English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Adına

Adına translate Spanish

27,669 parallel translation
.. adalet adına rakiplerini öldürdün.
Con el fin de dominar el mundo marcial.
Benden onun adına bir şarkı yazmamı istedi ve bende onu kırmadım.
Cher me ha pedido que interprete una canción que escribí para esta ocasión.
Saçlarım Milenyum Falcon'un camından kafamı çıkarmışım gibiyse, onlar adına özür dilerim.
Así que, perdóname si mi pelo parece como si hubiera estado conduciendo con la cabeza fuera de la ventana del Halcón Milenario.
# Azgın vikingler ve yamyam elfler adına #
* Entre vikingos desmadrados y elfos caníbales *
# Hobbitler, bisikletler, yunuslar ve lazerler adına #
* Entre hobbits y ciclistas y delfines con láseres *
Ben bunu bir kedi posterinden öğrenmiştim ama senin adına sevindim.
Eso lo aprendí de un cartel de un gato, pero bien por ti.
Adam borcumuzu ödememiz için onun adına çalışmamız gerektiğini söyledi.
Ese hijo de puta dijo que regresaremos a trabajar para él, para pagarle.
Benim güvenlik şirketim adına yazılmış ürünlerin tam fiyatında banka onaylı çekimi gün sonuna kadar istiyorum.
Quiero un cheque de caja a nombre de mi compañía de seguridad por el total del costo del producto... para el final del día.
Bay St. Patrick'in adına arıyorum da.
Llamo de parte del Sr. St. Patrick.
Bu konuyla onun adına biz ilgileniyoruz.
Nosotros nos encargamos por él.
Emin olmak adına normal kıyafetli tüm memur ve... -... ajanları 3 blokluk alana koyalım.
Para estar seguros, necesitaremos a todos los policías de paisano y agentes que tengas para cubrir un radio de tres manzanas.
- Evet kendi adına konuş.
- Habla por ti.
Bu tebliği sekreterim adına almayı reddediyorum.
No voy a aceptar este servicio en nombre de mi ayudante.
Sonra hilebazlıkla kendisi için aldığı ölülerin adına alınmış sosyal güvenlik numaraları buldum.
Y después encontré números de seguro social... que obtuvo fraudulentamente... con nombres de personas muertas.
O yüzden her şeyin başladığı noktaya geri döndük. Nederdietsen Grubu'yla bağlantılı olan o 300 alan adına.
Así que volvimos a donde empezamos, con esos 300 dominios conectados al grupo Nederdietsen.
Şüphelinin arabası hakkında bir bilgiye ulaştım Arizona'da Benjamin McCullough adına kayıtlı ve Alberta tiyatrosunun önünde park halinde görülmüş.
Hola, encontré una coincidencia con el auto del sospechoso. Está registrado a nombre de Benjamin McCullough de Arizona, estacionado frente a un pequeño cine en Alberta.
Dwight Eleazar Tanrı adına insanları kandırıp paralarını çalıyor.
Dwight Eleazar engaña a las personas robándoles el dinero en nombre de Dios.
Tanrının adına şeytan sana emrediyorum onu serbest bırak.
En el nombre de Dios, Satanás, te ordeno que lo liberes.
O zamandan beri Cephane adına çalıştığımı söylemeye gerek yoktur.
No es necesario decir que he estado trabajando para ellos desde entonces.
O sigaralardan sattığı için yakaladığımız dört mekân da geçen sene aynı şirket adına kayıtlıymış. Her türden ekmek satan bir şirket, Stuben Bread.
Cuatro de los sitios que desmantelamos por vender esos cigarrillos el año pasado son propiedad de la misma compañía, una compañía panificadora, Stuben Bread.
Yapılış videosuyla resimlerle filan reklamını yapıp adına da "Tapınak Bakiresi Sakesi" koyarsak kesin tutar!
Usa fotos para venderlo y haz vídeos. Llámalo, "El Sake de la Doncella del Santuario". Seguro que se venderá.
Yüce Sam Hill adına bu ne demek şimdi?
Ahora lo que en el Sam Hill quiere decir eso?
Kate, silah polis akademisi adına kayıtlı.
Kate, es de la policía... registrada para la Academia.
Kimin adına kayıtlı?
- ¿ Quién es el dueño del auto?
Polis Akademisi adına kayıtlı.
