English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Az pişmiş

Az pişmiş translate Spanish

439 parallel translation
Az pişmiş, iyi pişmiş, çok pişmiş.
término medio, bien cocida y muy cocida.
Biftek, az pişmiş. Bu kez iyi yapın.
Una chuleta poco hecha y tierna.
Az pişmiş biftekli sandviç ve bir bardak bira.
- Sándwich de carne y una cerveza.
Öncelikle bir yığın karabuğdaylı kek istiyorum, yanında da pekmez... ve bir biftek, az pişmiş olsun, varsa biraz da domuz pastırması... ve bir büyük kap da kahve.
Alice, dame un taco de tortitas con mucha melaza y un filete, poco hecho. Un par de trozos de beicon y y una cafetera llena de café.
- Ben de bir hamburgerciye girdim... az pişmiş iki hamburger ve bir limonlu tart yedim.
- ¿ Sí? - Y fui a una hamburguesería... y me comí dos, poco hechas, y un pastel de limón con merengue.
Yok, ben etimi az pişmiş alayım.
No. Mi carne es barata.
sindirilmemiş bir et olabilirsin bir parça peynir ya da bir parça az pişmiş patates.
Puede que sea un poco de carne mal digerida. O una porción de queso... o un trozo de patata poco hecha.
- Ufak bir biftek, az pişmiş.
- Un bistec pequeño, poco hecho.
İyi pişmiş ve az pişmiş
Cocidos por fuera y crudos por dentro.
Orta pişmiş, az pişmiş ya da iyi pişmiş?
¿ Todo bien, Johnny?
Az pişmiş duble hamburger istiyorum.
Quiero una hamburguesa doble.
- Cin istemiyorum yağda kızarmış patates ile az pişmiş biftek istiyorum.
- No necesito ginebra sino un filete bien jugoso con patatas.
O boğadan hiç parça istemem, tabakta olursa başka, şöyle az pişmiş.
No quiero saber nada de ese toro excepto en un plato, poco hecho.
- Bay Cole'e az pişmiş yapma. - Benimki az pişmiş olsun, lütfen.
- AI Sr. Cole no le gusta crudo.
Bay Bell'e az pişmiş yap.
- A mí sí, por favor. Para el Sr. Bell, jugoso.
Ben bir biftek, az pişmiş, biraz lahana ve birazda patates alacağım.
Tomaré un filete, muy poco hecho, con col y unas patatas.
Orta-az pişmiş gibi.
Más o menos bien.
Dışı siyah, içi de az pişmiş olsun.
Bueno, muy tostado por fuera y poco hecho por dentro.
Korkarım ki, yemek az pişmiş.
Me temo que está poco hecho.
Bir az pişmiş, patatesli!
Uno poco hecho con croquetas de patatas.
- Bir az pişmiş, patatesli.
Uno poco hecho con croquetas de patatas.
İki Wimpyburger, biri az pişmiş, biri iyi pişmiş, bol soğanlı.
Dos hamburguesas Wimpy, una al punto, otra pasada con mucha cebolla.
Yanılmıyorsam iki Wimpyburger, biri az pişmiş, biri iyi pişmiş, bol soğanlı.
Creo que fueron : " Dos hamburguesas Wimpy, una al punto, otra pasada y otra con mucha cebolla.
Hamburgerlerinizi nasıl istersiniz? Az pişmiş diyenler parmak kaldırsın.
Los que quieran hamburguesas poco asadas o vuelta y vuelta, que se apuren.
Banyo yapmak, on iki saat uyumak... ve kocaman az pişmiş bir biftek yemek istiyorum.
Quiero darme un baño. Quiero dormir 12 horas. Y quiero un corte de carne grande y casi crudo.
yemekler, güzel yemekler... nasıl göründüğü önemli değil... yanık, az pişmiş ya da çiğ olsun... aşçının da neye benzediği önemsiz...
"¡ Comida, gloriosa comida! " Su aspecto da igual " Quemada, poco hecha o cruda
Az pişmiş severdi.
Le gustaba término medio.
- Az pişmiş olsun lütfen.
- Sangrante, por favor. - Muy bien.
Az pişmiş.
Medio pasada.
- Az pişmiş.
- Muy hecho.
Bugün çok az pişmiş, değil mi anne?
¿ Esta nublado hoy, Mama?
Bir biftekli sandviç istiyorum, az pişmiş olsun... çavdar ekmeğiyle yapın, üstüne hardal, altına mayonez koyun... bir fincan kahve, bir dilim çikolatalı pasta ve bir şişe soda.
Quiero un bocadillo doble de rosbif, no muy hecho, con pan de centeno, mostaza por encima, mayonesa por debajo, un helado de café con caramelo y un refresco light grande.
Az pişmiş mi yoksa akı ayrı sarısı ayrı mı?
¿ Demasiado fácil o con el lado bronceado hacia arriba?
MUTLU YILLAR Az pişmiş.
- Poco hecho.
MUTLU YILLAR Az pişmiş.
Poco hecho.
Uyandığımda İki tane az pişmiş yumurta, bir parça kepek ekmeğinden yapılmış tost ve bir bardak bitki çayı.
Cuando despierte, quiero huevos cocidos, una tostada bien seca y una taza de té caliente.
Az pişmiş.
Casi crudo.
Az pişmiş mi?
Crudo?
Thousand Island soslu karides kokteyli az pişmiş biftek, Brüksel lahanası dondurmalı elmalı turta, ve kakao.
Ensalada de camarones con aderezo Mil Islas... carne asada, col de Bruselas, tarta de manzana y leche malteada.
- Hayatım, bu benim için biraz az pişmiş.
- Cielo, me parece algo crudo.
Bu orta bu da az pişmiş.
Eso es. Está poco hecha.
Sahanda az pişmiş yumurta.
Huevos revueltos, sueltos.
- Seveceksin. - Bunlar az pişmiş olanlar.
- Les gustará.
- Orta ve az pişmiş.
- Poco hecha o cruda.
Biftek! Az pişmiş!
- La carta de vinos.
Eti az pişmiş yap... ... az pişmiş ama sıcak olsun.
Haz mi carne rara- - rara pero no fría.
Pearl, bifteğim orta pişmiş patatesim az tereyağlı olsun.
Mi bistec, poco hecho. Y poca mantequilla en el puré.
İyi mi pişmiş, az mı pişmiş?
¿ Cocido por fuera y crudo por dentro?
Çok mu, az mı pişmiş?
¿ Poco hecho o al punto?
Az pişmiş mi?
¿ A punto?
Az pişmiş mi?
¿ Raro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]