650 translate Spanish
384 parallel translation
23 ons.
650 gramos.
Coğrafi açıdan 650 metre uzunluğunda ve 200 metre genişliğinde köpek başı şekli verilmiş bir kaya parçası.
Geográficamente, es una roca con forma de cabeza de perro... con unos 600 m de longitud y alrededor de 200 m de ancho.
Ama General Kitchener'ın ordusu... düşman kontrolündeki ülkenin diğer ucunda, buradan 650 km uzakta.
- No. Kitchener está a 650 kilómetros y el país está en manos enemigas.
Savcı, 200,000 Frank ceza talep etmektedir, kaldı ki, bu da vergi ve masraflarla 650,000 Frank'ı aşan ceza ödenmesini gerekmektedir.
El Sr. fiscal ha reclamado una cantidad de 200.000 francos que, con las tasas y los gastos, sube a más de 650.000 francos.
Deniz Kuvvetleri bizi Japon anakarasının 650 km kadar yakınına götürecek.
La marina nos llevará a 400 millas de las costas japonesas.
Uykusuz 650 km araba sürsen sen de yorgun görünürdün.
Usted también lo parecería si hubiera conducido 400 millas sin dormir.
3 kilo 650 gram.
Cuatro kilos, 14 gramos.
Yolun bir ucunda Tijuana ve Ensenada vardır. Ondan sonraki durak olan La Paz için 650 km yol gitmeniz gerekir.
Tijuana y Ensenada en un extremo, y luego 250 kilómetros a La Paz La única ciudad al otro extremo.
- Sadece 295 lt. kaldı.
- Sólo 650 libras restante.
Paranın kokusunu 650 kilometre öteden almış.
Olió el dinero a 600 km de distancia.
- Filistin'de 650 bin Yahudi var.
- Hay 650.000 judíos en Palestina.
1650 notun kalınlığı bu kadardır.
En billetes de 10.000 yenes. ¿ 1.650 billetes es esto?
Çünkü yeryüzünde 8650 tür kuş yaşıyor, Bay Carter.
Porque hay 8.650 especies de pájaros en el mundo, Sr. Carter.
- 650. - 1 ve 2 numaralı yuvaların dış kapakları açılsın.
- 650. - tubos 1 y 2 compuerta exterior abierta.
Hızları saatte 400 milin üstünde.
Su velocidad supera los 650 km por hora.
Eğer hükümet Hartum'dan kuzeye 650 km boyunca nehrin iki yanında ki Mehdi'ye bağlı kabilelerin şimdiye kadar silahlandırıldıklarını bilseydi... - Beni göndermezlerdi.
Si el gobierno hubiese sabido que habría tribus mahdistas armadas a 650 km al norte de Jartum...
Buranın 650 kilometre batısında Clutter Baba'nın yeri var.
A 650 kilómetros al oeste queda la casa del Viejo Clutter.
Buraya gelmek için 650 kilometre yol teptiler. Silahlarını da yanlarında getirdiler.
Recorrieron 600 kilómetros para llegar hasta aquí y trajeron sus armas con ellos.
3,650.
3663.
Kahretsin, bizim 650 onlarınsa 2.500 uçağı var, değil mi?
Maldita sea, tenemos 650 aviones. Y ellos tienen 2.500 aviones, ¿ no es cierto?
Bunun dışında 650 bilet sattık.
Vendimos 650 entradas, hombre.
650 bilet mi?
¿ 650 entradas?
İki şubede 24 saat görevde olan toplam 650 memurum var.
Nuestros dos departamentos combinan 650 hombres a tiempo completo.
Arada 650 km. Boyunca Batının en zorlu toprakları uzanıyor.
En medio hay 650 km del territorio más difícil del Oeste.
... 400'450'500'550'600'650'700'750...
... 400, 450, 500, 550, 600, 650, 700, 750...
Bir 650 km.
A 650 kilometros.
650?
¿ 650?
Korkularını birinin ruhuna yansıtmak biraz zor. Hele ki 650 kilometre uzaktaysa...
Es algo difícil apoyar tus pies fríos en un espíritu en especial cuando vive a más de 600 kilómetros de distancia.
Victor 6500, burası 650, anlaşıldı mı?
Victor 6500, aquí 650, ¿ me oye?
Size 650. doğum gününüzde verdiğim o sigara kabı olmasaydı... o kazığı tam kalbinize saplamıştı.
Si no hubiese sido por la cigarrera que le regalé para su cumpleaños 650... le hubiese clavado esa estaca justo en el corazón.
Sonra, 30 yıl kadar önce Güney Avustralya'daki Flinders Sıradağları'nda muhtemelen 650 milyon yıl yaşındaki kumtaşları arasında şunlar bulundu.
Y luego, hace alrededor de 30 años, en los Flinders Ranges, en el sur de Australia, en estas areniscas... que tienen probablemente una edad de alrededor de 650 millones de años, se encontraron cosas como ésta.
Gerçekte ise, Flinders Sıradağları'nda bulunan fosillerden birine göre bu kolonilerin 650 milyon yıl önce var olduğu ortaya çıkmıştır.
De hecho, uno de los fósiles de Flinders Range... sugiere que tales colonias existían hace 650 millones de años.
675, 650, 625, devam ediyor.
675, 650, 625, se mantiene.
Kıçımı sallayarak haftada $ 650 kazanıyorum, sen de o sırada... hiçbir şey yapmıyorsun.
Hago 650 dólares por semana bailando hasta matarme mientras tú te la pasas... No estás haciendo nada.
Menzil : 650 metre.
Cero, Alcance : 650 metros,
650 deniz mili hızda güney-güneydoğuya gidiyorum.
Mantengo rumbo sur-suroeste a 6-5-0 nudos de velocidad.
Fiyatı bölüm başına 650'den 850'ye arttırdılar.
Te van a pagar 850 dólares por capítulo.
650'ye dayanamayabilir.
Podría quebrarse en los 650 ciclos.
Detroit dizel. Süper şarjlı 650 beygir gücü.
Son motores diesel de Detroit, turbo alimentados.
650 metre
609 metros.
Hayır. Onu çıkarmak için arabamla 400 mil gidemeyeceğimizi.. -... söylüyorum.
No vamos a conducir 650 kilómetros en mi coche para ir allí y desenterrarlo.
Bunlarla 1.650.000 tane.
Bueno, esta vez voy por 1.650.000.
O birleşimden 650 bin kar yaptı.
Se embolsó 650 mil de la fusión.
Kaqwani bölgesinin yetki alanlarının 650 KM dışında olduklarını söylediler.
La reserva kaqwani no está dentro de su jurisdicción.
650 dolar, bütün giderler dahil.
Son 650 dólares, gastos incluidos.
- 650!
- ¡ 650 $!
3.650 metre.
12000 pies. ¡ Dios!
- 650.
- 650.
650. 700.
650.
- 650 yen.
- 650 yenes.
Saatte 1821km hız yapabiliriz.
650 caballos de potencia.