English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Banka

Banka translate Spanish

9,561 parallel translation
Malcolm'un banka hesaplarını takip ediyordu.
Estaba rastreando las cuentas de Malcolm.
Benim banka hesabımın düşmanıydı.
Era un enemigo del Estado de mi cuenta bancaria.
Banka müdürü, bu yılın en büyük para teslimatı olduğunu söyledi.
El gerente del banco dice que esta es la entrega de dinero más grande... del año.
Pekala, banka çalışanlarını gözetim altına alacağız.
De acuerdo, pondremos vigilancia en los empleados del banco.
Nihayetinde çok yorulunca ayaklarımı dinlendirmek için... Hyde Park'taki bir banka oturdum... ve bir de baktım sabah olmuş.
Finalmente, sentí tal cansancio que me senté en un banco en Hyde Park para descansar los pies y... lo siguiente que supe es que había amanecido.
Banka.
El banco.
Bu bir hediye kartı değil, banka kartı.
Esto no es una tarjeta de regalo. Es una tarjeta del banco.
Ne kadar ömrü kaldığını öğrendiğinde bir banka oturdu.
Al ver la cantidad de tiempo que todavía le quedaba que vivir...
Koridorun sonunda çelik kapı var ama banka kasası gibi kilitlemiş.
Hay una puerta al final del pasillo que está cerrada como una caja fuerte.
Bay Fernandes... banka zaten ikikez vadesini uzattı.
Hola, Sr. Fernandes El banco ya le dió dos extensiones de plazo.
Banka sadece iki ay müddet verebilir.
El banco ya te dió dos extensiones de plazo.
Banka daha fazla kredi vermeyi reddetti.
El banco se negó a extendernos el plazo para pagar el préstamo.
Ama Mikonos'ta müşterek banka hesabı açtırdılar.
Pero ellos abrieron una cuenta bancaria conjunta en Mykonos.
Şimdi banka soydun!
Sólo robado un banco!
Banka dekontlarınıza baktım ve her gece hesabınızdan para çekiyormuş.
Controlo tus cuentas bancarias... Todas las noches, él retira dinero de tu cuenta...
Banka hesabını kontrol ettin mi?
¿ Viste si tu cuenta bancaria está bien?
Hâkimle konuşup banka hesaplarımı açtırdığında para musluğu için heyecanlanabiliriz.
Asà ­ que, tan pronto como se habla con el juez y ella descongela las cuentas, asà ­, entonces podemos encender el grifo de dinero.
sadece bir banka olduklarını ve hükümet için hesap numarasından başka birşey olmadıkları.
Y segundo, sólo serían un número de cuenta bancaria para este gobierno.
Banka soygunu, şu anda bir banka soyuyorlar.
Robo al banco, están robando el banco.
- Hangi banka?
- ¿ Qué banco?
Tamam, sanal para hesabını, banka hesabına bağlaman gerekecek.
Bien, tendrías que vincular su cuenta de Bitcoin a una cuenta bancaria,
Banka onları evsiz bıraktı.
El banco los desahució.
Pazartesi günü banka el koyuyor, yani...
El banco se lo quedará el lunes, así que...
Banka hesabımızdan çektim.
Lo retire del banco.
Banka çeki mi?
¿ Cheque de viaje?
Kuzenim de eskiden banka soyardı.
Yo tenía un primo que robaba bancos.
Banka patlatıyorsun.
Explotando bancos.
Ne, banka mı?
¿ Por qué un banco?
Bu banka kasasındaki içeriği bana vereceksin.
Me va a entregar el contenido de esta caja de seguridad.
Viyana'daki banka soygunundan arandığını öğrendik.
Nos consta de que le buscan en relación al atraco de un banco en Viena.
Onun gözünde sınırı geçmeyi başarmış banka soyguncusuyum.
Me ve como al ladrón de banco que cruzó el límite estatal.
Ama işin sıkıntısı, banka tüm hesaplarını... Dondurmuş.
Aunque los bancos congelaron sus activos.
Park manzaramızda banka oturan bir polis var.
Nuestra vista al parque obstruida por policías sentados en un banco.
Bu para banka hesabına yatacak.
Este dinero estará en tu cuenta bancaria.
Eski sevgilim banka hesabımdaki tüm parayı çekmişti...
Mi ex me vació completamente mi cuenta bancaria...
Nakit al. Ya da banka çeki falan da olur.
Nosotros aceptamos dinero, o cheques al portador, o lo que sea.
Banka işimi baz alarak bana kredei veriyor.
El banco me prestará dinero basado en mi negocio.
Dostum, eğer rapor edersem banka sorular sormaya başlar ve kredi işi yatar.
Amigo, si hago una denuncia... y el banco empieza a hacerme preguntas, este préstamo no sale.
Ben uçaklarını indirip, banka hesaplarını donduracağım.
Voy apretó aviones, congelar sus cuentas bancarias
Banka arz için sigorta poliçesini imzalamaktan vazgeçti.
El banco de suscripciones ha parado la salida a bolsa.
- Banka yeniden görüşmek istiyor.
El banco quiere volver a reprogramar...
Banka işlerinde babaanneme yardım ediyordum.
Sí, señor, he estado ayudando a la abuela con el banco.
Banka soyan bir meta insan olarak birçok banka varsa ve Arrow da yoksa neden Central Şehri'nde kalasın ki?
Un metahumano robando bancos, ¿ por qué quedarse en Central City cuando tienes un montón de bancos y no a Arrow?
Banka soyguncusuymuş, Starling Bankası olayını açıklıyor.
Ladrón de bancos en serie, lo que explica el Starling National.
Sizler gibi, sosyal medyada paylaşımlar yapardım banka hesaplarımı internet üzerinden kontrol ederdim hatta hastalarıma ait özel çalışmalarımı dahi bilgisayarımda saklardım.
Como usted, utilizaba las redes sociales, comprobaba mis cuentas bancarias online, incluso guardaba archivos confidenciales de mi consulta psicológica en el ordenador.
Bir banka soyguncusu, kendine bir yol çizer bankaya girer, parayı alır ve çıkar.
Un ladrón de bancos, elige una sucursal entra, roba el dinero y se larga.
Ben daha cümlemi bitirmeden bilgisayarımı hackler, kimliğimi çalar ve banka hesabımdaki paranın yarısını harcar.
Esa chica piratearía mi portátil, me robaría mi identidad, y se gastaría la mitad del dinero de mis cuentas bancarias antes de que terminara esa frase.
- Her iki yerde de zincir market, restoran ya da banka var mı bakın?
- ¿ Hay alguna cadena de tiendas, restaurantes o bancos cerca de las dos áreas?
Banka mı soydu, birini mi öldürdü?
¿ Él...? ¿ Robó un Banco? ¿ Mató a alguien?
- Banka soygunu bildirecektim.
Tenemos un robo en el banco.
Banka hacze geldi.
- Aw, el banco nos ejecuta la hipoteca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]