Es parte de los vehículos de la Academia de Policía.
Bardo'un Flanagan adına çalıştığından şüphelendin. Onu takip ettin.
Sospechaba que Bardot trabajaba para Flanagan, así que lo siguió.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına, Amen.
En el nombre del Padre, del Hijo y del Espíritu Santo.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına.
En el nombre del Padre, del Hijo y del Espíritu Santo.
- O'nun adına yaratmamızı istiyor! - Domuz!
¡ Él quiere que creemos en su nombre!
Savunma adına konuşacak :
Turno para la defensa.
Ben babam adına konuşacağım.
Yo hablaré por mi padre.
Bu durumda, babanın adına konuşabilirsin.
En ese caso, podéis hablar en nombre de vuestro padre.
- Medici adına!
¡ En nombre de los Médici!
Piero de Medici... Medici bankacılık adına konuşacak.
Pedro de Médici hablará en representación de la banca Médici.
Bunu alan müşterinin adına ihtiyacım var.
Necesito el nombre del cliente que lo compró.
Kutsal Meryem adına!
¡ Santa Madre de Dios!
Ama o zehri bizim için yapıyorlar bizi yok etmek adına.
Pero... están fabricando ese veneno para nosotros, para destruirnos.
Burada İmparatorluk adına hareket ediyorum.
Aquí afuera, actúo en el nombre del Imperio.
Ashla adına. Kehanet!
Por El Ashla. ¡ La profecía!
Rutin devriyelerimizden birini yaparken asi dostlarınızdan biriyle karşılaştık. Saw Gerrera adına çalışan bir Lasat paralı askeri.
Estábamos en un patrulla rutinaria y nos encontramos con uno de tus amigos rebeldes, un mercenario Lasat que trabajaba para Saw Gerrera.
Ben de ismini dizinin adına eklemeyi doğru buldum.
Creí que era correcto incluir tu nombre en el título.
Hofstadter adına rezervasyona tekrar bakacaktım da.
Otra vez, para Hofstadter.
Adına da'Oyunlar Oyunlar Oyunlar'demiş.
Le llamó Juegos, Juegos, Juegos.
Kendine gelene kadar babasını ve kardeşini öldüren silah adına kayıtlı olduğu için tutuklanmış.
Cuando captó la realidad, fue arrestado de inmediato por el doble asesinato de su hermano y su padre, ya que el arma era suya.
Onun adına çıkan savaşlar ne olacak?
¿ Por qué no hablamos de las innumerables guerras que han sido declaradas en Su nombre?
Doğrulamak adına soruyorum.
Para que quede claro :
Tim Berners-Lee adında bir adam Dünya Çapında Ağ diye bir şey kuruyor... SÖR TIM BERNERS-LEE... ve bunun telifini, patentini almıyor. Birisinin "sunucu" bazı insanların "istemci" olmasına izin veriyor.
Hay un sujeto llamado Sir Tim Berners-Lee... y decidió no registrarlo... no patentarlo, y le permitió a cualquiera decir "servidor"... y a otros decir "cliente"... y, antes de que te des cuenta, ya hay sitios web.
2009'da emekli olunca Yeni Başlangıç adında bir yerde gönüllü olmuş. Yeni salınan mahkumların topluma alışmasına yardımcı olan bir yermiş.
Después de jubilarse en 2009, trabajó como voluntario en un sitio llamado Nuevo comienzo que ayuda a presos recién liberados en su transición para reincorporarse a la sociedad.
Attığım bu adım, geçmişi unutmak anlamına gelmiyor. Geçmişi bağışlamak anlamına geliyor.
No significa que olvidara el pasado, sólo significa que perdoné el pasado.
Wendell Corey ifadesinde adımı vermesiyle sorumluluğu avukatına devrederek bu imtiyazdan feragat etmiş oldu.
Una vez que Wendell Corey escogió nombrarme mientras testificaba legalmente renunció al privilegio dándole la potestad al abogado de la defensa.
boyunda olduğunu adım uzunluğunun da 76 cm. olduğunu hesap etim. Ayrıca ağırlığını da hafifçe sağ bacağına veriyordu.
Calculo usuario de la cámara para ser de unos cinco pies y siete, con una longitud de paso de 30 pulgadas, también un ligero favor de la pierna izquierda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]