn them.