40s translate Spanish
38 parallel translation
Evet, sera etkisi. Bu arada, onu 40'larda keşfettiler.
Por cierto, lo descubrieron en los'40s.
PBS'te de 30'lar ve 40'lar hakkında güzel bir belgesel var.
Y en PBS pasan un documental de bandas de los 30 y 40s.
Çift D-40'ların ve silahların durumu nedir?
En que status esté el D-40s y las municiones dobles?
Uzaylılar üzerinde deney yapmak... "40s bunu öğretti" gücünüzün nereden geldiğiydi.
Los experimentos en el extraterrestre... en los años 40 nos enseñaron que ahí se generan sus poderes.
Neden 40s'e gitmiyorsun?
Dirige más bien las bebidas.
Otuzunda, kırkında, ellisinde hep onlardan hoşlanırlar. Altmışında bile. Bu doğanın kanunu.
Sí, cuando ellos están ya en los treinta... y en lo 40s y en los 50s y en los 60s y en los 70s
Kabullen, ortak. Vücudunun en yüksek perdeden bas bas bağırıp "Ben 40 yaşındayım!" demesini durdurmanın yolu yok.
Enfréntalo, envejeces y no puedes evitar que tu cuerpo esté en los 40s.
Bebek kıçı gibi yumuşak olursa, senin kaçınılmaz orta yaş krizini geciktirecektir.
Tener la piel como el trasero de bebé no va a retrasar tu crisis de los 40s.
Hava sıcaklığı en yüksek 15, en düşük 5 derece civarında. Gece haber bülteninde, yerel balıkçı Nick Castle gecenin sisinde kaybolan Seagrass adlı teknesinde, biri ağır yaralı ikisi ölü, üç kişi buldu.
Desde los 60s hasta los 40s, en las ultimas noticias, el pescador local Nick Castle descubrio tres muertos y un herido en su bote, el Seagrass, el cual se habia perdido ayer en la niebla,
40 yaşını geçtin. 40 yaşını geçmiş ve eşcinsel olmayan adamların içinde de hazır olmayan var.
Conozco hombres héteros que están en los 40s, y no están listos.
Lo gibi bir ateş parçası 40'lı yıllarda pek de birlikte olunabilecek biri değildi.
Una petarda como Lo no era material de citas en los 40s
PlayStation var, 250 kanallı kablolu TV ve ağzına kadar bira dolu bir buzdolabım var.
Dame una PlayStation, 250 canales de televisión por satélite y un frigorífico lleno de 40s.
40'lı yılların sonlarında bilimadamları, nükleer kararlılığının atomlara göre değişiminin sonuçlarını araştırmaya başladılar.
Al final de los 40s, los científicos comenzaron a investigar las implicancias de la manera como varía la estabilidad nuclear de los átomos.
PATLAMA 40'lı yıllarda, Güneş'in oksijen, karbon ve azotu birleştirebilecek kadar sıcak olduğunu ortaya koydu. Peki ama bakır, çinko ve demir gibi daha ağır elementleri?
En los 40s, Hoyle postuló que nuestro sol es lo suficientemente caliente para fundir átomos como el oxígeno, el carbono y el nitrógeno, pero que había con los átomos más pesados como el cobre, el zinc o el hierro?
1940'larda bilimadamları çok hassas aletler kullanarak güneşin dörtte birinin aslında helyum olduğunu buldular. Düşündüklerinden oldukça fazlaydı.
En los años 40s, utilizando un equipo increíblemente sensible, los científicos encontraron que un cuarto del sol era de hecho helio lo cual era considerablemente más de lo que creían.
eleman 6'4 ", 300 pounds ilk olarak 40s, kocaman becerdi.
2 metros, 130 kilos unos 40 años, enorme.
40'lık mı içiyorduk?
¿ Estuvimos bebiendo los 40s?
Film fuarında, "Kayıp haftasonu" nun gece yarısı gösterimi için 40'lara gitmek ister misin?
Quieres escaparte a 40s a la medianoche mirando "el fin de semana perdido" ¿ En el film forum?
Bu "Kırmızı Pabuçlar" ve bu da "Rambo." Sanırım çoğu insan bir özgeçmişin 40'ların sonlarındaki "Kımızı pabuçlar" ile... 80'lerdeki "Rambo" yu içermesine... hayret edecektir.
