Anos translate Spanish
222,254 parallel translation
Gitmek üzereydim ki son 40 yıldır yaptığım şeylere geri döneceğimi fark ettim.
Estaba a punto de irme, pero eso significaría volver a la misma vida que he llevado estos últimos 40 años.
Ben 30 yıldır buraya geliyorum.
Yo llevo viniendo 30 años.
Geçtiğimiz iki yıl içinde bu dolaplar üzerinde ne kadar para kazandığınızı düşünüyorsunuz?
Realmente, ¿ cuánto dinero has hecho? ¿ Con esos armarios en los últimos dos años?
Oh, harika, o halde, artık birinin 40 yaşındaki düğün filmlerinin gurur sahibi sizsiniz.
Oh, genial, así, ahora eres el orgulloso dueño de peliculas de una boda de hace 40 años.
Yıllar içinde yaşadığım en heyecanlı şey bu.
Es nuestra mayor emoción en años.
60'lı yıllarda oradaydım.
Estuve allí en los años 60.
Betty Ferguson, 91 yaşında, kocası, Balthazar, 94, hem de hayatta.
Betty Ferguson, 91 años, su marido, Balthazar, 94, ambos viven.
94 yaşında, Yani... Zaten bir ayağı çukurda.
Noventa y cuatro años de edad, quiero decir... él probablemente ya tenga un pie en la tumba.
FBI onu bu kadar yıl yakalayamadı,... bizim yakalayacağımızı düşündüren şey nedir?
El FBI no ha podido atraparlo en todos estos años, ¿ qué te hace pensar que vamos a encontrar algo?
Son birkaç yıldır Florida'da yaşıyorlardı.
Hemos vivido en Florida durante los últimos años.
60'ların sonlarına ait olan makaleleri nereden bulabilirim?
¿ Dónde encuentro los artículos de finales de los años 60?
Bunca yıl, kod kırıcılar bunu kendi karakterleri olarak gördüler, değil mi?
Todos estos años, los decifradores han considerado esto como su propio carácter, ¿ verdad?
Bunca yıldan sonra,... tüm polis departmanları ve sonra FBI profilcileri ve programcıları,... hepsi beni arıyor, hepsi boşuna.
Después de todos estos años, después de todos los departamentos de policía, y el FBI, perfiladores y programadores, todos buscandome. Todos se fueron sin nada.
Şimdi, istifa ettim. Türkiye soğuk. 40 yıldır.
Ahora, renuncio... a un pavo frío por 40 años.
40 yıl önce ki, örneklere güvenemeyiz.
Después de 40 años, las muestras no son fiables.
25 yaşındasın.
Tienes 25 años.
30 yıl önce Becky halanızın dolaplarını bedavaya yapmamıştım.
Hace 30 años, no hice gratis los armarios de tu tía Becky.
Altı yaşına kadar sana aşı yaptırmayı unutmuştuk.
Olvidamos vacunarte hasta que cumpliste los seis años.
Beş yaşındayken de altımı bağlıyordunuz.
Vale, tenía 5 años y llevaba pañal.
- Baksana, 25 sene önce kazıdığımız yazı hâlâ arkasında.
- Compruébalo. Aún siguen los grabados que hicimos detrás hace 25 años.
Ama son zamanlarda işi başından aşkın.
Bueno, lleváis casados unos 25 años.
Teşekkür ederim ama 40 yaşında falan değil misin sen?
Bueno, gracias, pero ¿ no tienes como cuarenta años?
Neyse ki yeni saatim sayesinde bunu yaşadığımız saati tespit edebildik. O saati de ancak 1950'lerdeki bir santral memuru çalıştırabilir.
Al menos podemos señalar el momento exacto en que nos pasó, gracias a mi nuevo reloj, al que solo una telefonista de los años 50 podría darle cuerda.
Cumberland yıllar boyunca hem Danlar hem de Saksonlar için vatan hâline geldi.
Cumbraland con los años, se ha convertido en tierra de daneses y sajones.
Denedim ama on sene boyunca bütün masalar rezerve edilmiş.
Lo intenté. Está todo reservado de aquí a diez años.
Neredeyse çocuğumuz falan oluyordu.
Estuvimos juntos 11 años. Casi tenemos hijos. Todo eso.
Bilmiyorum. 11 yıl sonra tutku azalıyor ve sevgili değil de oda arkadaşı gibi oluyorsun.
No sé. Después de 11 años, la pasión desaparece, ya no es una pareja de amantes, más bien de compañeros.
Ama bir şey söylemem lazım. Ellen'ı yıllardır görmüyorum ve manyak gibi panikleyebilirim.
Pero debo decirte que hace muchos años que no veo a Ellen y tal vez enloquezca.
Adım Arnold Baumheiser. Gelinin eski uzun süreli sevgilisiyim.
Me llamo Arnold Baumheiser, exnovio de la novia durante años.
Meğer o birkaç yıl önce emekli olmuş, ben de yanlış Lance Burton'ı ayarlamışım.
Parece que se retiró hace años. Contraté al Lance Burton equivocado.
Vegas'a uzun süredir gitmedim.
Hace años que no voy a Las Vegas.
Yıllardır.
Años.
Hayır, eşim yıllar önceki kavgalarımızdan birinde bana söylemişti.
No, mi esposa me lo gritó en una discusión hace años.
Hayır. Eskiden eşime söylerdim ve sonra şimdiki hâle geldik.
No, solía decírselo a mi esposa hace años, antes de la crisis que tenemos ahora.
Daha 12 yaşındasın.
Tienes 12 años.
Her sene gelir.
Viene todos los años.
Masaya vurup göz teması kurmazsan yedi sene seks hayatın kötü gider.
Si no lo haces ni miras a los ojos, son siete años de mal sexo.
Yedi yıl boyunca mükemmel mastürbasyon.
Siete años de fantástica masturbación.
On sene mi?
¿ Diez años?
Evet, on sene.
Sí, diez años.
On sene.
Diez años.
Biriyle on sene çıktıktan sonra... evlenirsin.
Después de estar diez años con una persona, simplemente... te casas.
Pino'yla 18 yaşından beri çıktığımı biliyor muydun?
¿ Sabes que salgo con Pino desde los 18 años?
- Ne? Yıllardır kadınları taciz ediyormuş ve Twitter'da "Sapık Şef Jeff" etiketi trend olmuş.
Hace años que acosa a las mujeres, y ahora "Chef Jeff pervertido" es tendencia en Twitter.
Kattegat son birkaç yılda çok değişti.
Kattegat ha cambiado mucho en los últimos años.
İki yıl oldu.
Han pasado dos años.
- Beş yıldır burada çalışıyorum.
Llevo trabajando aquí cinco años.
- Her Cuma gelen 40 yaşlarında bir ufaklık.
Este chico de cuarenta años... viene todos los viernes.
Sen kalk 30 yıl bir şeyin hayalini kur sonra o hayal Pete'in kaşları gibi yanıp kül olsun.
Alimentas un sueño durante 30 años solo para verlo arder como a las cejas de Pete.
Belki de 15 yaşındaki Phil yanılmıyordu.
A lo mejor el Phil de quince años tenía razón.
Yüz yıl sallasam tutturamazdım.
Qué... no lo habría adivinado ni en cien años.