English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Ayak izleri

Ayak izleri translate Spanish

670 parallel translation
Buranın arkasında bir mağara ve ayak izleri var.
Hay un agujero aquí detrás y pisadas. Pisadas.
Ayak izleri. Ayak izleri.
Pisadas.
Katil bu taraftan giremezdi dışarıda da ayak izleri yok.
El asesino no pudo entrar por este lado y no hay huellas afuera.
- Ayak izleri mi?
- ¿ Huellas de zapatos?
Hayır, yara izi, odamdaki ayak izleri!
Pero la cicatriz, las huellas en mi habitación...
Bu ayak izleri aynı ağır adam tarafından ya da çok ağır bir yük taşıyan bir adam tarafından bırakıldı.
Estas pisadas fueron hechas por un hombre muy pesado, o por alguien que llevaba una pesada carga.
Ağır yük Phillip Musgrave " in cesetiydi ve buradaki ayak izleri Alfred Brunton tarafından yapıldı.
La carga era el cuerpo de Philip Musgrave y estas huellas fueron hechas por Alfred Brunton.
O zaman belki sen bize açıklayabilirsin neden bu ayak izleri boş bir duvara kadar gidiyor ve asla geri dönmüyor.
Entonces quizás pueda usted explicarnos por qué estas huellas de pisadas nos llevan hasta una pared lisa y no vuelven.
- Yumuşak zemin üzerinde arabadan uzaklaşıp sonra yine arabaya dönen ayak izleri vardı.
A la ida son profundas, como si llevase algo pesado.
Bak Watson, ayak izleri!
Mire, Watson, huellas.
Ayak izleri tamamen kayboluyor.
Las huellas desaparecen de golpe.
Ayak izleri silinemez.
No se puede borrar la pisada.
Zamanın sosyal ayak izleri.
Los pasos sociales del tiempo.
Ayak izleri bittiğinin yerde, gizledikleri bir başka arabaya geçmişler.
Las pisadas acaban ahí. Habría otro coche esperando.
İzler doğru mu? - Çıplak ayak izleri.
Los pies dejan huellas.
Gelirken taze ayak izlerini izlemiştim. Çamurdaki taze ayak izleri, Tavlanın çıkışını işaret ediyordu 8 - 10 tane atın ayak izleri.
Porque encontré huellas, huellas recientes, de herraduras de caballos que salían del corral, huellas de ocho o diez caballos.
Bunlar ayak izleri.
Esas son huellas.
Tekrar yola koyulduğumuzda ayak izleri görmüştük. Az önce birilerinin oradan geçtiğini anlamıştık.
Y cuando emprendimos el camino de vuelta, vimos unas huellas... y supimos que alguien había pasado cerca de nosotros.
Ayak izleri de nereden çıktı?
¿ Por qué has pensado en las huellas?
Bu ayak izleri fiziksel olarak bize çok benzeyen birine ait.
Estas huellas fueron hechas por un ser físicamente muy parecido a nosotros.
Ayak izleri nerede?
¿ Dónde están las huellas?
Ayak izleri hala taze.
Las huellas son recientes.
- Ayak izleri.
- Huellas.
Günlükleri tahrif eden, sahte ayak izleri yapan ve sırra kadem basan birisi.
Alguien que falsifica diarios, fabrica huellas, y desaparece sin dejar rastro.
Çünkü ayak izleri sadece çizmesinin ucuna aitti.
Puedo afirmarlo porque las huellas sólo mostraban la punta de sus botas.
Arıların uçuşu, kuşların cıvıldaması, Hayvanların ayak izleri, sesler, kokular hepsi onun için adeta hayatın kitabıydı.
Los vuelos de las abejas, las canciones de los pájaros, huellas de animales, olores, sonidos todo esto eran señales que él leía como un libro de la vida.
Bir gün plajda ayak izleri bulundu. Yerel halk, onun geceleyin bir yunusa binerek elindeki boynuzu üflediğini iddia etti. Gazeteler, bir balıkçı teknesini batırdığını ve iki genç rahibeyi okyanusun içlerine sürüklediğini ve bir inci avcısını yuttuğunu yazdı.
En cierta ocasión descubrieron sus huellas en la costa de una bahía. muy alto. llevó al océano a dos monjas jóvenes y que se había sumergido.
Ayak izleri gördüm, Morey.
Encontré huellas de botas, Morey.
Evin arkasındaki ayak izleri bana ait ama kapıdaki lastik izleri değil.
Las huellas de pies que encontraron son las mías. Pero las de neumáticos, son otro asunto.
Ayak izleri bahçeye doğru gidiyor.
Las huellas conducen al jardín.
O kayboldu ve odasında ayak izleri vardı, bunun gibi iz bırakmış!
Habían huellas de botas igual a las que tú tienes.
Ayak izleri gizli geçite gidiyor.
Las huellas vienen desde el pasadizo secreto.
Tekrar ayak izleri.
Estas son las huellas. Son las mismas.
Buradaki kumda Susan'ın ayak izleri var.
Aquí hay huellas de Susan en la arena.
Ayak izleri kirletir.
La ensuciarás con tus huellas.
Müfettiş, dışarıdaki ayak izleri adliyede.
Inspector, los forenses están afuera por las huellas.
- Denize doğru giden kocaman ayak izleri.
- De grandes pies, saliendo del mar.
Yanımda bir erkeğin ayak izleri olsa da.
Aunque junto a mí estén las huellas de un hombre.
Yanında hep bir erkeğin ayak izleri olmalı, Laura.
Deberías tener las huellas de un hombre siempre junto a ti, Laura.
Orada bazı ayak izleri var. Hepsi develerin etrafında!
Hay huellas de camellos entre las palmeras, pero ya se han ido, no he visto a nadie.
Ayak izleri var ama onlar bir şey göstermiyor.
Hay huellas, pero no llevan a ninguna parte.
Bakın, başka ayak izleri! Haydi, haydi!
¡ Aquí hay más pisadas!
Tek ayak izleri bizimkiler.
Las únicas huellas son las nuestras.
Ayak izleri bulduk amaama bir işaret bulamadık.
Hemos encontrado huellas pero no hay rastro de ellos.
Kızın ayak izleri.
Huellas de niña.
- Ayak izleri.
- Pisadas.
Ayak izleri.
Pisadas.
Bugün kontrol ettiğimde, küçük ayak izleri buldum.
Anoche puse arena en el piso de las ruinas, como es costumbre. Y hoy cuando lo examine, encontre pequeñas huellas en él.
Dün gece mutfak zeminini "ayak izleri" diye söylenerek temizliyordun.
Anoche limpiabas la cocina musitando : "Pisadas".
Deneyimli bir kulak için Çavuş karakteristik ritimli ayak sesi parmak izleri gibi teşhis edilebilirdir.
Para un buen oído los pasos son tan identificables como las huellas dactilares.
Nehir yolu üzerinde ayak izleri var, takip etmesi kolay.
Ha ido al río arrastrando los pies, ha sido fácil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]