Augustus translate Spanish
452 parallel translation
Augustus Nelson.
Augustus Nelson.
Bay Augustus Esmond adına.
A nombre de augusto esmond.
İşte Sezar ve Augustus'un soyundan gelen azgın Romalılar.
Aquí están los altivos romanos, descendientes de César y Augusto.
Hala formda anlaşılan.
¿ Lucas Augustus Cross? Mi padrastro.
Duke Augustus von Braunschweig-Wolfenbuttel'in evinde verilen bir konseri resmediyordu.
La pintura muestra un concierto de Viole Da Gamba en la corte del Duque Augustus Von Braúnschweig-Wolfenbuttel.
Octavian Gaius Julius Sezar Augustus imzalı Mısır halkına teslim olurlarsa barış teslim olmazlarsa felaket sözü veren yazılar.
Firmado por Octavio Cayo Julio César Augusto prometiendo paz si Egipto se rinde y destrucción si no lo hace.
Augustus Caesar'ın adına sizi selamlarım.
Saludos en nombre de agusto césar.
Plato, Augustus, Alexander George Washington bile nadiren de olsa ilaç niyetine içki kullanırdı.
No hace falta que ponga esa cara. Platón, Augusto, Alejandro... incluso George Washington bebía en pequeñas cantidades.
2.000 yıllık bir hanedanın imparatorları tarafından yönetiliyor ve kendi Julius'u ve Augustus Sezar'ı var.
Un mundo gobernado por emperadores que se remontaban 2000 años, a su propio Julio y Augusto César.
Çocuğun adı, Augustus Gloop!
Su nombre es, ¡ Augustus Gloop!
Sonraya da biraz yer bırak, Augustus.
Deja espacio para después, Augustus liebling.
Augustus Gloop.
Augustus Gloop.
Augustus, sevgili oğlum!
Augustus, ¡ mi querido chico!
Aklını kaybetme, Augustus.
No pierdas la cabeza.
- Büyükbaba, Augustus'a bak.
- Abuelo, mira a Augustus.
Augustus, tatlım, sonraya da biraz yer bırak.
Augustus, cariño, deja espacio para después.
Augustus lütfen yapma!
¡ No hagas eso!
Lütfen, yalvarıyorum! Augustus!
Por favor, ¡ te lo ruego, Augustus!
Haydi Augustus yakala şunu!
¡ Toma esto!
- Augustus, geri gel!
- Augustus, ¡ regresa!
- Oh evet, Augustus denen çocuğu da dikkatli ağırladın, değil mi?
- Atendiste bien al chico Augustus.
Bay Wonka, diğer çocuklara ne olacak? Augustus, Veruca?
¿ Qué va a pasar con los otros?
Artı Augustus Kemeri!
¡ Más el Arco de Augusto!
Colchester'da, Tanrı Augustus'a ithaf edilecek olan tapınak sizin adınıza ithaf edilmiş.
El templo que iba a ser dedicado al dios Augusto en Cabuloduno ha sido consagrado a ti.
İngilizler için Augustus bir şey ifade etmiyor ama tanrı olarak size ibadet etmek onları daha mutlu edecek.
Aulo Plaucio escribe que Augusto no significa nada para los britanos, pero que son muy felices adorándote a ti.
Ben, Claudius hayatımın bu tuhaf öyküsünü yazmaya hazırlanıyorum ailemin hikayesini. Büyükannem Livia'nın. Augustus Caesar'ın.
Yo, Claudio voy a comenzar esta extraña historia de mi vida de mi familia de Livia, mi abuela de César Augusto de Marco Agripa, sí.
Marcus Vipsanius Agrippa. Augustus'un ordularının komutanı ve eski dostu...
Marco Bizanio Agripa viejo amigo y comandante de los Ejércitos de Augusto el Emperador de Roma.
Augustus, Roma'nın İmparatoru ve en gözde adamı.
Un hombre muy notable.
Dünyayı Augustus yönetiyordu, Augustus'u ise Livia.
Augusto gobernaba el mundo, pero Livia gobernaba a Augusto.
Octavia, Augustus'un kız kardeşi Marcellus'un annesi.
Octavia, hermana de Augusto y madre de Marcelo.
Marcellus'un yanındaki, karısı Julia, Augustus'un tek kızı.
Junto a éste Julia, su esposa. La única hija de Augusto.
Apaçık biçimde, Augustus Marcellus'u Agrippa'ya yeğliyordu.
Augusto se inclinaba claramente más hacia Marcelo que hacia Agripa.
Yirmi yıl önce ülkeyi Augustus, Mark Antony ile birlikte yönetiyordu ama bunun böyle gitmeyeceğini anlamıştım, ikisinden birinin kral olacağını görebiliyordum.
Hace 20 años Augusto gobernaba con Marco Antonio pero aquello no podía durar. Yo sabía que pronto uno de ellos se quedaría solo.
O yüzden babandan boşandım, Augustus'la evlenip bekledim.
Me divorcié de tu padre y me casé con Augusto. Y esperé.
Sen benim oğlumsun, ben de Augustus'un karısı, işte bulunduğun yer.
Tú eres mi hijo. Y yo la esposa de Augusto. ¿ Te parece poco?
Geçen yaz hastayken Augustus'a ben baktım, hazırladığım her şeyi yemişti.
Yo cuidé a Augusto todo el verano pasado. ¿ Lo recuerdas? Comía lo que yo le preparaba.
Augustus neredeyse ölüyordu.
Augusto estuvo casi a punto de morir.
Augustus'u iyileştirdiğini düşünüyor, ama onu asıl iyileştiren bendim.
Él cree que curó a Augusto con sus pociones pero lo curaron mis cuidados.
Seni geri çağırmak zorunda kaldım. Augustus şu an Yunanistan'da, bölgeyi dolaşıyor, Marcellus ise...
He tenido que llamarte porque Augusto sigue visitando las provincias.
- Augustus'un haberi oldu mu?
- ¿ Lo sabe Augusto?
Yalnızca Marcellus yok, Agrippa da var, Augustus ikisini de bana tercih ediyor.
No es sólo Marcelo, está Agripa. Augusto los prefiere a ellos antes que a mí.
Augustus'a haber yollamalıyız hemen.
Augusto debe saberlo inmediatamente.
Augustus'a ne yaptıysam aynısını ona da yaptım, ama işe yaramadı.
Todo que hice por Augusto lo hice por él pero no sirvió de nada.
"Sevgili Augustus..."
Mi querido Augusto.
Augustus ne düşünürse düşünsün, bu kargaşayı o dindirmeli ve ne pahasına olursa olsun Agrippa'yı geri getirmeli.
No importa lo que piense Augusto. Que olvide sus rencillas y llame a Agripa a cualquier precio.
- Kim, Augustus mu?
- ¿ Quién Augusto?
Augustus evlilik konusunda ısrarcı olmamalıydı.
La culpa es de Augusto. Jamás debió insistir en ese matrimonio.
Tiberius'a olan duygularımı biliyordu, bizi evlendirmek istedi ama Agrippa'nın hedefi de aynıydı, Augustus oğlundan çok Agrippa'ya ihtiyaç duyuyordu, o yüzden Livia beklemek zorunda kaldı.
Sabía lo que yo sentía por Tiberio y estaba decidida a que él se casara conmigo. Pero Agripa tuvo la misma idea. Y por entonces, Augusto lo necesitaba más que a Tiberio.
Augustus ısrar etti.
Augusto insistió en ello.
Krallığın Augustus'u yaşatabileceğine inanıyor musun?
¿ Crees que la monarquía sobrevivirá a Augusto?
Zavallı Augustus.
Pobre Augusto.