Asansörde translate Spanish
1,144 parallel translation
Odo ve Büyükelçi Troi 4 saattir asansörde mahsurlar.
Odo y la embajadora Troi siguen atrapados en el turboascensor 4.
Asansörde olan şey için gerçekten çok özür dilerim.
Lamento lo que ha pasado en el turboascensor.
Birinci asansörde davetsiz bir misafirimiz var.
Intruso en el elevador 1.
Selam, geçen gün asansörde tanışmıştık.
Buenas noches. Nos vimos ayer en el ascensor
Asansörde şov müziklerini sayıklıyordu.
Silbaba música de televisión en el ascensor.
30. katın altında ekspres asansörde 13 kişi var.
Hay 13 personas en un ascensor rápido bajo el piso treinta.
Asansörde bir aksaklık vardı, sakin olun.
Hubo una falla en el ascensor, tranquilos.
Asansörde ne konuşulur hiç bilmiyorum.
Nunca he sabido que decir en un ascensor.
- Asansörde.
En el ascensor.
- Asansörde mi?
¿ En el ascensor?
Kız yine asansörde.
Y la niña vuelve a estar en el ascensor.
Tüm yaşamını, ruhlar alemiyle bağlantı kurmaya çalışarak geçirdiğini düşünsene. Ve sonunda bu bir asansörde oluyor. Üstelik hiç beklenmedik bir anda!
¡ Imaginate el emplear una vida en intentar conectar con el mundo espiritual y tener éxito en un ascensor sin ni siquiera intentarlo!
Seni asansörde ağlarken duymuştum.
Te he oido llorar en el ascensor.
- Hayır. İyi. belki onu asansörde yakalarım.
- Bien, a ver si la alcanzo.
Ben asansörde olmaya bile dayanamıyorum.
Yo odío estar en un ascensor.
Hem de asansörde mi?
¿ En el ascensor?
O asansörde kime çaksam, aynı şekilde görünürdüm. Az önceki de dahil.
Me vería igual si hubiera tenido sexo con cualquiera en ese ascensor, excepto tú.
Asansörde iyi hissetmiyordun.
En el elevador no se sentía bien.
- Özel asansörde bir ajan görevlendirmiş miydiniz? - İki.
- ¿ Había agentes en el ascensor?
Çünkü hiç asansörde, telefon kulübesinde uçakta ya da atlı karıncada sevişmedim.
Porque nunca he hecho el amor en un ascensor... ni en una cabina telefónica, ni en un avión, ni en una carreta. Está bien.
Şey, bu sabah kendimi onunla beraber asansörde bulmuştum.
esta mañana me lo encontré en el ascensor.
Asansörde bana saksafon çalması için Kenny G'yi tutun.
Que Kenny G toque en el ascensor.
Bu sabah, turbo asansörde öpüşmekte olan bir çifti rahatsız ettim.
He visto a una pareja besándose en el turboascensor.
Asansörde, kamyonda motorda ve Malonga Gilderchuck'ın içindeler.
Están en el montacargas, el camión la chatarraba, y el Malonga Gilderchuck.
Asansörde karşılaşmıştık.
Nos conocimos en el ascensor.
Seni asansörde gördüğümden beri istiyorum.
Lo quise hacer desde el día que te vi en el ascensor.
Asansörde karşılaştık.
Nos conocimos en el ascensor, ¿ recuerdas?
Bir şaman asansörde burnumu tuttu.
En el ascensor un shaman me apretó la nariz.
Asansörde Ethan. Asansörde. Tamam.
Está dentro, Ethan.
- Asansörde tanışmıştık.
- Lo sé. Nos vimos en un ascensor.
Tam ihtiyacım olan şey de asansörde yanımda duran bir herifin koduğumun çam ağacı gibi kokması!
Justo lo que necesito en un ascensor : Un tipo parado junto a mí que huele como un maldito pino.
- Asansörde kalbi durdu.
- ¿ Qué? - Tuvo una parada en el ascensor.
Leylek dün sabahın erken saatlerinde bir asansörde Chuck Fishman'a geldi.
- Muy gracioso. La cigüeña llegó temprano a un centro de ascensor ayer por la tarde pulg.. la persona del agente de bolsa Chuck Fishman.
Trende ya da asansörde etrafında rüzgar eserken ve bir şeyler uçuşurken?
- Claro. En un tren o en un ascensor con... cosas volando alrededor y el viento soplando?
Asansörde sıkıştık.
Estamos atrapados en el ascensor.
Az önce asansörde duydum!
¡ Acabo de escucharla en el ascensor!
Asansörde yarısı yenmiş bir kertenkele var.
¡ Hay un lagartija a medio comer en tu ascensor!
Ofisinden ayrılınca asansörde bana yetişip, daha büyük bir rol önerdi.
Bien! Esperad! Al salir me tentó con un papel aún mejor.
Galiba asansörde ölü bir hayvan var.
Hay un animal muerto en el ascensor.
Binbaşı, asansörde olanlarla ilgili bir kaç soruyu cevaplamak için zamanın var mı?
Mayor, ¿ tiene un momento para contestar a unas preguntas?
"Hiç asansörde yapmak istemiş miydin?" dedi.
"Alguna vez quisiste hacerlo en un ascensor?"
Ne söyleyeceğimi bilemedim. Asansörde sevişmek istediğinizi nasıl bilirsiniz ki?
Como sabes si te gusta hacerlo ahi?
Sizinle aynı asansörde olduğuma inanamıyorum.
No puedo creer que esté aquíconmigo.
O gece asansörde benim cevaplamama fırsat vermedin.
En el ascensor no me dejaste contestar.
Onunla asansörde karşılaştım. Arkasından sakinleşebilmek için üç bardak şarap içmem gerekti.
Es increíble, me topo con ella y necesito 3 tragos sólo para calmarme después.
Asansörde Mahsur Kalma Macerasının satış oranı nasıl?
¿ Qué porcentaje hay de personas atrapadas en un ascensor?
Evde, stüdyoda, arabada, asansörde, merdivenlerde,
En casa, en el estudio, en el coche, hasta en la escalera.
Hayır. Asansörde inanılmaz bir esmerle tanıştım.
No, conocí a una morena increíble en el ascensor.
Bazen konuşurduk, asansörde, sabahları.
Hablábamos a veces, en el ascensor, por la mañana.
Bu sabah asansörde, ikimiz de hiçbir şey düşünmüyorken benim hiçbir şeyim Cheanie'ydi.
Hoy, en el ascensor cuando no pensábamos en nada. Nada era Cheanie.
Şimdi asansörde olanlarla ilgili bana bir şey sormak istiyordun.
Querías hacerme unas preguntas.