Bahçe translate Spanish
3,044 parallel translation
Bahçe gelinciği oraya geliyor. Whoa.
Comadreja de jardín saliendo.
Mükemmel değilim. Ve bahçe tüm bunlarla çiçek açacak ve otlar çıkacak, biliyorum bu bazen seni çılgına çeviriyor hayatım. Ama otlarımın olmasına izin vermelisin.
Y no soy perfecto, y el jardín que es todo de esto tendrá algunas flores y tendrá algunos hierbajos, y sé que eso te volverá loca a veces, cariño, pero tienes que dejarme que tenga mis hierbajos.
Lenny tam ziyaret hakkı ve haftada iki bahçe hakkı daha.
Lenny consigue permiso de visitas, y dos días más de patio a la semana.
Arka bahçe olduğuna eminim, iyiymiş.
El jardín de los Shore, genial.
Lenny Janowitz'in ziyaretçi ve bahçe gibi ayrıcalıklarının iade edilmesini istiyorum.
Quiero que Jenny Lannowitz recupere algunos privilegios... Eso puede resultar difícil.
Bahçe kapısının eşiğinde 3 ok bulan polis memuru siz misiniz?
Son Ud. los policias que recuperaron las 3 flechas del jardín principal? .
Birkaç gün önce bahçe sulama sisteminin bir türlü kapanmadığını hatırlıyor musunuz?
¿ Recuerdas hace unos días, cuando los aspersores no se apagaban?
Bahçe sulamayı mı?
¿ Los aspersores?
Bir dakika, bahçe makası kazasından beri... Donald amcadan nefret ettiğini düşünüyordum..
Espera, creía que odiabas al tío Donald, desde el incidente con las tijeras de podar.
Bahçe burada bitiyor gibi görünüyor ama bitmiyor.
El jardín parece que termina aquí, pero no es así.
Bahçe, yeniden çiçek açıyordu.
El jardín empezó a florecer otra vez.
- Botanik Bahçe'de yapmayı çok istiyorum... -... ama Chris'e göre çok pahalıymış.
Me encantaría el Jardín Botánico, pero a Chris le parece demasiado caro.
Bitirelim şu işi. BAHÇE SATIŞI Tommy Bitzleberger'e bakmıştık.
Hagámoslo. * Llegamos a la ciudad *
Aşk belki de bir bahçe yetiştirip onunla ilgilenmeye benzer.
Estar enamorado puede ser como intercambiar almas.
Senin için yemek pişiriyorlar, temiz, bahçe var.
Cocinan para usted, limpia, jardín.
Burası harika. Çok güzel bir bahçe.
Ma Ru oppa dejó la casa en su primer año de secundaria... así que aún debería recordarlo.
Hey, dışarı çık ve dövüş, bir bahçe cücesine yakışır şekilde.
¡ Oye! ¡ Sal y pelea como un gnomo!
Kızıl Bahçe.
¿ Al jardín rojo?
Kızıl Bahçe topraklarındaki bu görev çok büyük gizlilik gerektirecek.
Esta misión al jardín rojo exigirá máxima cautela.
Mavişlerden bir bahçe cücesi arıyoruz.
Buscamos a un gnomo azul.
Mutlu bir bahçe cücesinin yüzü.
Es la cara de un gnomo feliz.
Bahçe eldivenleri kendi kendine yürüyor, öyle mi?
Se quitó los guantes, ¿ no? ¡ Usted!
Böyle küçük bir bahçe cücesinin üzerinde böyle büyük bir şapka.
Tan gran sombrero para un gnomo tan pequeño.
# Bu aşk bir bahçe kurmuştu İkimizin rüyaları için.
# No puedes hacer mucho # MUDANZAS ROSENCRANTZ GUILDENSTERN # Para mantener las cosas vivas #
Ya Nanette ve Kızıl Bahçe?
¿ Y Nanette? ¿ Y el jardín rojo?
Juliet, burada kalıp, benimle bir bahçe kurar mısın?
Julieta, ¿ te quedarías aquí para crear un jardín conmigo?
Silahsız bir bahçe cücesine saldırmayacaksın, değil mi?
No atacarías a un gnomo desarmado, ¿ o sí?
- Bir bahçe cücesi.
¿ Un gnomo? Sí, amigo.
Harikaydı, ama sonra en iyi dostum Benny, bunu öğrendi. Ve bahçe cücelerinin en güçlüsü Tybalt bir malayla Benny'nin şapkasını parçaladı.
Fue genial, pero mi mejor amigo Benny se dio cuenta y después Teobaldo, un tipo muy especial chocó contra el sombrero de Benny con un desplantador.
Bahçe ne oldu?
¿ Que hay con el patio?
İki kanatlı kapısı olan ev... herşeyin uyum içinde olduğu bir bahçe.
Casa con puerta de dos cerraduras, un jardín donde todo cabe.
Ben arkadan gelip bir bahçe heykeliyle hakladım onu.
Yo lo golpeé con un gnomo de jardín...
Bahçe nasıl?
¿ Cómo está el jardín?
Sadece bir bahçe partisi, baba.
Es solo una fiesta al aire libre, papá.
Sadece bir bahçe partisi değil.
No es solo una fiesta al aire libre.
- Bahçe işlerine merak sardım.
- Así que me dediqué a la jardinería. - ¿ Donde?
- Evet, Julie de bahçe işlerini severdi.
- A Julie le gustaba.
Mesela bahçe olayı ve yaprakların.
Como lo del jardín o lo de tus hojas.
Bundan 30 ya da 40 yıl sonra, sen tekerlekli sandalyende gülleri buduyorken bahçe kapından geçeceğim ve... "Merhaba Morag" diyeceğim.
30, quizá 40 años desde ahora,... cuando estés podando las rosas desde tu silla de ruedas pasaré por la puerta de tu jardín y te diré : "Hola Morag."
Bahçe harika, değil mi?
Buen patio trasero ¿ eh?
Bahçe çitleri.
La cerca del jardín.
Bahçıvan için bahçe kapısını açık bırak.
La verja abierta para el jardinero.
biz bahçe cüceleriyiz bizde kafatası fikirleri var
# Nosotros, los gnomos del jardín # # Tenemos ideas en el cráneo #
Bahçe hortumunu açtım,... babamın saçını taradım ve yanı başına oturup, birinin beni bulmasını bekledim.
Lo lavé con la manguera del jardín, lo peiné, me senté a su lado y esperé a que me encontraran.
Bahçe Market Operasyonu
La Operación Mercado del Jardín.
Frankie, bahçe işlerin için bir avlusu olan bir ev satın alabilirsin.
Puedes comprar una casa y hacer tu jardín.
Bahçe bölümünde mi?
¿ En jardinería?
O zaman bahçe bölümünde ne işin var?
¿ Entonces qué haces en jardinería?
Bahçe işlerine karşıyız.
Señora, estamos en contra de la jardinería.
# Bu aşk bir bahçe kurmuştu.
DE VENTA EN EL BELLO STRATFORD EJECUCIÓN HIPOTECARIA
Bir bahçe. büyük bir bahçe.
¿ Que vez cuando me miras?