Asistanım translate Spanish
2,528 parallel translation
Benim asistanım nerede?
- Yo sí. ¿ Dónde está mi maldito ayudante?
Sorun değil Asistanım Glen yolda geliyor.
Está bien. Mi asistente Glen esta en camino.
Müşteri bağlamak için, asistanımı pazarlamana izin veremem.
- ¡ Deja de pensar!
Erin, girişe kadar gidip yeni idari işler asistanımı getirir misin?
Erin, ¿ podrías ir al vestíbulo y acompañar a mi nueva secretaria ejecutiva?
Peter bizim asistanımız, gerçi bu çok sürmeyecek.
Peter es nuestro recepcionista, aunque no creo que por mucho tiempo.
Asistanımdan size insan kaynakları kayıtlarımızı vermesini isteyeceğim.
Le pediré a mi ayudante que les entregue las fichas de Recursos Humanos.
Doğru, benim asistanım.
Así es, mi asistente.
Asistanım sizi arayacaktı.
Mi asistenta iba a llamarlo.
Benim asistanım Jennifer.
mi asistente, Jennifer.
Onlara asistanımın buraya doğru geldiğini söyledim.
Les dije que mi asistente venía en camino.
Bu da onun erkek arkadaşı, aynı zamanda asistanım.
Y este es su amante y asistente personal.
Asistanım olmak ister misin?
¿ Quieres ser mi asistente?
- Hayır, güzel asistanım sürdü.
No, lo ha hecho mi encantadora ayudante.
Şimdi, son asistanım Charlie'nin partisini dairemde düzenledi ki şu an bir suç mahalli orası.
Ahora, mi última asistente organizó la fiesta de Charlie en mi departamento, el que actualmente es una escena del crimen.
Bazılarınız asistanım Monroe'nun nereye gittiğini soruyor.
Algunos de ustedes han estado preguntando a donde se fue mi asistente Monroe.
Neyse. Lorraine'i yeni asistanım yapmaya karar verdim.
De todas formas decidí promover a Lorraine a ser mi nueva asistente.
Asistanım buna bir hasar raporu çıkartacak, sen de yarın ofisimde olacaksın. Saat 6.15'te, ve çek defterini de getireceksin, yoksa polisleri arayıp donuna kadar alırım.
Mi asistente va a calcular el costo de esto y vas a ir a mi oficina hoy exactamente a las 6 : 15 y vas a estar allí con tu chequera o llamaré a la policía, te llevaré a la corte y demandar hasta tus pelotas.
Normalde dışarıdan söylerim, ama bugün özel bir şeyler yapmak istedim. Asistanıma ev yemeği yaptırdım ben de.
Bueno, normalmente lo encargo pero esta noche he querido hacer algo especial así que hice que mi asistenta preparara rápido una comida casera.
Bu bir sır değildi Asistanım.
No era ningún secreto. Mi asistente, supongo.
Artık söylediklerimi yazan... asistanım Rob'a ihtiyaç duyuyorum.
Ahora dependo de mi asistente, Rob, a quien le dicto el texto. ... la maleza al borde del astillero a través de la maleza...
Asistanım sizi bulmuş.
Mi asistente te encontró.
Bu benim asistanım Bayan Jamison!
Uh... Éste es mi asistente. ¡ Ésta es la Sra. Jamison!
Asistanımmışsın gibi davrandım.
Fingí que eras mi asistente.
Asistanımın diğer asistanlarla iletişimi vardır. Bilmek istediği her şeyi öğrenir. Birinin acil randevu alması gibi.
Mi asistente tiene una red de otros asistentes que le dicen lo que ella desea saber, como cuándo llama alguien para una cita de emergencia.
Sadece ona asistanımı aramasını söyle.
Sólo, dile que llame a mi ayudante.
benim asistanım bana bir değnek verir ben ona bir şey vermek isterdim... bunun karşılığında
Mi asistente... dame la barita mágica. Me gustaría poder darle algo a ella.. de regreso.
benim son sihirim ben benim asistanımı dönüştüreceğim bir taş tilki... içine... kabarık küçük bir tavşan
Para mi último truco, voy a transformar a mi asistente desde un zorro de piedra en un pelcuhe blandito... conejito!
