English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Arayacağım

Arayacağım translate Spanish

9,571 parallel translation
Hiç gerek yok, Tom'u arayacağım.
Oh, no, no, no, no. Yo... sabes que, Yo iba a llamar a Tom.
911 i arayacağım.
Voy a llamar al 911.
Pekala ben, evet, onu arayacağım.
Vale, voy... sí, voy a llamarla.
Karısını arayacağım!
Estoy llamando a su mujer.
Olay şu ki, bu gece kızımı arayacağıma söz verdim.
El asunto es que he prometido a mi hija que la llamaría esta noche.
Başka kimi arayacağımızı bilemedik.
No sabíamos a quién más llamar.
Ben dışarı çıkıp arayacağım. Bart bir doktora gözükmeli bence.
Voy a salir a buscarlo.
Sizi arayacağım.
Seguiremos en contacto.
Evimden def olmanı istiyorum yoksa polisi arayacağım.
Quiero que te vayas de mi casa o llamaré a la policía.
Başka zaman geleceğimde, arayacağım.
La próxima vez que necesite venir, llamaré.
- Onu arayacağım tamam mı?
- Voy a registrarla, ¿ de acuerdo?
Evet. Seni arayacağım.
Sí, te llamaré.
Seni arayacağım.
Te llamaré.
Siz gidince okulda karanlık sorununa neden olan kişiyi arayacağım.
- Mientras no estás... seguiré buscando al que tiene el problema de la oscuridad.
Cenevre'ye varınca seni arayacağım.
Te llamaré cuando lleguen.
Kameralara bakınca seni arayacağım.
La llamo cuando encuentre las cámaras.
- Onu arayacağım.
- Voy a llamarlo
Daha sakin bir yerden arayacağım seni.
Sí, sí, te llamo desde un sitio más tranquilo.
Dinle, deri hastalıklarından anlayan birini arayacağım. - Peki.
Conozco a alguien que sabe mucho de enfermedades de la piel.
Bir şey öğrenir öğrenmez seni arayacağım.
Te llamaré tan pronto averigüemos algo.
Seni en kısa zamanda arayacağım.
Te llamaré en cuanto pueda.
Avukatımı arayacağım ve bu bitecek.
Voy a llamar a mi abogado, y esto va a acabar.
Gitmezsen polisi arayacağım.
Vete, o llamo al 911.
Tamam, onu arayacağım.
Sí, todavía la estoy buscando
Bu dava üzerinde çalışmaya devam edeceğim ve buluşmaya gitmeye gerek duyarsam sizi arayacağım.
Bien, bueno, continuaré trabajando en el caso y la llamaré si necesito ir a esta reunión.
- Sonra arayacağımı söyle.
- Dile que la llamaré.
Hat boşalınca sizi arayacağım.
Lo llamaré cuando la línea esté libre.
Tamam, evet, arayacağım.
Bien, sí, lo haré.
Tekrar arayacağım.
Te volveré a llamar.
Ben Dr. Gordon'ı arayacağım.
Voy a llamar al doctor Gordon.
- Polisi arayacağım.
¡ Voy a llamar a la policía!
- Kesinlikle polisi arayacağım.
- Entonces, sin duda llamaré a la policía.
Frankie'yi arayacağım o zaman.
Bueno, solo la llamaré.
- Mallory'i arayacağım.
- Voy a llamar a Mallory.
İşim olduğunu ve onu arayacağımı söyledim.
Que estaba apurado y que lo llamaría más tarde.
Sonra arayacağımı söyle.
Dile que la llamaré.
- Onu arayacağımı söyle.
- Dile que lo llamaré.
Laboratuvardan her an arayabilirler, ve öğrenince seni hemen arayacağım.
Podrían llamarme del laboratorio en cualquier momento, Y te llamaré tan pronto como lo oiga.
Sizi geri arayacağım.
Le llamo más tarde.
Ben yine de arayacağım.
Pero voy a llamar de todos modos.
Gitmem gerektiğini ve yarın onu arayacağımı söyleyip gittim.
Solo dije que debería irme y le hablaría mañana.
Arayacağım.
Llamaré.
Şimdi neyi arayacağımızı biliyoruz. Gece Odası'nı ve kaçan kişiyi.
Ahora sabemos que buscar... el Salon de Noche y el que se escapo.
- Artık arayacağımız şeyi biliyoruz. Gece Odası ve kaçan kişi.
- Ahora sabemos qué buscar... el Cuarto Nocturno y el que se escapó.
Ne arayacağımızı bile bilmiyoruz. Buna gücümüz de yok.
Ni siquiera sabemos qué buscar, ni tenemos el poder.
Ben seni arayacağım.
Te volveré a llamar.
Gerekirse bütün kanalizasyonları arayacağım.
Buscaré en cada centímetro de esa alcantarilla si tengo que hacerlo.
Ara beni, yoksa itfaiyeyi arayacağım.
Llámame o llamo al 112.
Onu arayacağım.
Voy a llamarla.
Der'i arayacağım...
Voy a llamar a der...
Beni arayacağını söylemiştin ama sabredemedim.. ... kahveyi kaptım geldim.
Sé que dijiste que me llamarías, pero no podía esperar, así que aquí estoy con un café.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]