English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ 1 ] / 1800

1800 translate Spanish

573 parallel translation
HUKUK MAHKEMESİ FRANSA 1800
Tribunal deJusticia, Faverolles, Francia, 1 800
- 1800'e kadar güvenli.
- No hay problemas hasta los 1.800 m.
- 1800 metrelik bir uçurum.
- Un precipicio de 2.000 metros.
- 1800 Güney Kingsley.
- A South Kingsley 1800.
- Veda'nın 1800 dolarlık hediyesi.
- El regalito para Veda.
bir Alman çavuşunun bağırarak söylediği emirleri duyarak beklemek 1800 gece uykuya dalmak ve fısıldamak "Yarın" ı.
La espera es la forma de vida de un soldado, esperando oír unas órdenes ladradas por el Feldwebel [Sargento], quedándose dormido 1.800 veces y susurrando, "¡ Mañana!".
Cenazesine bir zarfa koyduğum 1800 dolar ile gittim.
Llevé 18 mil dólares a su funeral.
- 1800.
- 1.800.
170 metrekare kumaş alacağımızı söylediler.
Hace un tiempo nos notificaron... que recibiríamos 1800 metros de tela.
Dr. Blankfurt vücudundan sürekli 1800 volt akım geçmesini sağlıyor.
El Dr. Blankfurt mantiene 1,800 voltios de electricidad atravesando su cuerpo.
1800...
1800...
Mesafe 1800.
Alcance 1800.
Mesafe 1,800.
Alcance 1800.
Bu 1800'lere mi ait?
Cosas del S.XIX.
Buzz, irtifa kaybediyoruz, 1800 ve düşüyor.
Buzz, estamos perdiendo altitud, 550 metros y cayendo.
Ayrıca devlette bunu bilmelidir ki 1800 rakım üzerinde tarım yapamazsınız.
Y aun el gobierno debería saber... que no se pueden cultivar 1800 metros por arriba del nivel del mar.
Televizyon taksiti 1800 yen.
El plazo mensual de la televisión, 1.800 yenes.
Televizyon kirası 1800 yen.
Plazo mensual de la televisión, 1.800 yenes.
Gerçek ametist taşıdır tefecinin 1800 Pezodan az vermesini kabul etmeyin.
Tiene una amatista real. No deje que le den menos de 1800 pesos.
Altını eritecekler mi yoksa neredeyse 1800 kilo çeken 300 külçe altını gümrükten kaçırmaya mı çalışacaklar?
¿ Fundirán el oro o intentarán contrabandear las 300 barras de un peso aproximado de dos toneladas?
- 60 kere 30 yani, bayağı çok yapar! - 1800 eder.
- Sesenta por 30 son...
- 1800 mü, çok sağol.
- 1.800. - 1.800.
1800.
1.800, y no hay más que hablar.
Zarar ve stok tahribi için bana 1800 $ borçlusun.
Me debe 1800 dólares por daños y pérdidas.
13 : 30 - 18 : 00 arası ertesi gün hazır olacak şekilde ses devresi üstünde çalışmaya devam.
De 1330 a 1800, continúa trabajando en la construcción de la voz para que esté lista mañana.
18 : 00 : eve dönüş.
1800 hs, vuelve al departamento.
Laboratuvarda bir peynirli sandviç geliştirdik 6,5 cm kare başına 1800 kilogramlık çarpmaya dayanıklı.
Nuestro laboratorio ha creado un bocadillo de queso... capaz de soportar impactos de 1.800 Kg.
Laboratuvarımızda bir kutu salata sosuna 16 yıldır her gün 1800 kiloluk bir çekiçle vuruluyor.
En el laboratorio hemos experimentado con un tarro de vinagreta. Le hemos aplicado 1.800 Kg. de fuerza diarios durante 16 años.
Uçuşa devam etmenin bir başka nedeni ise arkadan gelen ve aynı rotayı izleyen yaklaşık 700 uçak vardı. 13-16 km. çapında etrafa dağılmış vaziyetteydiler. Ve muhtemelen 1.5-2 km. kadar uzaktaydılar.
Pero otro factor era que si hubiese dado la vuelta hubiesemos tenido a otros 700 aviones, mas o menos en el mismo camino, y extendiendose unos 13 a 16 km a lo ancho y quizás a unos 1200 o 1800 metros de profundidad.
Biliyor musun, 1800'lerde Alman Burgermeisters birasını buraya getirmişler.
¿ Saben... que aquí se instalaron unos alemanes hará unos 800 años? ... Bueno... qué sé yo.
Visa'da belki 1800 dolar kaldı Diner's Club'da 500
Tengo como 1800 dólares en esta tarjeta visa. Cerca de $ 500 en esta de Diner's Club.
2100 devire geldiğinde vitesi büyütürüm... ve 1800 devire düşer.
Generalmente, el volante da unas 2100 vueltas... y luego cae a unas 1800.
Bu da normal bir seyir devridir.
En viajes completos, da siempre entre 1800 y 2100.
- 1800.
- $ 1.800.
Yıldız Donanmasının emriyle, şu andan itibaren, saat 1800'de, geminin komutasına el koyuyorum.
A petición del Mando de la Flota, a partir de ahora, 18.00 horas, asumo el mando de esta nave.
Saat 18'de ana kontrol odasına getirildiğinde görmüş oluruz.
Ve que sea traído a la sala de control maestro a las 1800 horas.
1800'den fazla!
Mas de 1.800.
Rainbow Dijital Cihaz Şirketi 1800'den bilgi alabilirsiniz.
El Rainbow de Digital. Infórmese en el 1800.
Bu bizi 1800 fit aşağı götürür.
Eso nos llevará 550 metros bajo tierra.
- 1800 frank saydım.
- ¿ Cuánto vale? - Cuesta 18.000 francos.
Onların ruhani lideri bir medyumdu... Ve müritlerini, 1800'lü yılların başlarında, Kaliforniya'ya gitmelerine önderlik etti. Bir toplum düşünü gerçekleştirmek için.
Su líder espiritual era un médium... que llevó a sus seguidores a California a comienzos de 1800... para comenzar una sociedad utópica.
Misket tüfekleri 1790-1800 Fransız üniformalarıyla uyumludur efendim. Ama bizim ölçütlerimizde, onlara pek silah denemez.
Mosquete es el arma de los soldados del ejército francés del XVIII pero no es nada comparado con nuestras armas.
1800, istihkam.
1800, Ingenieros.
Saniyede 2 km hıza yaklaştınız.
[AG / CC] Uh, están alrededor de 1800 metros por segundo.
Solanaceae bitki familyasının bir üyesi olan domates besleyici özelliklerinden dolayı 1800 yılından beri yetiştirilmektedir.
Miembro de la familia de las solanáceas, el tomate ha sido cultivado por sus propiedades nutritivas desde el año 1800.
Yevmiyeli çalışan 1800 işçi bugün çiçeklerle evlerine uğurlandı.
Los 1.800 empleados por hora de la planta regresaron a casa con flores.
Altı gece 300 den 1800 eder.
Seis noches a 300, son 1.800.
Fleischman, bilgin olsun, 1800'e kadar Alaska'ya sabit bir Rus akımı vardı.
Te informo que en 1800 llegaban a Alaska muchos rusos.
Uzak dur. - O ceket dolar. Geri ödeme yapilmiyor.
Esa jacket cuenta $ 1800.
Amy, 1800'lerde doğmam gerektiğini söylerdi.
Amy decía que yo debí nacer en 1800.
1800 kez uykusuz kalmak ve fısıldamak "Yarın"
Meses de espera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]