English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bangkok

Bangkok translate Spanish

724 parallel translation
Bangkok'a gidip, konuşabildiğim bütün tanıklarla konuştum, bunlar da Ellen Wagstaff Arden'in... "Ona yardım gidene kadar denize sürüklenmiş olduğunu ifade..."
Fui a Bangkok y entrevisté a los supervivientes... que estuvieron de acuerdo en que Ellen Wagstaff Arden... fue barrida por una ola antes de que pudieran ayudarla.
Bangkok burası işte.
Es Bangkok.
Bak, Bangkok.
Mira, ahí está Bangkok.
Bangkok'ta arkadaşınız var mı?
¿ Tiene amigos en Bangkok?
Bangkok'ta tanıdığım hiç kimse yok.
No conozco a nadie en absoluto.
Bangkok'ta oturan tüm mevki sahibi Avrupalılar için...
Hará una lista de todos los europeos eminentes que residan en Bangkok...
Bangkok'a, sırf gambotta uyumayı sevdiğim için ya da Sör John'un sakalını tarayışını seyretmek için gelmedim.
No vine a Bangkok sólo porque disfruto dormir en un barco o mirar a Sir John peinarse la barba.
Bu kampın, yani yakında Bangkok'u Rangoon'a bağlayacak olan büyük tren yolundaki 16. kampın kumandanıyım.
Soy el comandante de este campo que es el Campo 16 junto a la gran vía férrea que pronto enlazará Bangkok con Rangoon.
Tren hattı şurada Singapur'da başlıyor. Malaya Bangkok, Rangoon.
El ferrocarril empieza en Singapur, Malaya Bangkok, Rangoon.
Japonlar, Bangkok-Rangoon hattını Mayıs ortalarında açmayı istiyorlar.
Los japoneses quieren acabar este tramo en mayo.
İki, düşman Bangkok'dan Rangoon'a askeri birlikler ve önemli kişiler taşıyacak bir tren ile tren hattını açmayı planlıyor.
El enemigo inaugurará ferrocarril con tren especial de tropa y personalidades de Bangkok a Rangoon.
Bir 50 lik koklamak için Bangkok'da bir rahatlama seansı verirdim.
Diera una licencia en Bangkok por una "50".
Her sabah 7 : 50'de Ken'in koçu Bangkok'dan 20, 000 km. Koşup Ken'i kaldırmaya gelir.
Cada mañana, a las 7 : 50, el entrenador de Ken... corre las 13.000 millas que hay desde su cobertizo... y lo despierta.
Bangkok'a gitmiş olabilirler.
Tal vez ellos hayan ido a Bangkok.
Londra Bangkok gibi mi, Bay Bradley?
¿ Londres es como Bangkok, Sr. Bradley?
Hastalığı kötüye gidiyordu. Onu Bangkok'a son götürme girişimimden sonra hiçbir şey yapamıyordum. Umutsuzdum.
Su enfermedad empeoró.
Kabile izin vermiyordu.
Después del último intento de llevarla a Bangkok, ya no podía hacer nada más por ella. La tribu no lo permitía.
Kahire, Bangkok, Cape Town Buenos Aires, Harrow, Hammersmith Stepney, Wandsworth ve Enfield'i bombaladılar.
Bombardean El Cairo, Bangkok, Ciudad del Cabo, Buenos Aires... Harrow, Hammersmith, Stepney, Wandsworth y Enfield.
- Paris-Bangkok yaklaşık 17 saat sürüyor.
Está bien a las 5.
Bangkok'da böyle fırsatlar nadirdir.
Ocasiones como estas son raras en Bangkok.
Bangkok'ta arkadaşlarımın yaptığını yaptım.
Todas mis amigas estaban en Bangkok.
Yves Bangkok'u bilmiyor. Birlikte keşfedersiniz diye düşünmüştüm.
Pienso que deberíamos descubrir Bangkok juntos.
İmkânsız, yarın akşam Bangkok'tan ayrılıyorum.
