Alcohol translate Spanish
9,177 parallel translation
Ağır makineleri idare ederken alkol kullanmamalısın.
No se debe beber alcohol mientras se opera maquinaria pesada.
Bu hileliydi, çünkü konu alkol olunca, genellikle işi kasteder.
Esa fue difícil, porque cuando se trata de alcohol, ella generalmente lo dice en serio
Kendi tuvalet kâğıdın ve sabunun olan bir sırt çantası getirmenin nesi saçma anlamıyorum.
No veo cuál es la locura de llevar una mochila con tu propio papel higiénico y alcohol en gel.
Yanlış anlama ama bu küçük içki toplarından kaç tane içtin?
No lo tomes a mal, pero, ¿ cuántas bolitas con alcohol te comiste?
"Aşırı alkol kanda zehirli granülasyona yol açar bu yüzden kanın eklemlerini kağıt gibi öğütüyor." dedi.
Dijo : "El alcohol excesivo causa una granulación tóxica en la sangre, así que tu propia sangre está moliendo tus articulaciones como papel de lija".
Şimdi onları emerek alkolü içiyoruz. - Benimkini yedim. Bunun içine edeceksiniz!
Bueno, nosotros los empapamos en alcohol y tú les sacaste el alcohol de ellos.
Yönetim kurulu içki ruhsatımızı geri aldı.
La concejalia nos quitó la licencia de venta de alcohol.
- Ve reşit olmayanlara içki satmaktan 75 bin dolar ceza ödeyeceğiz.
Y nos han multado con 75 mil dólares por dar alcohol a menores. Bueno, la otra pandilla siempre tenía un as manga.
Kıçlar, içkiler, uyuşturucu, hepsi.
Culos, el alcohol, las drogas, todo eso.
Bazen bu insanlar uyuşturucu ve alkol sorunu olan ailelerin çocuklarıdır.
A veces, esas personas... tienen padres con problemas con la droga y el alcohol.
Kendini seksle, alkolle ve porno ile terbiyen eden bir adam gördüm. Çünkü o, karısını ne kadar çok özlediğini itiraf edemiyor.
Un hombre que se está marinado en sexo, alcohol y suciedad porque no puede admitir cuanto echa de menos a su esposa.
"Bir sağlık broşüründen öğrendiğim alkolizm belirtilerini yazmam yetti de arttı."
Solo tuve que nombrar los síntomas de abuso del Alcohol Que leí en un manual medico.
Bir insanın vücudundaki alkolü tespit etmek mümkün mü? Ölü bir insandan bahsediyorum.
¿ Es posible detectar alcohol en el cuerpo de una persona muerta?
İlk içkinizi ebeveynleriniz mi verdi?
¿ Sus padres fueron los primeros en darle alcohol?
Bundan sonra, alkolün her miktarını viski, bira, şarap, annenin dışkısının ürünü.
Desde ahora, cada gota de alcohol... whisky, cerveza, vino... está hecha de los desechos de su madre.
Brooke, Nina için içkili bir uğurlama hazırlıyor.
Brooke le hace a Nina una despedida con alcohol.
Hayır ama geldiğinde yaptığımız tetkiklerde toksin ve kan alkol düzey testi yaptık.
No, pero podemos hacer un análisis de drogas y nivel de alcohol en sangre como parte de los requisitos de admisión.
Vücudunda alkol olmadığını görünce çok şaşırdım ve sevindim.
Estaba felizmente sorprendido al descubrir que no había alcohol en tu sistema.
- İçki bizi iyi hissettirdi.
- El alcohol nos hacía sentir bien.
Senin yüzünden değil bu. Aşırı alkol yüzünden.
No es por ti, es por el exceso de alcohol.
Ona ücretsiz bira vereceğini söyledim. Şöyle alkolsüzlerinden vereceksin.
Le dije que le invitarías a cerveza, lo que harás... pero sin alcohol.
Neredeyse 17 yaşındaydık, bu yüzden sırayla bize likör ısmarlayacak denizciler bulmamız gerekti.
Teníamos 17. Nos turnábamos para pedir a un marino que nos comprara alcohol.
