English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Açacağım

Açacağım translate Spanish

2,478 parallel translation
Birkaç ay sonra bir sergi açacağım.
Tengo una muestra en un par de meses.
Gidip hediyelerimi açacağım.
Voy a abrir mis obsequios ahora.
Çünkü farkında olmadığın anda sana dava açacağım!
Porque uno de estos días, cuando menos lo esperes, te dejo.
Asıl ben sana dava açacağım!
Tú no me dejas. Yo te dejo a ti.
Tamam, onu açacağım...
Está bien, lo abriré...
Leland, öğleden sonra bankaya gelecek, ben de ona kiralık kasayı açacağım.
Leland va a venir al banco esta tarde, Le enseñaré la caja de seguridad.
Ben konuyu, bir oto yıkama yeri satın aldığımızın haberini vererek açacağım.
Vale, así que voy a soltar la emocionante noticia de que vamos a comprar un túnel de lavado...
Sadece buradan bir program açacağım.
Yo sólo puedo abrir un programa de aquí -
Devam edin, öğle yemeğinden sonra size bir iftira davası açacağım.
Ahórreselo o tendré una denuncia contra usted para la hora de la comida.
Nasim'e erişmek için mahkemeye dava açacağım.
Voy a presentar una moción que nos dé acceso a Nasim.
Savaş bittikten sonra kendime ait bir gece kulübü açacağım.
Cuando la guerra termine, espero abrir mi propio club de París.
Kapıyı görebiliyorum. Açacağım.
Encontré la puerta, voy a abrir.
Sadece ışığı açacağım.
Voy a encender la luz.
Aşağı inip elle açacağım.
Voy a bajar allí para intentar apalancar la puerta.
- Şaraplardan birini açacağım. - Aynen.
- Abriré una de éstas.
Son dakikada başınıza iş açacağım.
Anoche los sorprendí con ésto.
Ben açacağım.
Yo voy a hacerlo.
Kapıyı açacağım.
Y abriré la puerta.
Onları nasıl açacağımı söyle bana.
Dime como abrirla.
Restoran açacağım.
Voy a abrir un bar.
Ona zinadan dava açacağım.
Voy a acusarla de adulterio.
Senin başına bunları açacağımı, bir şekilde önceden bilseydim kendimi asla affetmezdim.
No podría vivir sabiendo que de alguna manera ustedes se separaran por mi culpa.
Kaldırmak için bir delik açacağım.
Voy a tener que taladrar para dejar sitio al ascensor.
Birazdan konserve kutularını dişimle delip açacağım.
Abriré una de estas latas con los dientes en un minuto.
Normal olsaydı, etrafta koşup aileme, arkadaşlarıma, Starbucks'ta sıra bekleyen insanlara söylerdim. Kürtaj konusunu nasıl açacağımı düşünerek koridorda volta atmazdım.
Si fuese normal, estaría corriendo por ahí diciéndoselo a amigos, familia, gente en línea en el Starbucks, no paseando por el pasillo tratando de pensar cómo traer a colación con tacto un aborto.
Yıldız'ı kullanarak Gerçeklik Kapısı'nı açacağım.
voy a usar la estrella para abrir la Puerta de la Verdad.
Bırak beni kapıyı açacağım.
Déjame ir, abriré la puerta.
Annenin katilini bulabilmek için soruşturmayı tekrar açacağım.
Voy a reabrir la investigación para descubrir al asesino de tu madre.
Brandayı açacağız sonra kafesin kapısını açacağım ve o da ormana doğru koşacak.
Tiramos de la lona a un lado, Despues abrire la puerta de la jaula y el corre hacia el bosque.
Ne demek kapıyı açacağım?
¿ Qué quieres decir, abrir la puerta?
Buna Facebook profili açacağım.
Ey, voy a abrir un perfil en Facebook.
Pekâlâ, oyunu açacağım, elmaslarla ilgili.
Bueno, voy a abrir el juego sobre los diamantes.
Pencereyi açacağım.
Abriré la ventanilla.
Sonra ofis partisinde biraz sarhoş olacaksın sonra mememi kavrayacaksın, ben de sana dava açacağım sonra sen de mahkemede babamı yumruklayacaksın.
Y luego tendrás una pequeña borrachera en una fiesta de la oficina, y agarrarás mis pechos y tendré que demandarte, y luego vas a acabar golpeando a mi padre en el juzgado.
Açacağım.
Yo lo abriré.
Lokal anestezi bölgeyi uyuşturunca erbezlerini ayırmak için birkaç ufak kesik açacağım.
Después de que la anestesia local haya adormecido el área le haré una o dos incisiones a través de las que desconectaré las gónadas.
Şimdi doktorlar bana nasıl yeni bir sayfa açacağımı anlatıyor.
Y ahora los doctores me están diciendo como pasar página.
- Önünü açacağım.
- Te daré una ventaja.
Televizyonu açacağım.
Pondré la tele.
Paranın bütün kapıları açacağını varsaydım.
Y me tomé la libertad de suponer que el dinero es el que manda.
Lavabo açacağı mı?
¿ Limpiador para tuberías?
Açacağım. - Kyle!
- Kyle.
Tam olarak bu konuyu nasıl acacağımı ya da açıp açmamam gerektiğini bilemedim ama Patty Hewes'le hala görüşüyorsun değil mi
No sabía muy bien cómo plantearlo o si debía hacerlo pero... todavía tienes contacto con Patty Hewes, ¿ verdad?
Ama açacağım.
No es nada, la abriré.
Acı biber mi? Lavabo açacağı mı?
- ¿ Limpia desagües?
Bilmeni istediğim tek şey boşanma davası açacağım.
Sólo quería que supieras que estoy...
Biz de tam bunu yapacağız. Eğer doğruca yatağa gideceğine söz verirsen hediyeyi hemen açacağız, tamam mı?
Bien, abriremos el regalo rápido y luego te irás a dormir, ¿ sí?
Anomalimi açacağım.
Voy a abrir mi anomalía.
Açacağım.
Lo haré.
Peki neden insanlar bu tüketim şeklinin sistemli etkileri ekoloji soykırımına yol açacağını bile bile hala bu şekilde satın almaya devam ediyorlar?
Entonces ¿ por qué las personas continúan comprando de esta manera que finalmente es eco-genocida en sus efectos sistémicos acumulativamente?
Telefonu ben açacağım.
Voy a tomar esa llamada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]