Imposible, dejo Bangkok mañana por la tarde.
Çünkü sizin farklı olduğunuzu hemen fark ettim. Evet, Bangkok'ta tanıştığım tüm kadınlardan farklısınız.
Porque me di cuenta inmediatamente que tú eras diferente de todas las mujeres que he conocido en Bangkok.
Bangkok'ta sıkılıyor musunuz?
¿ Su vida es aburrida en Bangkok?
Bangkok'a nasıl geldiğimi eve nasıl gittiğimi bilmiyorum.
No sé cómo conduje de regreso a Bangkok.
Bangkok'ta bir görüşme daha istedi.
Sugirió una reunión en Bangkok para discutir los términos.
- Neden Bangkok?
¿ Por qué Bangkok?
Bangkok'ta akrabalarım var.
Tengo parientes en Bangkok.
Bond Bangkok'ta olduğunu bilmiyor.
Bond no sabe que estás en Bangkok.
- Scaramanga Bangkok'ta.
Scaramanga está en Bangkok.
Bangkok'un trafiği Piccadilly'den kötü.
El tráfico de Bangkok es peor que Piccadilly.
Uçak-arabayı Bangkok'un 300 km.
Encontramos el auto-avión abandonado a unos 320 Km.
batısında terk edilmiş olarak bulduk.
al oeste de Bangkok.
Bangkok'daki genç ve bekar bir kadının maceraları.
Las aventuras de una joven soltera en Bangkok.
Bangkok'ta...
En Bangkok...
Kızı Bangkok'ta bulursun.
Se la ve en Bangkok.
Yok, Bangkok'tan aldım.
- No es de nosotros. - No. Lo conseguí en Bangkok.
Bangkok'a, Venedik'e Tokyo'ya, yani seninle gitmek isteyeceğimiz hiçbir yere gidememiş.
Nunca ha estado en Bangkok, Venecia o Tokio, o en esos lugares con los que todos soñamos.
Bangkok hakkında ne düşünüyorsun?
¿ Qué le parece Bangkok?
Başını alıp kocaman penisi olan hippinin tekiyle Bangkok'a gitmek istemedin mi?
¿ No te gustaría liarte con un hippy?
Rio, Sao Paulo, Bangkok...
Río, San Pablo, Bangkok.
Bu yüzden buraya geldim.
Es por eso que vine a Bangkok.
Bunu benden duymadınız ancak Bangkok'da, Laos'da savaş esiri gördüğünü söyleyenler var.
Mira, tu no escuchaste esto de mi, pero hay un par de hombres aquí en Bangkok Que dicen haber visto Americanos prisioneros en Laos, te contactare con ellos.
Bir şey daha var, saygımın bir ifadesi olarak. Bir çek ve Bangkok için biraz cep harçlığı.
Y como símbolo de mi estima, un cheque y un poco de dinero para Bangkok.
Bana sizi bir Bangkok hapishanesine attırmam emredildi.
Mis órdenes son ponerlo en prisión, una prisión de Bangkok.
- Bangkok'da silah bulabilir miyiz?
Debe haber algún lugar en Bangkok que consigamos armas.
Bangkok'da silahlarımızı kaybettik, anlıyor musunuz?
Perdimos las nuestras en Bangkok, entiendes?
Bu ne ya, Bangkok'ta mıyım?
¿ Dónde estamos, Bangkok?
Kamboçya Havayolları, Bangkok'tan gelen, 125 numaralı uçuşun, kötü hava koşulları nedeniyle rötar yaptığını üzülerek bildirir.
Air Camboya se disculpa por el retraso del vuelo 125... de Bangkok, a causa del mal tiempo.
Bu sabah, herkesin kontrolü dışında gerçekleşen nedenlerle Bangkok'ta, bir kemer tokasına bakarak iki saat geçirdim.
Esta mañana, por motivos que no conoce nadie... me he pasado dos horas en Bangkok mirando un cinturón de seguridad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]