- Jenny Klein, asistanım.
- Jenny Klein, mi asistente.
Jenny ile bir ilgim yok, o benim asistanım.
Nada sucedió con Jenny. Es mi asistente.
Asistanınız olmamı istediğinizde sizinle çalışacağımı varsaymıştım.
- Cuando me pidio ser su ayudante, creí que trabajaría con usted.
- Dr. Hunt anladığım kadarıyla şef asistanını belirleme görevi size verilmiş.
- Así que, Dr. Hunt. Entiendo que está a cargo de asignar al próximo jefe de los residentes.
- Ya bizim alelacele ne yaptığımızı bilmeden bu işe kalkıştığımızı öğrenirlerse ya da haftada 80 saat çalışan bir asistan doktorun annelik için iyi bir aday olmadığını fark ederlerse?
O quizás una residente que trabaja 80 horas a la semana no es la mejor candidata para ser madre?
Muhtemelen şef asistanı olamayacağım ama kontrol listesi işe yarayacak.
Yo probablemente no sea jefe de residentes, pero la lista funciona.
Francine Trent. Dr. Newton'ın asistanıyım.
Francine Trent, soy la asistente del Dr. Newton...
Asistanıydım demeliydim.
Era, supongo.
O zamanlar tıbbi tetkikçi asistanıydım. İşe başlayalı iki ay olmuştu.
Yo era un asistente de E. M. En ese momento, sólo dos meses en el trabajo.
- Milli Skye'ın kişisel asistanıydım.
La asistente de Milli Skye.
Ben Kieran Carruthers, şirketin sosyal yardım asistanı.
Soy Kieran Carruthers, el auxiliar de difusión de la empresa.
Onun eğitim asistanıydım. Kısa bir süreliğine de sevgiliydik ama o iş bitti.
Era su ayudante... y durante un breve periodo, fuimos amantes pero se acabó.
Yani gizli görevdeki koruma / asistan olacağım.
Así que voy a ser una guardaespaldas / asistente encubierto.
Diana halka mâl olmuş bir kişinin gizli asistanı olurken, Peter'a o kadını öldürmekle tehdit eden kişiyi bulmasında yardım edeceğim.
Ayudar a Peter averiguar quién está amenazando con matar a un personaje público mientras que Diana se hace pasar por su asistente.
Umarım bana adam gibi bir asistan vermişsindir.
Espero que me tengas con un residente decente.
Özür dilerim. Onun asistan olduğunu sandım.
Lo siento, pensé que ella era una residente.
Biliyorum, farkındayım ; insanların beni dinlemesini sağlamalıyım ama açıkçası henüz 12 saattir asistan şefiyim ve benim yüzümden hasta son derece sağlıklı olan dalağını kaybedebilirdi ama benim uygulamaya koyduğum kontrol listesi sayesinde kaybetmedi.
Sé... que tengo que hacer que la gente me escuche pero, para ser justos llevo siendo jefa de residentes 12 horas y... Y sí, quiero decir que un hombre pudo haber perdido su... bazo que estaba perfectamente bien, pero no lo perdió gracias a la lista que yo puse en práctica.
Doktor Bailey, bir asistanın yardımına ihtiyacım olsaydı gider ondan yardım isterdim.
Dr. Bailey, si quisiera la ayuda de un residente, la pediría.
O zaman, sanırım binbaşı Taylor asistan şef olmayacak.
Así que, ¿ supongo que esto significa que el Comandante Taylor no va a ser jefe adjunto?
Yazlarımı babamın hukuk bürosunda asistan olarak geçiriyorum.
Paso mis veranos presentando informes en la asesoría de mi padre.
Sanırım asistan aldığında moda şovunda unuttum.
Creo que me lo deje en el desfile de modas cuando el asistente lo tomó.
Ve ben de Enoch Thompson'a dava açan savcının asistanıyım.
Y yo soy la asistente del fiscal de EEUU en la acusación sobre Enoch Thompson.
George Tucker'ın asistanı olacağım.
Seré la asistente de George Tucker.
George? Asistanı mı?
Asistente de George.