English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Arama

Arama translate Spanish

15,220 parallel translation
BENI ARAMA.
NO TRATES DE LLAMARME.
Kazazede arama izni istiyoruz.
Que comiencen con la búsqueda de supervivientes en la zona.
İçeride o beni arama işini niye söyledin?
¿ Por qué dijiste que me llamaste?
Madam Cholbi'den de bir teşekkür kartı geldi ve küçük, ahşap yılan için arama devam ediyor ama henüz başarı elde edemedik ve mutfakta bunu buldum.
A thank you card arrived from Madame Cholbi y la búsqueda de la pequeña, criatura serpiente de madera continúa, pero sin éxito hasta el momento, y II encontraron esta en la cocina.
İçimden bir ses eğer bakmaya başlarsan bir sürü arama izni bulursun diyor.
Algo me dice que si empiezo a mirar, que voy a encontrar un montón de cosas que merecen explicación.
Şu an hakkında çocuk kaçırmaktan hakkında arama kararı çıkmış olabilir.
Podría haber un aviso de desaparición ahora mismo.
- Herhangi bir toplantı ya da arama olmadı.
- Ni reuniones ni llamadas.
Arama yapmayacaksın, telefonlara çıkmayacaksın.
No harás llamadas ni las responderás.
- Beni bir daha arama.
No me vuelvas a llamar.
Oh. Google'da onu arama.
No lo googlees.
Jason'dan Hamilton, için geri arama aldım bu yüzden onun vardiyasını almana ihtiyacımız var.
Llamaron a Jason para Hamilton, y necesitamos que cubras su turno.
Bu arada, bu arama sana servete mal olacak.
Mientras tanto, esta llamada me cuesta una fortuna.
Bu bağlamda, araştırma sorumlusu Ged Green ile üzerinde hemfikir olduğumuz arama senaryosu Rose Stagg'ın ölü ya da diri bütün olarak bulunması üzerineydi.
En tal situación, la búsqueda que se acordó con Ged Green, del equipo de búsqueda, fue para encontrar el cuerpo, con vida o no, de Rose Stagg a plena vista.
Bu başarılı olmasaydı, aynı bölgede bu sefer Rose Stagg'ın ceset parçalarını arama konusunda anlaşmıştık.
Si eso no sucedía, se acordó que buscaríamos en la misma zona los restos desmembrados de Rose Stagg ocultos bajo la superficie.
Arama izni çıkaralım.
Consigamos una orden para eso.
Kanıtları ve arama izni almak için yargıca sunulan bütün bilgileri görmem gerek.
Necesitaré ver una prueba de eso y toda la información que fue suministrada ante el juez para obtener esas órdenes.
PETA'yı arama sakın Schmidt.
No llames a PETA, Schmidt.
- Arama yapmam gerek.
Necesito hacer una llamada.
Eğer gizli numaradan bir arama gelirse, büyük ihtimalle Naz'dır.
Si recibe una llamada sin identificación, es probable que sea él.
Beni asla tekrar arama!
¡ Jamás vuelvas a llamarme!
Beacon'a gittiğimizde, bir arama kurtarma başlatabiliriz.
Una vez que lleguemos a Beacon, podremos organizar un rescate.
Arama geçmişi lazım.
Necesito el historial de llamadas.
- O sabah arama yapmış mı?
¿ Hizo alguna llamada esa mañana?
Kaliforniya'da sabıkası var. Araba çalmış, bir de tecavüz suçundan salıverilmiş. Arama emri çıkardım.
Está fichado en California por robar un coche y fue absuelto de un cargo por violación.
Sonra beni arama...
Entonces no me llames...
Tamam, belli bir sebebi olmadan arama kısmına "gey" i tuşladın.
Así que escribiste "gay" por ningún motivo.
Sence otomobilde arama yapmışlar mıdır?
¿ Crees que registraron el coche?
Arama iznine ilave edildi.
Un apéndice para la orden de búsqueda.
Eğer arama izniniz yoksa...
A menos que tenga una orden...
Arama iznine de ihtiyacım var.
También necesito una orden.
Lucky Rykoff'un evi için arama izni çıkarttık.
Hemos conseguido una orden de registro para la casa de Lucky Rykoff.
Arama izni gerekmediğine emin misiniz beyler?
¿ Estáis seguros que no necesitáis una orden?
Geçmiş günlüğü bize arama sırasında nerede olduklarını gösterebilir.
El historial nos dirá dónde estaba cuando llamó.
Avukatım o arama iznini paramparça edecek seni de paramparça edecek Bosch,... lanet tabancayı yerleştirdiğin için.
Mi abogado se limpiará el culo con aquella orden de búsqueda, y luego se limpiará el culo contigo, Bosch, por poner allí aquel puto arma.
Konu mahkemeye taşındığında Rykoff'un avukatı hakime arama iznindeki hatadan bahsedecek.
En la lectura de cargos, El abogado de Rykoff alertará al juez un fallo en el orden de registro.
Arama izniniz var mı?
Hay que justificar?
Genelde arama iznim olur.
Habitualmente tengo una orden.
Arama izni çıkartacağız. Geri gelip yasal yoldan bunları alacağız.
Conseguimos una orden de registro, volvemos, y las conseguimos legalmente.
Yarın arama izni çıkartırız hakim imzayı attığı an harekete geçeriz.
Mañana conseguimos la orden de registro, la ejecutamos en cuanto el juez la firme.
Nash'in evi için arama izni çıkartıyorum.
Estoy elaboración de una orden de hoy en día para la casa de Nash.
Arama iznimiz var, kapıyı açın.
Orden de registro. Abre la puerta.
Rykoff salıverildi çünkü arama izni hatalıydı.
Rykoff fue puesto en libertad debido a la orden era malo.
Bunu'Weiss'ı arama'olarak anlıyorum.
Eso es un sí o un no, ¿ aviso al Sr. Weiss?
- Arama sebebi.
- Causa probable.
Çevreye arama birlikleri gönder.
Envía patrullas a los barrios bajos.
- Peki ya evi için arama emri?
- ¿ Y la orden para su casa?
Bu mülkü arama iznimizle arayacağız.
Ejecutamos un registro aprobado de esta propiedad.
Efendim bir arama geldi.
¡ Señor! Recibí una llamada.
Pekâlâ, birkaç arama yapayım ben.
De acuerdo, déjenme que haga algunas llamadas.
Nasıl arama izni çıkarttın?
¿ Cómo cojones has conseguido una orden?
Arama faaliyeti yürütmektedir. Bu şehirdeki tüm iş yerleri ikinci bir emre kadar kapatılmıştır.
Todos los comercios de estas ciudades permanecerán cerrados hasta nuevo aviso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]