English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bakarız

Bakarız translate Spanish

5,818 parallel translation
Onu tedavi edin diğer şifreleri çözmeye sonra bakarız.
Cúrenla, y hablaremos sobre liberar a otra.
Diğer şifreleri çöz sonra Cosima'yı tedavi etmeye bakarız.
Libera a otra, y hablaremos sobre curar a Cosima.
Şöyle kurtlarımızı döküp rahatımıza bakarız.
Quítate los zapatos. Justo así.
Tamam. Neler bulabildiğimize bir bakarız.
Vale, veremos qué encontramos.
Yemekten sonra Gianni sana bir takım ayarlayabilir mi bakarız.
A ver si Gianni puede colarle después del almuerzo.
Bakarız.
Ya lo veremos.
İşe yaraması bile mucize. Gerçek oturma iznin olduğunda gel. Ne yapabileceğime bakarız.
Venme a ver con permiso de verdad y veré lo que puedo hacer.
Onlar olmadan da başımızın çaresine bakarız.
Podemos hacerlo sin ellos.
Eğer dışarıda olacaksak ışık nasıl bakarız ve çekeriz. - Sadece çekeriz.
Tenemos que estar si estamos afuera, y ver como viene la luz y así lo fotografiaremos.
Bölgeyi kolaçan ederiz ve onu yerleştirebileceğimiz başka bir yer var mı, bakarız.
Well, pelearemos con el distrito y veremos si puede ir a otro lugar.
- Toplantıdan sonra notları karşılaştırıp sonuçlara bakarız.
Comparemos notas después de esta reunión - y veremos donde terminamos.
Bakarız.
Veremos.
- Bilmiyorum. Yolda bir yerde durup bakarız.
Bueno, pararé en algún lugar en el camino.
Sonra da icabına bakarız.
Luego nos ocuparemos de él.
Sonra da icabına bakarız adamın.
Luego le eliminaremos.
Bu gece bir kaç binici alıp ona daha yakından bakarız.
Esta noche iré con un par de jinetes y echaré un vistazo de cerca.
Bakarız.
Vamos a ver.
- Tarçın'a seve seve bakarız.
- Nos encantará cuidar a Canela.
Bu yüzden onları parka götürebiliriz diye düşündüm ve ihtiyacı olan var mı bakarız.
Así que pensé que podríamos llevarlas al parque y ver si alguien las necesita.
Komedi filmine bakarız.
Algo, ya sabes, como una comedia...
Bakarız.
Ya veremos.
Evet ve günümüz haritasındaki şüphelileri de karşılaştırabiliriz. O bölgede eşleşen isim var mı bakarız.
Sí, y compararlo con un mapa moderno de la lista de sospechosos, para ver si algún nombre coincide con la localización.
Kendini hazır hissettiğinde bunu söylemen yeter Jenny ve ben seni götürürüz ve bir çaresine bakarız.
Solo di cuándo quieres ver sus cosas, cuando te sientas lista y Jenny y yo te llevaremos y lo resolveremos.
Evet, çaresine bakarız.
Sí, lo resolveremos.
- Şimdi olmaz tatlım, dönerken bakarız.
Ahora no podemos parar, cariño, pero a la vuelta sí podemos.
Ben de sana at nasıl temizlenir, eyer nasıl cilalanır onu öğreteyim. - Yapabilecek misin, bir bakarız.
Te enseñaré cómo cepillar un caballo, pulir una silla de montar.
Yarın tekrar bakarız, olur mu?
¿ Volvemos a verlas mañana?
Genellikle, kurbanın arkadaşlarına, eşine veya aile bireylerine bakarız.
Siempre tenemos en cuenta a los mejores amigos de la víctima... o al cónyuge, o a la familia.
Fakat biz ailenin tümüne bakarız.
Pero nos concentramos en toda la familia.
Bir bakarız.
Investigaré eso.
Bakar mısınız, hanımefendi.
Perdona, señorita.
Şu şahesere bakar mısınız bir?
¡ Mira esa obra maestra!
Pardon bakar mısınız?
¿ Disculpa? ¿ Hola?
Bakar mısınız?
¿ Disculpe?
Neyse, eminim Java'da harikasınızdır. Anlayamadığım aptalca bir bug çıktı. Bakar mısınız?
Además, debes ser muy bueno con Java y no soy capaz de arreglar este error. ¿ Te importaría?
- Bakar mısınız?
Disculpe.
Bir saniye bakar mısınız?
Señorita, ¡ puede venir un momento!
Buraya bakar mısınız lütfen?
¿ Su atención, por favor?
Bir bakar mısınız?
Un segundo, por favor.
Bakar mısınız?
Disculpe.
'Aç gözlerle bakar...'kızın titreyişine, savrulurken kızın...'çözülmüş saçlarından gece,'kız her eylemiyle beklerken ölüleri bir kez daha,'kızardığı belli olur yanaklarının,'yitirir o gün çiçeklerini göl kıyısında.'
"... ojos voraces. Para verla temblar, la nevada de medianoche... de su cabello suelto, la chica, una vez más, todas sus acciones despiertan, el rubor del color en sus mejillas aparece, perdido, con sus flores, aquel día, detrás del lago ".
Buraya gelip şuna bir bakar nısınız.
Debería venir y echarle un vistazo a esto.
Bir saat sonra, tekrar bakarız.
Se comprueba de vez en cuando
Bakar mısınız? Malcolm açıklamasını yaptı.
Miren, Malcolm ya explicó la situación.
Bakar mısınız?
¿ Señorita?
Bakar mısınız, biraz daha soda alabilir miyiz?
Cariño, ¿ podrías traernos un poco más de agua con gas? Gracias.
Bunlara bakar mısınız?
¿ Le importaría echar un vistazo a esto?
- Bakarız.
Lo estudiaré.
Bakar mısınız?
¿ Disculpen?
Bakar mısınız?
Perdone.
Bakar mısınız?
¿ Disculpa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]