Aid translate Spanish
409 parallel translation
İşleri yürütmem gerek bütün dünyanın tarla ürününü karşılamaktan daha zor ve bunu işaret diliyle yapmam gerek?
Debo dirigir una operación... prácticamente más grande que Farm Aid se une a We Are the World... ¿ y se supone que lo haga por señas?
AID polis karargahında bir odaya sahiptir.
La A.I.D. tiene... dispone de un local en la Jefatura de Policía.
Gene şu AID'le ilgili mi?
¿ También con la A.I.D.?
Hayır. Bir hediye AID'den gelmişti. Onlar askeri komutayı temsil ediyorlardı.
No, es un regalo de la A.I.D. Ellos representaban al mando militar.
Ve AID memurudur. Polis ve ordu onları arıyorlar ve boşuna arayacaklar. Onlar bir halk hapishanesinde tutulmaktalar.
y funcionario de la A.I.D., que la policía y el ejército buscan y buscarán en vano, están detenidos en la cárcel del pueblo.
Her zamanki gibi AID için?
¿ Siempre por cuenta de la A.I.D.?
AID, erdem içinde oradaydı Uluslararası sözleşmelere bağlıydı.
La A.I.D. estaba ahí en virtud de acuerdos internacionales.
66'da Rober Bain'in ardından başka bir AID uzmanı geldi.
Así pues, en el 66, llega el tal Robert Bain. Él también es un experto de la A.I.D.
Evet, AID teknik elemanı olarak.
Sí, el de la asistencia técnica de la A.I.D.
Tabii ki aIdırmıyorum.
No me cachondeo.
Merkezden bir emir aIdık. Deniz aşırı harekat var.
Me han ordenado que estemos alerta ante tropas enemigas.
Bu senin satın aIdığın, bu dasattığın.
Oh, si, eso es lo que compras, eso es lo que vendes.
Ve üzerinde ileri geri giderken, senin yüzünün aIdığı halları dahaiyi görebilmek için ve tabii kendi yüzümü de.
Y justo cuando me llegue el viejo juego del gozo, Girar hacia un lado. y llegar en tus brillantes carnes, cariño, simplemente escupir justo en mi propia cara.
Bilgileri burada n aIdım.
Ahí es donde hago crecer el moho. - De cualquier manera.
Onlar senin ciddiye aIdığını düşünüyor.
Ellos piensan que a ti realmente te importa
Şapkamı mı aIdın?
¿ Tienes mi sombrero?
Şapkanı aIdım mı?
¿ Qué si tengo tu sombrero?
Bu da Sine-Aid.
Esto es Sine-Aid.
- Biraz Kool-Aid var.
Bien, esto es un Kool-Aid.
İşin bittiğinde sen ve Peter gelin ve birer içecek alın.
Ven y ten Kool-Aid con Peter cuando estés listo.
Tarımsal yardım istediğimde neredeydiniz?
¿ Donde estaban cuando yo canté en el Farm Aid?
- S.kin şunu, Kool-Aid!
- ¡ Hazlo pedazos, Kool-Aid!
Hey, Kool-Aid, şu küçük "jalapeño" yu geri pantolonuna sok, ese.
Hey, Kool-Aid, pon ese pequeño jalapeño de nuevo en tus pantalones, ese.
En azından içmem için bana Kool - Aid vermedi ya da ona benzer bir şey.
No me dio de beber un Kool-Aid, ni nada parecido.
Kool-Aid yapalım mı?
¿ Quieres Kool-Aid?
Tabi istiyorum, içim yandı.
Sabes bien que sí quiero Kool-Aid.
Kool-Aid olur şeker olmaz fıstık ezmesi olur bal olmaz ham olur burger olmaz.
Tienen Kool-Aid, pero no azúcar manteca de maní, sin jalea tienen jamón, pero no hamburguesas. Maldición.
Hey, sizin burada Kool-Aid yok mu moruk?
Oye, ¿ no os queda nada de Kool-Aid en esta choza, tío?
Ah "the electric kool-Aid acid test" ( 60'larla ilgili bir kitap )
¿ "The Electric Kool-Aid Acid Test"?
Maskota benzer. - O şişman.
Es como el tipo de Kool Aid.
Band-Aid beni pek çekiyor Çünkü Band-Aid'i pek çekiyorum
Estoy pegada a Band-Aid, porque Band-Aid se pega a mí.
AIdım.
Lo tengo.
- Geçtiğimiz NoeI aynısından aIdım.
- Recibí lo mismo en Navidad.
MarshaI WaIsh'ın onayını aIdım.
La Agente Federal Walsh lo aprobó.
AIışıIdık bir taIimat aIdım.
Recibí las instrucciones como siempre.
TersIik oIduğunda, tek başına kaImayı göze aIdı.
Si pasa algo, cortamos el hilo y se las arregla solo.
Şimdi değerIi biIginizi aIdınız.
Ahora tenéis vuestra información.
Marie doIaptan bir çanta aIdı.
Marie acaba de sacar un maletín de una taquilla.
- Şimdi aIdık. Manhattan'daydı.
- Provenía de Manhattan.
AIdım!
¡ Lo tengo!
Antonio Kimber, adamımızdır, taIimat aIdığını söyIüyor değişme için.
Antonio Kimber, uno de nuestros "cometas", dijo que le dijeron que hiciera el intercambio.
Sen de aynı eğitimi aIdın.
Tenías el mismo entrenamiento.
Senden batakIıkta aIdı ve onunIa vurdu beni. Hep üstünde taşıyordun.
La pistola que él te quitó la pistola con la cual me disparó.
O yüzden South Park'a gel ve birkaç arkadaşımla tanış.
Temporada 02 - Episiodio 14 "Chef Aid" / "Ayuda a Chef"
Ne aIdı?
¿ Qué se mando?
Ama zarfı gördüIer ve aIdıIar.
... pero lo vieron y lo agararon.
Bu sabah kan testIerinin sonucunu aIdı...
... que le han dado los resultados de los análisis...
Eski güzeIIik kraIiçesi oteIde asırı doz aIdı.
Ex reina de la belleza muerta en hotel por sobredosis
PaItonu aIdıkIarında cebinde kiraIama evinin fisini buIduIar... .
Y que encontraran el recibo del alquiler en el bolsillo...
O AID'le birlikte çalışır. Polisimizle. Yasa ve çeşitli güvenlik düzenlemeleri için.
La A.I.D. colabora con nuestra policía para mejorar los diversos sectores del orden público, para la seguridad en cuestiones de tráfico, para las comunicaciones y otros problemas administrativos.
Sonra tepede tam beş tane kılık değiştirmiş AİD çalışanının dolaştığını gördüm.
Además, hay cinco tipos de la ABC circulando por aquí.