Arturo translate Spanish
1,567 parallel translation
Meşgul olduğunuzun farkındayım ama Arthur'u nerede bulabileceğimi söyler misiniz?
Sé que están ocupados siendo tarados, pero ¿ dónde está Arturo?
Sizce de Arthur bir kral gibi görünmüyor mu?
¿ Arturo tiene tipo de rey o no?
Arthur'u aradığını mı söyledin?
¿ Dijiste que están buscando a Arturo?
- Debelenmeyi kes, Arthur.
Deja de retorcerte, Arturo.
- Ben Arthur değilim ki.
Yo no soy Arturo.
Arthur ise şuradaki salak.
Ese zonzo de allá es Arturo.
Arthur her neredeysen çık ortaya!
¡ Arturo! ¡ Sal, sal de dondequiera que estés!
Şimdi, Arthur Pendragon'u nerede bulabilirim?
¿ Dónde puedo encontrar a Arturo Pendragón?
Arthur.
Arturo.
Arthur, Arthur, Arthur, sana hiç yalan söyledim mi?
Arturo, Arturo, Arturo, ¿ alguna vez te mentí?
Yeni başladı.
Arturo, ¿ Verdad?
Bizde Arturo'ya öyle dedik zaten.
Eso le dijimos a Arturo.
"Arturo eğer burada bir şey yetiştirirsen, ürünleri senin olsun." dedik.
Le dijimos. Arturo, no puedes hacer crecer nada aquí.
Ve sonunda, ölümlü halime geçtiğimde, kalan günlerimi Arthur'un sarayında asilzade olarak yaşadım.
Y finalmente, volví a la forma mortal, para vivir el resto de mis días entre los nobles de la corte de Arturo. O eso creía.
"Kral Arthur'un Sarayında Gelecekten Gelen Bir Robot *" isimli filmimde robot şövalyeyi yenmek için robot bir şövalye gerektiğini öğrendim.
En mi película "Un androide del futuro en la corte del rey Arturo" aprendí que se necesita de un caballero robot para derrotar a un caballero robot.
Arturo'yu geçen yıl pizza teslimatı yapan çocukları soyarken yakaladım ve direğe koli bandıyla bağladım.
Pesqué a Arturo dando palizas a los repartidores de pizza el año pasado y lo até a un poste.
- Kral Arthur gibi mi?
- ¿ Como el Rey Arturo?
Prens Arthur ile yaptığım ilk evliliğimden söz etmek istiyorum.
Padre, quiero hablarle de mi primer matrimonio con el Príncipe Arturo, el hermano mayor de Su Majestad.
Prens Arthur ile hiç beraber olmadığını ve Henry ile evlenmeden önce bakire olduğunu mu söylüyorsun.
¿ Dices que no fuiste tocada ni desflorada por el Príncipe Arturo... Sí, Padre.
Lordlarım, Mahkemece bir çok kez geri çağrılmasına rağmen asi bir tutum sergileyip geri gelmeyen Kraliçe'nin yokluğunda ilk evliliğini yaptığı Prens Arthur ile olan ilişkisini öğrenmeye çalışacağız.
Mis Señores en ausencia de la Reina quién a este tribunal se ha pronunciado desafiante ya que no apareció cuando se le convocó estamos tratando de determinar si su primer matrimonio con el Príncipe Arturo fue de hecho consumado o no en cópula carnal.
Anladığım kadarıyla gerdek gecesi, Prens Arthur'a yatağa kadar eşlik etmişsiniz.
Tengo entendido que usted estaba en la escolta que llevó al Príncipe Arturo a su cama nupcial.
Arturo!
¡ Arturo!
Arturo, nerdesin?
¡ Arturo! ¿ Dónde estás?
Arturo.
¡ Arturo!
Arturo diyor ki ; eğer kafanı o tarafa çevirirsen bugün benim doğumgünüm olacakmış.
Arturo dijo que si giras la cabeza será mi cumpleaños.
Kimle konuşuyorsun?
Con Arturo.
- Arturo'yla.
¿ Arturo?
- Arturo da kim?
¿ Quién es?
Arturo, nerdeyim ben?
Arturo, ¿ dónde estoy?
Arthur ile Guinevvere mi?
¿ Arturo y Ginevere?
Morrigan ilk olarak Kral Arthur'un hanedanlığı sırasında ortaya çıktı.
Las Morrigan aparecieron por primera vez durante el reinado del Rey Arturo.
Şimdi efsaneye göre Morrigan savaş alanına çıktığında, Arthur'un düşmanları, basitçe ölmeye başlıyorlarmış.
Ahora, según el mito, cuando aparecieron en el campo de batalla los enemigos de Arturo simplemente comenzaron a caer muertos.
Eminim Kral Arthur'un bile kılıcı taştan çıkarırken pişmanlık duyduğu anlar olmuştur.
Estoy seguro de que hubo momentos en que el rey Arturo se arrepintió de haber quitado la espada de la piedra.
"Roberto Hernandez, Arturo Torres, Tony Guzman."
"... Roberto Hernández, Arturo Torres... "... y Tony Guzmán ".
Enrico, Lucia di Lammermoor'un ağabeyi ; kızkardeşinin Arturo ile evlenmesini istiyor.
Enrico, hermano de Lucia di Lammermoor, quiere que se case con Arturo.
Enrico kızkardeşine Edgardo'nun kendisini aldattığını söyleyince Lucia, Arturo ile evlenmeyi kabul ediyor.
Enrico le dice que Edgardo la está engañando entonces ella acepta casarse con él.
Sen Arthur'un hizmetkârısın.
Eres el criado de Arturo.
İyi niyetimizin ve aramızdaki yeni dostluğun simgesi olarak bu kadehleri siz, Uther'e ve oğlunuz, Arthur'a sunuyor ve aramızdaki dostluğun sonsuza dek sürmesini diliyoruz.
Como muestra de nuestra buena voluntad y de nuestra nueva amistad les presento estas copas ceremoniales a ti, Uther y a tu hijo, Arturo con la esperanza de que nuestra amistad perdure.
Kadehi Arthur'a vereceğini söyleyene kadar fark etmemiştim.
No fue hasta que lo vi darle una copa a Arturo que lo comprendí. Despacio.
Arthur'u öldürürse Uther'in zayıflayacağını ve Camelot'un düşeceğine inanıyor.
Cree que si asesina a Arturo, el espíritu de Uther se quebrará... -... y Camelot caerá.
Sağlınıza, Uther Arthur Prenses Morgana Camelot halkına.
Por tu salud, Uther Arturo Lady Morgana y la gente de Camelot.
Bayard, Arthur'un kadehine zehir katmış.
Bayard envenenó la copa de Arturo.
- Arthur, bu çok tehlikeli.
- Arturo, es muy peligroso.
Arthur zamanında panzehirle dönerse, iyileşecektir.
- Si Arturo regresa con el antídoto... -... a tiempo, estará bien.
Arthur, sen benim tek oğlum ve varisimsin.
Arturo, eres mi único hijo y heredero.
Bu son sözümdü.
Arturo, es una orden.
Onun adı Arturo.
Es...
Arturo?
Arturo.
Arturo.
Arturo.
Arturo, ne düşünüyorsun?
Arturo, ¿ qué opinas?
Şey...
Arturo es uno de esos brutos reales, áspero.