Amiş translate Spanish
229 parallel translation
Amiş tarikatı falan mı yoksa?
como los Amish o qué?
Amiş der ki, biz toprakları atalarımızdan miras almıyoruz... sadece çocuklarımızdan ödünç alıyoruz.
Según los amish, no heredamos la tierra de nuestros ancestros la tomamos prestada de nuestros hijos.
Bu hafta sonu boyunca bir amiş olarak yaşayacaksın. Amiş.
Quedas como menonita el resto del fin de semana.
- Amiş.
- Sea lo que sea.
Bu, şey, yeni Amiş kıyafeti mi?
- Es la nueva moda Amish?
- Bir Amiş çocuğunu mu keseceksin?
Que vas hacer? - Pinchar a un Amish?
Amiş-varyum.
Amish terrario.
Amiş-varyumu bulmalıyım.
Debo encontrar Amish terrario.
Anlamıyorum. Amiş-varyum ile ne yapacak?
No entiendo. ¿ Por qué necesita ella encontrar un terrario Amish?
Amiş'ler bizler gibi açık havada yaşamıyorlar mı?
¿ Acaso los Amish no viven al aire libre, como nosotros?
Saçmalık. Amiş'leri cam kaselere koymak insanlık dışı birşey.
Poner a los Amish en urnas de cristal sería inhumano.
Amiş-varyumu getiririm.
Amish terrario por mi cuenta.
Tanrım! Bu şey, küçük bir Amiş ailesini bir hafta doyurur.
Con esto se podría alimentar una familia de amish durante una semana.
Dostlarım, bunu bir denemelisiniz.
Mes amis, deberíais probarlo.
Dinleyin... Arkadaşlarım...
Escuchad, mes amis.
"Bar des Amis" e gitti.
Entró en el "Bar des Amis."
"Bar des Amis" de.
En el "Bar des Amis." Buscando ser martillada.
Paris'ten "les amis du peuple" ( halkın dostları ) gazetesi geldi!
¡ El "Amigo del pueblo", llegado de París!
Yoksa "Merci beaucoup, mes amies" mi demeliydim?
O deberia decir : Merci beaucoup. Mes amis.
Bir randevumuz var.
Una reunión, mes amis.
Ama görünenden fazlası vardı, dostlarım.
Pero, mes amis, hay algo más que eso.
Çünkü dostlarım,... ben kuvvetli gözlük takan, görüşü normal bir adam karşısında duruyordum.
Porque, mes amis yo estaba en compañía de un hombre con vista normal que llevaba unas gafas muy graduadas.
Dostlarım, Poirot onları bulana kadar orada kaldılar.
La carta, mes amis, permaneció allí hasta que fue encontrada por Poirot.
- Hadi, mes amis.
Buen día.
Bu bir şaka değil.
No es ninguna broma, mes amis.
Amis'in tekine esrar satiyordum.
Una vez quise venderle marihuana a unos amish.
Amis, Budist gibi seyler yok.
¿ Estoy loco?
- Biraz ketçap alabilir miyiz? - Amis Budist falan demedim.
Kétchup por favor.
- Evet, haklısınız. Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, ( arkadaşlarım, )
Si tiene razón debemos tener cuidado porque si no me confundo, mes amis,
Ama dikkatli olun çünkü yardımınız olsun ya da olmasın, ölümündeki gizemi açığa çıkaracağım.
Pero cuidado, mes amis,... porque al hacerlo, con su ayuda o sin ella,... pienso aclarar el misterio de su muerte.
Tanrim, bir Sentinel!
Mes amis, ¡ un centinela!
- Amis adında, savaş sırasında derin uzay dinleme görevine katılmış birini tutukladım.
- Arresté a un Lurker llamado Amis quien estuvo en un puesto en el espacio durante la guerra.
Amis, tüm bölüğü öldüren şeyin Kopernik'le buraya geldiğini söylüyor.
Amis piensa que lo que estuvo allá vino aquí en la Copernico.
Amis'in görev yaptığı aya, çekiminden etkilenecek kadar yaklaşmış.
Pasó por el campo gravitacional de la misma luna en la que Amis estuvo.
Amis!
¡ Amis!
Amis'in kafası bulanık olabilir ama emin olduğu bir tek şey var.
Amis no estaba muy seguro de mucho, pero estaba seguro de una cosa :
Amis?
¿ Amis?
Amis!
- ¡ Amis!
- Amis, hayır!
- ¡ Amis, no!
Amis, çekil aradan!
¡ Amis, estás expuesto!
Amis!
Amis!
İşini bitirdik, Amis.
Lo conseguimos, Amis.
Amiş çocuğunu da al. - Neden?
- Porque?
Dostlarım, yasaları ve nasıl avantajımıza kullanılacaklarını iyi bilirim.
Mes amis, conozco muy bien la ley y sé donde y cómo podrían usarla para su provecho.
Benim kanımca, dostlarım Emily'nin sürekli yanında taşıdığı bu kutuya konulan bir karaciğer hapı.
Yo sugiero, mes amis, que en una pastilla de hígado que fue colocada en esta caja que Emily Arundel siempre tenía a mano.
"Yalnız gel yoksa sonuçları ölümcül olur."
Ocúltenme, mes amis. Si los Clankers me atrapan, será el fin de la rebelión.
Hoşçakal, dostum.
Au revoir, mes amis.
Lütfen dostlarım.
Por favor, mes amis.
Sen, düşmanımdan intikamımı alacağını söylemiştin!
pero prometio que matarias amis enemigos y lo hicistes!
Nişanlısının adı Paul Amis.
Nombre del novio : Paul Amis.
Edgewater Petrokimya'daki arkadaşlarımızı kutluyorum... Çok iyi bir iş çıkarmışlar.
Felicito amis amigos de Petroquimica Edgewater por un trabajo bien hecho.