English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Ball

Ball translate Spanish

1,241 parallel translation
İyi kalpli ayyaşımızdan buluşma teklifi aldın.
Tienes una cita para el Stoners'Ball. ( Stoner - - drogadicto )
Sana bunu T-ball olayından beri söylüyorum... hani şu dayanamayıp kaçtığın.
El infierno, que hemos estado hablando sobre esto ya que T-ball... que dejar de fumar.
Ballı çay.
Te con miel.
Küçük bir orduyu doyurmak için 3 kiloluk nefis bir tavuk yeterince hot dog ve sosis hazırlayabilirsiniz. Bir değil, iki tavuk şiş 3 kiloluk ballı...
Usted puede preparar un delicioso pollo de tres kilos... suficientes salchichas y chorizos como para que coma un ejército... no uno, sino dos deliciosos pollos asados... un jamón dulce de tres kilos...
Bir aptal bile çocuklara Şokellalı Çikolata Topları ve pamuk helva tadında tahıl gevreği satabilir.
Cualquier idiota puede vender "Chocolatey Chocolate Ball"... y cereal con gusto a algodón de azúcar a los niños.
Player's Ball'a beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim!
¡ Gracias por invitarme a Player's Ball!
Detroit'te Player's Ball denen bir yerde pezevenkler ve fahişelerle beraberim.
Estoy en Detroit en Player's Ball con borrachos y mujerzuelas.
Burası Player's Ball değil.
Esto no es el Player's Ball.
8 Ball, Bloodbath ve arkadaşını ne yapalım?
Bola 8, ¿ qué debemos hacer con Baño de Sangre y su amigo?
- Matt Ball ile konuşuyor.
- Le habla a Matt Ball.
Hindistan'da keneviri ezerler ve ballı süt gibi içerler.
En la India, hacen puré el cannabis y lo beben como si fuese un zumo.
Focault, Huxley, Kempinski... Tapınakçılar hakkında, Bulhakow, H. Ball var. Hiçbirini tanımıyorum.
Focault, Huxley, Kempinski templarios, Buthakow Huxley Ball...
- Ballısın.
- Tienes suerte.
Amma ballısın.
Maldito afortunado.
Sanırım ballı çöreğimizin biyerlerde sakladığı gizli "yüce güçler tozu" var.
- Bueno, la dulce aquí debe tener algún polvo de alto poder secreto
Oyun oynamaya gitmek ister misin?
¿ Quieres ir a jugar Skee-Ball? SÓLO DINERO EN EFECTIVO
Dragon BalI Z'deki Vegeta gibiyim.
Soy como Vegeta en Dragon ball Z.
Dragon BalI Z oynamak ister misin?
¿ Quieres jugar a Dragon ball Z?
Balodan sonra
"after the ball" "Después del baile"
Balodan sonra Çeviri : Andante
"after the ball" "Después del baile"
Bir gün Take Me Out To The Ball Game söylerken, kendini kanayana kadar keseledi,
Un día se restregó hasta sangrar cantando Take Me Out to the Ball Game.
Yüz temizleme jeli, ballı maske.
También incluyo unas muestras, una limpieza facial y una máscara de miel.
Al kendine bir paket beyzbol kartı alırsın.
Toma, comprate un paquete de tarjetas de basket ball
Keşke Skee-Ball, okulda bir spor dalı olsaydı.
Si el lanzamiento de pelota fuese un deporte escolar... ¿ Sabes de lo que estoy hablando?
Tenisi bıraktığımda da hayatımı mahvettiğimi söylemiştin.
¿ Qué-Usted dijo que yo estaba lanzando mi vida lejos \ ~ cuando dejé de T-ball.
Amber Rogers ve onun kardeşine T-Top'ta koçluk yapmıştım.
Entrené a Amber y a su hermano en T Ball.
Amber Rogers'in uzun zamandır T-Top oynadığını sanmıyorum.
No creo que Amber haya practicado mucho el T Ball.
Ne ballı çocuk!
¡ Este niño es muy afortunado!
Virginia ormanlarında Keşmir'e özgürlüğü destekleyen bir grup öğrenci, paint-ball oynarken bulundu.
Un grupo de estudiantes que apoyaban la liberación de Cachemira fueron descubiertos jugando paint-ball en los bosques de Virginia.
Git ve ballı sütle aspirin al. Ve beni yalnız bırak.
Váyase a tomar un vaso caliente de leche con miel y una aspirina, y déjeme en paz.
Ballı bir anlaşma.
De hecho, es un pequeño y muy lindo arreglo.
Ballı şekerler.
Son gotas de miel.
Büyük bardak sıcak çikolata ve ballı ekmek.
Un chocolate caliente grande y pan con miel.
Elías ismini o yazıda bırakmış ve Sonia'yı tek başına bırakıp, ballı kek yemeye kaçmış.
Elias dejo solamente su nombre en el cartel. Se fue y Sonia quedo sola, comiendo leikaj.
Konuşuruz, ballı kek yeriz, çay içeriz. Sadece bir komşu o!
Porque es un vecino de, de más de veinte años... que conversamos, que comen leikaj... que tomamos un té... es un am... es un vecino...
- Sözde "Ballı Penis"
- El vulgo miembro dulce.
Merhaba, ballı çöreğim.
¡ Hola, mi dulzura!
Kanser Balosu için bir Dj tuttuk.
Contratamos a un diskjokey para el "Cancer Ball".
cevizli ballı jambon.
jamón de miel de nogal.
Cevizli ballı jambon.
Un jamón de miel de nogal.
Ve kızım Blair taa Peru'dan eve geliyor... ve cevizli ballı jambon onun kesinlikle favorisidir.
Y mi hija, Blair, viene a casa desde Perú y los jamones de miel de nogal son sus favoritos.
Cevizli ballı jambona ne oldu?
¿ Qué pasó con el jamón de miel de nogal?
Bir daha asla "cevizli ballı jambon" deme.
No vuelvas a decir "jamón de miel de nogal", jamás.
Cevizli ballı jambonu tatmalısınız.
Tienes que probar el jamón de miel de nogal.
Ball var.
- Sí, tenemos algunas Balls.
Bu sıcak ballı sütün, hala istiyorsan.
Aquí está tu leche caliente con miel, si aún la quieres
İki hafta önce gömüldü. Ball's Bluff Devlet Mezarlığı.
La enterré hace dos semanas en el Cementerio de Ball's Bluff.
Oyuna başla!
¡ Vamos Vacas! ¡ Play ball!
- Hakemin düdüğüyle maç başladı top için yazı tura atıldı Raj Saxena, uzun olma avantajıyla, topu çelerek takım arkadaşına gönderdi Kasauli kaplanları biribiriyle paslaştı sahanın... diğer yarısına pasını aktardı, o da Raj Saxenaya Raj Saxena hareketlendi, ama Rohit Mehra, topu Raj Saxenadan kaptı topu bacaklarının arasından geçirdi topu sürüp sıçradı ve basket!
Se ir el silbato del árbitro Y la cerilla comienza. Ball ha sido echado arriba. Raj Saxena, aprovechando el suyo La altura, la pelota se bambolea a un compañero de equipo.
Hmmm. Ballı.
con miel.
- Hiç Lucille Ball kaldı mı?
Aqui hay caricaturas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]