English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ 1 ] / 1000

1000 translate Spanish

4,693 parallel translation
1000 kılıç yok burada.
No hay mil espadas.
Aegon'un 1000 kılıcıdır krallık.
Son las mil espadas de los enemigos de Aegon.
- 1000'den 50'ye mi düştün sen az önce?
¿ Pasaste de mil dólares a 50?
1000 dolar mı?
¿ 1.000 dólares?
- Bu yüzden ciddi hazırlıklara başlamadan önce niyetinizin bir işareti olarak yılda en az 1000 Guinea kazanmanızı beklerim.
- Y en cuanto a Ud., como muestra de su intención y antes de que podamos discutir los arreglos serios, yo esperaría que ganara 1.000 guineas al año.
Bir milin 1000 metre olduğunu söylemiştin.
Dijo que hay 1,000 metros en una milla.
Yok yok, bir metrenin 1000 feet olduğunu.
O, no, 1,000 pies en un metro.
Arnold Schwarzenegger aklıma gelir. Birincilik ödülünün 1000 dolar olduğu zamanlar.
Vuelvo y pienso en Arnold Schwarzenegger, cuando el primer premio fue de $ 1.000.
1000'den fazla öğrenci var.
Hay más de 1.000 estudiantes.
Ben Doktor'um. Dış uzaydan gelen bir uzaylıyım. 1,000 yaşındayım.
Soy el Doctor, soy un alien del espacio exterior tengo 1000 años, tengo dos corazones y no sé volar un avión.
1000 sikke.
- El valor de un millar de piezas.
1000 yaşında falan mısın?
¿ tienes, como, mil años?
- Telefonda 1000 demişti.
Dijo 1.000 por teléfono.
Şurada 1000 kağıt var.
Hay 1.000 en ese montón.
100 veya 1000 yılda da.
Ni en cien, ni en mil.
- Kasa sana 1000 dolar verecek.
La casa te dará 51,000.
Kasa sana 1000 dolar verecek, çünkü borcuna sadık olduğunu biliyoruz. - Harika.
No, la casa le proveerá 1,000, porque sabemos que se puede contar contigo.
Evet, 1000'le başlamak istemezsin.
Sí, no querrás usar 1,000 para empezar.
1000 dolar içeridesin.
Perdiste 51,000.
Kumarhane bana 1000 dolar daha verecek mi? - Şunu söyleyeyim...
¿ Podría el casino muy amablemente darme otros 51,000?
Sana 1000 dolar daha veriyoruz!
¡ Te daremos otros 51,000!
Siberlerin türü 1,000 yıldır tükenmişti.
Los Cybermen han estado extintos durante 1000 años.
Bin galaksiye hükmedersin.
Y reinarías 1000 galaxias.
Lapa,... ben bin galaksiye hükmetmek istemiyorum.
Porridge, Yo... no quiero gobernar 1000 galaxias.
- 1000 yaşındasın ve bu kadarcık mı, anahtarın mı?
- Tienes 1000 años. Y esto es todo, ¿ tu llave inglesa?
Buraya Taboulistan denmesinin nedeni 1000 yıl önce icat ettiğimiz, gurur kaynağımız Tabbouleh'in orjinal tarifi.
Nuestra tierra se llama Taboulistan porque nuestro mayor orgullo es haber inventado hace 1.000 años la receta original de tabulé!
1000 yıl önce keşfettikleri tabbouleh tüm Dünya'da meşhur.
... Orgullosos de inventar tabulé hace 1.000 años.
Bin kere duydum!
Lo oí unas 1000 veces.
Bu konuda en az 1000 tweet var...
Debe haber unos mil tweets...
- 1,000 dilek hakkı diliyorum.
- Deseo 1000 deseos.
İlk dileğinde her zaman 1,000 dilek hakkı dilenir.
El primer deseo siempre son 1000 deseos más.
O geceki oyunun reklamlarında Miss Laura Keene'in, Florence Trenchard rolünü bininci ve son kez oynayacağı yazıyor. Asa Trenchard rolünü iste aktör Harry Hawk canlandırıyor.
Y esta noche se anuncia como la presentación 1000 y última de la Srta. Laura Keene en el papel de Florence Trenchard, frente al actor Harry Hawk como Asa Trenchard.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum. Seni % 1000 seviyorum.
No puedo esperar a verte, te amo un mil por ciento.
Tren raylarinin resmi mallarindan almanin cezasi 1,000 pound.
Intrusión en propiedad del ferrocarril conlleva una multa de 1000 libras.
- Sana 1000 dolar veririm.
- Te daré mil dólares.
- 1000 dolarım yok benim.
- No tengo mil dólares.
Bin papel çikarsan sana bir gecelik yer ayiririm.
Dame 1000 pavos y te encontraré una noche de promoción.
1000 dolar.
1000 dólares.
Kaybedecegi bin dolari kazanmanin bir yolunu bulmaliyim.
Voy a tener que pensar el modo de recuperar 1000 dólares que ella va a perder.
- 1000 dolar diyelim.
- Digamos 1000 dólares.
Senin hemşirensem, bana saatine 1000 yen ödemelisin.
Si soy tu enfermera, debes pagarme mil yenes por hora.
Başlarında 1000 Yen ödül var.
Hay una recompensa por ellos... de $ 1,000.
Bu bir müzik oynatıcı. Bu, cebinizdeki 1000 tane şarkı.
Es un reproductor de música,... son mil canciones en tu bolsillo.
Jef Raskin 1000 dolarlık bir kutu tasarladı.
Pidieron que diseñáramos una caja de miles de dólares.
Seni milyonlarca kez aradım.
Lo he llamado 1000 veces.
Bir terabyte 1000 gigabytes eder.
Un tera son mil gigas.
Ve 1000 tane neden var.
Es decir, hay mil razones.
Sekiz yıl önce İsyan kurulduğunda 1000 kişi kadar vardı.
Hace ocho años, cuando se creó Defiance, teníamos más de mil.
1000 dolarlık biletler.
Entradas de 1.000 dólares.
1000 dolar.
Mil dólares.
15'i Salı. 1000 dolar.
¿ El martes 15?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]