1840 translate Spanish
59 parallel translation
1840'ta ise Paris'teydi.
En 1840, en París.
1840'lar.
1840.
Peki ya Chevalier Audubon, 1840, tam set?
¿ Y un Chevalier Audubon de 184o?
Ya da Chevalier Audubon, 1840?
¿ Chevalier Audubon, 184o?
Londra 1840 Anestezinin bulunmasından önce
LONDRES, 1840. Antes del descubrimiento de la anestesia.
Size söz veriyorum, burada Clint Cooper için de bir mezar olacak.
WILLIAM MORRISON-Nació 18 Marzo 1840-Murió 24 Agosto 1871-ASESINADO POR CLINT MORRISON Te lo prometí... habrá también una tumba para Clint Cooper
Sosyal sistem, Kristiania burjuvaları tarafından 41.6 milyon kronluk bir genel bütçeyle destekleniyordu. Bir ceza kanunu altında, ki bu da 1840'lara dayanır.
El sistema social mantenido por la clase media de Cristianía subsiste... con un presupuesto nacional de 41,6 millones de coronas... según un código criminal, que data de 1840.
1840 Canoga Sokağı, Detroit. Not edebildin mi?
Calle Canoga 1 840, Detroit.
Bu kadın kırkındayken yıl bin sekiz yüz kırktı.
La última vez que ella tuvo 40, fué en 1840.
1837-1840 arasında Tori'lerin çoğunlukta olduğu dönemde sözcülük yaptı.
Fue su presidente de 1837... a 1840, cuando los conservadores eran mayoría.
Aşikar Kader 1840'larda çok popüler bir slogandı.
Destino Manifiesto era un eslogan popular en 1840.
1840 yılı konyak serisi çıkartıyorum, şişelenmiş olarak.
Estoy lanzando al mercado una línea de cognac de 1840, embotellado.
1840 konyağı başarılı oldu mu?
¿ Se vendió bien el cognac 1840?
1840'ta, Nathaniel "Nate" Griffin at tımarlarken. Bu ne be?
En 1840, Nathaniel Griffin se dedicaba al cuidado de los caballos. ¿ Qué puñetas?
- 1840 yılında seçilmişti.
Fue electo en 1840.
1840 tarihlerinde, Amerika Büyük Pasta olarak bilinirken deniz kenarında hava hala soğuyordu ve herkes payına düşeni almak için Batıya doğru yola çıkmıştı.
Allá por 1840 el gran pastel conocido como América aún se estaba enfriando en la repisa de la ventana y todos se dirigían hacia el Oeste para tener su tajada.
Geçen hafta da gördüğünüz gibi 1840 seçimleri oldukça fırtınalıydı.
Entonces, como vieron la semana pasada las elecciones de 1840 fueron particularmente ajetreadas.
"1840'dan beri." 1840'da ketçap kime lazımmış?
"Desde 1840". ¿ Quién necesitaba salsa de tomate en 1840?
Biyoloji doktoramı, 1840'da Oxford'da aldım. Yani zamanın biraz gerisindeyim.
Obtuve mi grado en Biología en Oxford en 1840, así que estoy un poco atrasado.
DÜŞÜNEN ADAM - BRONZ 1902 AUGUSTE RODIN - 1840 - 1917
EL PENSADOR AUGUSTE RODIN
Bu kupürler Donner Party katliamının başladığı 1840'lara kadar gidiyor.
Si revisamos los titulares de presa desde 1800 de cuando empezaron las masacres...
1840 bir şey komutanım.
- Señor, 1840 y algo, señor.
CREEK LANDING'E HOŞ GELDİNİZ
BIENVENIDO A CREEK LANDING FUNDADO EN 1840
1840 yılında doğdum.
Nací en 1840.
Bu bir üniforma düğmesi, 1840 lardan kalma, mükemmel bir kalıt.
Este es un botón de librea, de los años 1840, perfectamente enmarcado.
1840 larda insanlar çok daha farklıydı
Incluso en la década de 1840, pasaban panfletos por la abolición.
Çok eski zamanlardı çünkü
En 1840, había una epidemia de cólera en el bajo Manhattan.