Esa es de "The Red Shoes" y esa de "Rambo", y creo que la mayoría de la gente se sorprende de ver una carrera que incluye "The Red Shoes" de los tardíos 40s y "Rambo" de los años 80.
40'lı yaşlarda bu daha zor.
Esto es más duro a tus 40s.
Başka bir şey? Kadın, 40 yaşlarında, kahverengi saçlı, hafif yapılı. Genel izlenim bu yönde.
Mujer, 40s, castaña, complexión delgada... que se llevo con ella.
Ben 1983 model bir Inline 6 C-J7 Renegade beğenmiştim en son zincirli kayalık aracı, ve tasarımı çok iyi 1940'lardaki ilk Jeep'ten beri çok az değişti.
de quien había ido para uno 1983 Lnline 6 C-J7 Apostatan, yo el colmo mezo a la oruga, Y un diseño tan bondadoso, yo que es apenas cambiado desde la primera parte El jeep allá por lo'40s.
40 lık biran yok.
No tiene cerveza "40s"
Kapıda bekleyen evsiz şarapçılar çaldıkları geri dönüşüm kutularını şarapla takas etmeye çalıştı.
Acamparon borrachos indigentes a la puerta tratando de intercambiar reciclaje robado por 40s y Mad Dog.
Söylenenlere göre, Mavi Kelebek 1940'larda ortadan kaybolmuş ve fısıltı gazetesine göre, Pennybaker Kulübü'nde bir yerlerde gizliymiş.
Resulta que la mariposa azul desapareció en los 40s. Un rumor dice, que está oculta en algún lugar del Club Pennybaker.
Hadi oradan. 1940'larda insanlar zamanlarını boşa harcamıyorlarmış.
La gente no perdía el tiempo en los 40s.
- Martin dün pazarın oradaki bir satıcı, 40'lı yaşlarında Hasidik birinin zorla bir araca bindirildiğini görmüş.
- Martin, parece que un comerciante en el mercado de productores dio una descripción de un Jasídico en sus 40s siendo arrastrado dentro de una camioneta ayer.
Sanırım 40-50 yaşlarında bir erkek. Sen ne diyorsun Lisa?
Un hombre de cabello gris en sus 40s, 50s. ¿ Qué piensas, Lisa?
Her ne kadar 40'larının başında bir kadının hafızasını kaybetmeye başlamasının yaygın olduğunu bilsem de.
Aunque sé que es común que una mujer empiece a perder su memoria en sus 40s.
Ben çocukken, arkadaşlarımla tam burada oturmuş 40s içiyorduk.
Cuando era niño... Mis amigos y yo nos sentábamos justo aquí y tomábamos 40s.
Yetmişlerin başı. Hep ilk kırka girerdi.
En el principio de los 70's, el estaba tocando Top 40s ( ritmo musical ).
O ilk 40 şarkılarının arasında çaldığı kendi ritmi vardı.
El tenía un ritmo que tocaba entre esos Top 40s.
Herkes sırada bekliyor. 20likler, 30luklar, 40lılar.
Y todo el mundo está en la línea de... 20s, 30s, 40s.
Ama Rodeo'dan sonra üstümü değiştirecek vaktim yok? - Pardon ama 40'lı yaşımı genç bir görünüşe kavuşturmamda bana yardımcı olacağınızı sanıyordum?
Disculpe, pensaba que me ayuda a encontrar un look que me permita aferrarme a mi juventud en mis 40s.
Birisiyle bir hayat kuruyorsun, birlikte çocuk yetiştiriyorsun 20'li 30'lu 40'li yaşlarını beraber harcıyorsun sonra birden hiçbir şey hissetmemeye başlyorsun.
¿ Que puedas construir una vida con alguien, criar hijos, pasar tus 20s, tus 30s y la mitad de tus endemoniados 40s juntos, y que luego no sientas nada?
İki adam. Yüzleri gizli 40-50 yaşlarında.
Dos caras men- - oculta, 40s, 50s temprano.
- Hazır mı değilsin?
estás en los 40s.
Daha bu sabah bira içiyorduk.
Estuvimos bebiendo 40s esta mañana.