Annem kanserden öldü ardından babam da alkolden ve kardeşimin yanında yardımcı olacak kimse yoktu.
Mi madre murió de cáncer y después mi padre murió por el alcohol, y mi hermana no tuvo a nadie para que la ayudara.
Otto'nun babası Dieter, yasak varken içki kaçakçılığı yapmaya başlamış. Kendini kamyonculuk imparatorluğu kurarken bulmuş.
Dieter... el padre de Otto... empezó distribuyendo alcohol durante la prohibición, y acabó construyendo un imperio de transporte.
- Evet... Ya şimdi Amerikalı olmak istemeyen bir adama alkol vermek istediğimi sanmıyorum.
Mira, no estoy seguro de querer servir alcohol a un hombre que no quiere ser americano.
Alkolsüz tabii, söz.
Sin alcohol. Lo prometo.
- İçkiyle.
- Con alcohol.
Kırmızı et, domuz eti, şeker, ve özellikle alkol yasak.
Nada de carne roja, nada de cerdo, nada de azúcar y estrictamente nada de alcohol.
Denatüre alkol. Antiasit tabletler.
Alcohol de quemar.
İçkimi içiyorum efendim.
Estoy bebiendo mi alcohol, señor.
- Bir alkol testini daha geçemezsen seni direkt geri gönderirim.
Sí. Fallas otro test de alcohol, y encierraré tu trasero de nuevo.
Toksikoloji raporuna göre Xanax ve alkol almış. İşinize yararsa belsoğukluğu varmış.
Toxicología dio indicios de Xanax, alcohol, que tenía gonorrea, por lo que vale.
Alkol almıyorum ama.
Alejándome del alcohol, sin embargo.
Alkolden beyni uyuşmuştur.
Porque tenía el cerebro humedecido por el alcohol.
İçki teslimatı olabilir.
Podría ser la entrega de alcohol.
Alkol sağolsun.
El alcohol.
Dexter'ın partisinden önce votka içmece oynarken Simone matematiği çok kötü diye kaybetmeye başladı. Bence alkol zehirlenmesi geçiriyor.
Jugábamos con tragos antes de la fiesta y Simone no paraba de perder y se intoxicó con alcohol.
Arkadaşları gitti ama isteyerek alkol içtiklerini bilmeniz gerekir bence.
Sus amigas se fueron, pero debe saber que bebían alcohol. A propósito.
Herif içki ve kendine acıma havuzunda yüzerken kendini rahatlatmak için kızına döner.
El tipo se hunde en el alcohol y la autocompasión. Busca cariño en su hija.
Vay anasını, alkol ha.
Alcohol.
Alkol.
Es alcohol.
Bunları alkolle takas ettim.
Lo cambié por alcohol.
Sakinleştirici Alkolle Birlikte Kullanmayınız
TRANQUILIZANTES, NO MEZCLAR CON ALCOHOL
Liseli çocuklar, içki ve uyuşturucular.
Chicos de secundaria, alcohol, drogas.
Bu kızlar kör kütük sarhoş, birileri kusma kovalarını getirsin.
Estas chicas estan ciegas de alcohol... que alguien traiga las cubetas para vomito
Ayrıca toksin ve alkol seviyelerini de ölçtüreyim mi?
Oh, oh, y ordena las pantallas de drogas y niveles de alcohol, tambien, bueno?
Alkol seviyeleri sıfır ama anyon açığı asidozları var.
su nivel de alcohol es cero, pero ahi hay acidocis por falta de aniones.
Alkol testimiz sadece etanole bakıyor ama antifrizde etilen glikoz var, bu da asidozu açıklar.
Nuestro test de alcohol solo busca etanol, pero anticongelante tiene solo etilen-glicol, El cual explicaria la acidosis
Herkes onun içmediğine veya uyuşturucu kullanmadığına yemin ediyor.
Muy bien, todos juran que no cosumieron drogas o alcohol
Alkol, reseptörler için etilen glikolle yarışır.
El alcohol compite con el etilenglicol por los receptores...
Reşit olmayan çocuklara o içki içirme sahtekârlığı neydi?
¿ Y qué hay del plan de vender alcohol a menores?