1840'ta, Sir Robert Warboys bir hizmetçi masalı duydu ki o önceden hayali varlıklar görmüş ve çıldırmıştı.
En 1840, Sir Robert Warboys escuchó el cuento de una camarera que había visto una presencia espectral y se había vuelto loca.
- 1840'a kadar...
- Hasta 1840...
1840'lardı ve hayır onunla tanışmadım.
Era el año 1840, y no, no le conocí en persona.
Bir şekilde, olayın 1840'da yansımaları oldu. Bu hâlâ Şam Vakası olarak bilinmektedir. Orta doğulu Yahudiler, Fransız rahip ve kâtibinin kaybolmasından dolayı suçlandılar.
De muchas maneras, los hechos fueron repetidos en 1840 en lo que es comúnmente conocido como el Asunto Damasco, en el que judíos de Oriente Medio fueron culpados por la desaparición de un monje francés y su escriba.
Orijinal 1840 yapımı Springfield.
Un auténtico mosquete 1840 Springfield.
Sanırsın yıl 1840.
Vamos, que es 1840.
1840'larda yapılmış.
De 1840.
Biliyorsun 1840'larda bir otel odası 25 sente kiralanabiliyordu.
Sabes, una habitación de hotel en 1840 solo cuesta unos 25 centavos.
1840'lar ezik.
Los 1840s apestan.
1840'lar ezik.
La década de 1840 apesta.
1840'lar ezik.
Los 1840's apestan.
Rebecca 1840 yılında çalınan mücevheri takip etmiş. Şunu dinle :
Rebeca siguió la misma joya cuando fue robada en 1840 para conseguir esto :
Rebecca aynı mücevheri 1840 yılında buldu ancak günümüzde zindan nerede onu bilemiyoruz.
Rebeca... encontró la misma joya de nuevo en 1840, pero no sabemos dónde está el calabozo hoy.
1840'da olsaydık bir kuyuya atardık.
- Si fuera 1840, - que podríamos caer a un pozo.
İHA'lar olsun, telefon dinlemeleri olsun "1840 tarihli filanca yasanın tanıdığı XY ve Z yetkileri" falan derler. Ama bu zaman alır.
"Según esta ley de 1840, bajo una otra autoridad..."
Ailesi dört nesildir müzisyen. Buradan al ve devam et. Büyük büyükbabası da 1840'larda New Orleans'ta müzisyenmiş.
Él es un músico de cuarta generación. Y vos tocás alrededor del riff.
Müşteri 1840 numaralı kasayı Santa Monica Trust Loan'dan taşıtmak istemiş.
Un cliente pidió que la caja de seguridad número 1840 sea retirada del Santa Monica Trust Loan.
1840'lardan kalma muhteşem bir Callow bir çokrenkli James Bourne, nadirdir son döneminden bir çift gösterişli Varleys ve gördüğüm en iyi Edridge.
Un magnífico Callow de alrededor de 1840 un James Bourne policromático y exótico un par de cuadros de Varley, bastante llamativos de su último período y el Edridge más sensacional que he visto.
William Henry Harrison'ın 1840'taki seçim çalışmalarında bu kağıttan kocaman topu Amerika boyunca dolaştırdılar.
Durante la campaña de las elecciones de 1840, los partidarios de William Henry Harrison rodaron esta bola de lata y papel de tres metros por caminos de campo a través de América.
Benimle 1840'a geri dönün. William Henry Harrison, Tippecanoe'de başkanlığa aday.
Viaja conmigo en el tiempo a 1840 cuando William Henry Harrison, "Old Tippecanoe", se presentaba a presidente.
Bu ton 1840'ların sonuna kadar çok yaygın değildi.
El pigmento no fue ampliamente usado
Ah Betty Balcombe.
PARÍS 15 DE DICIEMBRE DE 1840
( Afyon Savaşları, İngiltere-Çin arasında 1840 )
Refresca mi memoria, Robert Downey Jr.
1840'larda Frederick Miller ve Adolph Coors diğer Alman göçmenlerle birlikte gelmiştir.
Llegó en la década de 1840 con inmigrantes alemanes...