Alas translate Spanish
5,124 parallel translation
Evet ama sen hep kanadı kırık olanları seçerdin.
Sí, pero, ya sabes, lo hiciste siempre, escoger los proyectos, "las alas rotas"
Bu yazdığım en zor mektup çünkğ sen sadece benim ekürim değilsin. Sen benim kanatlarımsın be dostum.
He tenido que escribir porque eres más que mi compañero, eres mis alas... compañero.
Uçuşunu izle, yeni kanatlarını deneyişini izle kafesini açışını izle.
"Mírala volar, mírala probando sus nuevas alas, deja abierta la jaula."
Hiç kırmızı kanatlı karatavuk gördün mü?
Alguna vez haz visto un mirlo de alas rojas?
Önde aslan kafası ve yanlarda da kanatlar mı var?
¿ Con la cabeza de un león en el frente y las alas a los lados?
Eminim, her biri cennetten bizi seyrediyor. Bahçelerinde polenlerin uçuştuğu bebeklerin kanatlı birer melek olduğu arı cenneti.
Seguro que están todas en el cielo de las abejas, en el que las calles están llenas de polen y todas las abejitas consigues sus alas.
Ya da çift kanatlı falan.
O sus... alas extra, o algo.
Kanatlarınızı kullanın bırakın uçsunlar.
Usad vuestras alas, dejadlas volar.
Adeta uçar gibi...
Dejad a vuestras alas volar, como...
Şu kanatları en fazla ne kadar büyük yapabilirler?
¿ Qué tan grandes crees que hagan esas alas?
Terapistlerin her yalanında, melekler kanatlanır.
Cada vez que un terapeuta miente, un ángel consigue sus alas.
Merdivenlerimizin altında kanatsız, sessiz bir baykuş gibi yaşadı. Ta ki güneş onun yüzünü unutuncaya kadar.
Vivió bajo nuestras escaleras como un búho tranquilo, sin alas... hasta que el sol se olvidó de lo que era su rostro.
ya bana yardımcı olmak için bir yol bul, ya da toprak ol ve kanatlarına veda et.
Y más te vale que busques cómo ayudarme o te castigaré y tendrás que despedirte de tus alas.
# Şarkıdaki güvercin kanadı gibi çırpınan bir kalp #
# Un corazón que aletea como las alas de las palomas #
Tabii uyuşturucular da vardı. Demek istediğim, uçağımız kanatlı bir eczaneydi.
Y las drogas... quiero decir, te digo nuestro avión era una farmacia con alas.
Bu Uzun Kanatlı Zebra Kelebeği.
Parece una cebra de alas largas.
Yerel halkın kanatları Yarasaların bazı türlerinin kanatlarını andırıyor.
Las alas de los nativos se asemejan a las alas de los murciélagos.
3 metreden daha büyük kanatlar
Solo cuando agitan sus alas consiguen superar los tres metros.
Ejderha kanatlarını duyuyor muydum peki?
¿ Oí las alas de los dragones?
Şimdi gözünüzde seksi bir martı canlandırmanızı ve onun gibi çöküp kanat çırpmanızı istiyorum.
Ok. Quiero que visualizes una sexy gaviota. Asi que, nos ponemos de cuclillas, y agitamos las alas.
Kanat veya roket gerekebilir.
Podemos hacer alas y propulsores.
Uçarak gideriz.
Hay que darle alas.
Kocaman kanatlarıyla hep bir acelesi var zaten!
Siempre tiene prisa con esas alas tan grandes...!
Kanatlarını sevdim.
Me gustan tus alas.
Bir kral kanatlı bir Elf'ten emir almaz.
Un rey no toma ordenes de un Elfo con alas...
Kanatlara.
Alas.
Kanatlarım olmanı istiyorum.
Quiero que seas mis alas.
Kanatları yok.
No tiene alas.
Tüm perilerin kanadı var mı?
¿ Todas las hadas tienen alas?
Bir zamanlar kanatlarım vardı. Benden çalındılar.
Tuve alas una vez pero me fueron robadas.
Kanatların olmadan bir peri olmak nasıl hissettiriyor ait olmadığın bir dünyada?
¿ Qué se siente al ser un hada... sin alas? ¡ En un mundo donde no perteneces...!
Evet. Rüzgarın kanatlarında dalgalanıyorduk.
Sí, estábamos navegando en las alas del viento.
Ölümün beyaz kanatları sizi ayırana kadar birlikte olacaksınız.
Estarán juntos cuando las alas de la muerte acaben con sus días.
Ve onun kanatları seni sardığında, ona teslim ol.
# Y cuando sus alas te envuelvan, ceda ante él... #
Kelimelerim benim kanatlarımdır.
Mis palabras son mis alas.
Silah yaptığımız yerde artık eyer ve kanat askısı yapıyoruz.
Donde antes fabricábamos armas, ahora hacemos sillas, alas postizas...
lse yaramaz cocuklari koruman altina aldin ve sende zayifsin.
Tú tomas el culo de algún niño-débil bajo tus alas, y te miras débil también.
İki büyük peynirli Zaks bir de bir şişe diyet kola.
Dos grandes Zaks con queso, hot - alas doble porción, papas fritas grandes, pan de ajo, y una botella de cola de la dieta.
Sanki kanatlı gibiydiler.
Era como si tuvieran alas.
Kırık kalpler ve kırık kanatlar.
♪ Corazones rotos y alas rotas
Ya öteden gelen ışıklar, uzak güneşlerden değil de biz meleğe dönüştüğümüzde kanatlarımızdan geliyorsa?
Font color = "# ffff80" ¿ Qué pasa si la luz de lejos no viene de los rayos de soles distantes... Font color = "# ffff80"... pero desde nuestras alas como nos convertimos en ángeles?
Kanatlarının renklerini nasıl seçtiklerini merak ediyorum.
Font color = "# ffff80" Me pregunto cómo eligen el color de sus alas.
Hep kanatlarım olsun istedim.
Font color = "# ffff80" Siempre he querido alas.
Kendimi kanatlı beğenirdim, biliyor musun?
Font color = "# ffff80" me gustaría un par de alas a mí mismo, ¿ sabes? Font color = "# ffff80" ¿ Algo más, señor?
Kanatlarını özlüyorsun, değil mi?
Font color = "# ffff80" Usted debe faltar las alas, ¿ no?
Kanatlarım olduğunda, güneşe uçacağım.
Cuando tenga alas volaré hacia el sol.
Ne yapacağız bu kanatları? Kebap mı?
Entonces, ¿ Cuál es el fin de estas alas?
Seni sarıp koruyucu rüzgârıyla Uyumanı fısıldayan adam
Para envolverte En sus alas protectoras. Y con sus susurros dormirte.
Seni sarıp koruyucu rüzgârıyla
Para envolverte en sus alas protectoras.
Ful krom alaşım kafes.
Es aleación cromada llena La jaula del rollo.
Dişçiler onları bakır ile alaşım olarak kullanır.
Verás, un diente de oro no se hace con oro puro, es una aleación con cobre