Aim translate Spanish
113 parallel translation
Aim'in kızının düğünü hakkında mı soracaksınız?
¿ La boda del Sr. Iwabuchi es noticia?
Kendisi Aim'in sekreteridir
Todos saben que es el secretario del Vicepresidente Iwabuchi.
Aim'in oğluyla çok iyi arkadaşlık kurdu.
No lo sé. Es amigo del hijo de Iwabuchi.
Aim'in oğlu ne iş yapıyor?
¿ Qué hace?
Başkan yardımcısı Aim.
El Vicepresidente Iwabuchi.
Aim o zamanlar birimin başkanıydı, Bölüm başkanı South'du.
Iwabuchi es el Vicepresidente
Sen nasıl Aim'in damadı oldun...
No lo entiendo. Usted es...
Aim bahsetti, ama parayı neden çaldı ki?
¿ Por qué cometió el desfalco?
Aim, Pak'a ne yapmak istiyorsa yapsın.
Deja que Shirai se encargue de Iwabuchi.
Hayır.Aim seni öldürmek için profesyonel bir katil kiraladı.
Contrató a un asesino. Pero, no te mereces una muerte rápida.
Ben sadece Aim'in South'la bana gönderdiği emirleri...
El Sr. Moriyama y yo lo hicimos según las órdenes del Sr. Iwabuchi.
Aim ve arkadaşları telaşlanmaya başlayacak.
La presión de Iwabuchi y Moriyama se disparará.
Polisler Aim'le irtibata geçmişler bu sabah.
La oficina del gobierno contactó con Iwabuchi. Están compinchados.
Aim, South ve bana Pak'ı hastahaneye kaldırmamı söyledi.
Qué ironía. Moriyama y yo lo llevamos a un manicomio.
Sonrasında gazeteler ve polis Aim'in peşine düşecekti.
Entonces la prensa habría atacado a Iwabuchi y Moriyama.
Aim'im kızını seviyorsun değil mi?
Usted no está enamorado de ella, ¿ verdad?
Aim'in evinde kaldık.
Pasamos nuestra noche de bodas en su casa.
Bana güvendiğinden beri, Aim, Pak konusunda beni görevlendiriyor.
Iwabuchi me ayudó con Shirai. Cree que estoy de su lado.
Benim, Aim.
Aquí Iwabuchi.
Aim'in damadı ve sekreteri. Koo'nun evlilik dışı oğlu.
El yerno del Sr. Iwabuchi es el hijo de Furuya, eliminado hace 5 años y destapa el escándalo.
Woo yakalandığı gün Aim'i görmeye gitmiştin.
Cuando la policía registró Dairyu, corrió pálido hacia Iwabuchi.
Aim sana bu problemi kendi başına çözmeni söyledi.
Oí que Iwabuchi le dijo que se deshiciera de algo.
Senin bildiğini, Aim bilmiyor mu?
¿ Sólo usted sabe dónde está? ¿ Ni siquiera lo sabe Iwabuchi?
Aim'in 15 milyonun nerde olduğundan haberi yok.
Iwabuchi no sabe dónde está su parte.
Aim bu iki delili yok edemez.
Mientras lo tengamos, Iwabuchi no puede destruir las pruebas.
Aim'in kızını sevmemeliydi.
No debió enamorarse de su mujer.
Aim'in evinde kaldı.
La dejé en casa de Iwabuchi.
Woo Aim'e söylemelisin.
Wada, vaya una vez más. Vaya a ver a Iwabuchi.
Benim Aim, kusura bakma.
Sí, aquí Iwabuchi. Disculpe un segundo.
Aim amcam gibi terzi olmak istiyor.
Ella quiere ser peluquera como el tio Aim.
Daha da kötüsü yüzlerce kaktüs dikeni kollarına ve bacaklarına batmış durumda.
Pero, peer aim tiene cientos de espinas de cacto incrustadas en brazos y piernas.
Ellen Aim!
Ellen Aim!
Bombacılar ve Raven Shaddock denen herif, Ellen Aim'i kaçırdı.
Los Bombarderos y un tal "Cuervo" Shaddock raptaron a Ellen Aim.
Ellen Aim'i geri istiyorsan, sana onu vereceğim.
¿ Quieres a Ellen de regreso? La iré a buscar.
- Sen Ellen Aim değil misin?
¿ No eres Ellen Aim? Así es.
- Evet, Ellen Aim.
Es Ellen Aim.
Hey Reva, Ellen Aim döndü.
¡ Reva, Ellen Aim está de regreso!
O orospu çocuğunun kafasını, Ellen Aim afişinin altına, kaldırıma çivilemek istiyorum.
Quiero clavar la cabeza de ese desgraciado en la acera... debajo de la marquesina que dice "Ellen Aim".
Baksana Reva, Ellen Aim bir konuda haklıymış ; kardeşin pisliğin teki.
¿ Sabes, Reva? Ellen Aim tenía razón en una cosa. Tu hermano es un cretino.
Biliyor musun Tom, Ellen Aim'i kurtarmanı, sahnede harika göründüğü için istemedim.
No te pedí que rescataras a Ellen porque se ve bien en un escenario.
Sürücünün 38'Iiğini aImış.
Robó una 38 del camionero.
Sam, buradan bir kayık aImış.
Sam, consiguió un bote de aquí.
Hedef ( Aim ).
Aim,
Hedef mi?
Aim, ¿ qué quiere decir Aim?
Hedef derken neyi kastediyorsun?
¿ Qué es Aim? - Aim.
Hedef.
- Aim.
Hedef mi?
- ¿ Aim?
Tekrar ve tekrar söyleyip durduğu şey bu, hedef.
Es lo único que dice, una y otra vez. "Aim".
Benimkiyle aynı, Hedef.
La misma que yo, Aim.
Benim Aim.
Aquí Iwabuchi.
Hedef, hedef, hedef, hedef, hedef!
¡ Aim! ¡ Aim!