Bannister translate Spanish
275 parallel translation
- Bannister.
- Bannister.
- Arthur Bannister.
- Arthur Bannister.
Bay Bannister arabayı ta San Francisco'dan gönderdi. O burada kullanabilsin diye.
El señor Bannister lo envió desde San Francisco... para que ella lo usara aquí.
- Bannister mı?
- ¿ Bannister?
- Arthur Bannister'ın ta kendisi.
- El mismísimo Arthur Bannister.
Adım Bannister.
Me llamo Bannister.
Bannister ha.
Bannister.
Çocuklar, sizi dünyanın en iyi ceza avukatı Bay Arthur Bannister'la tanıştırayım.
Chicos, os presento a Arthur Bannister, el mejor criminalista del mundo.
Değil mi Bay Bannister?
¿ No es eso, Sr. Bannister?
Şimdi Bay Bannister hepimize içki ısmarlarken... ben de onun için çalışmayı reddederek biraz eğleneceğim.
Ahora el Sr. Bannister va a invitarnos a una copa... mientras yo me divierto rechazando su oferta.
Elbette birinin Bay Bannister'ı eve götürmesi gerekti.
Naturalmente, alguien tenía que llevar al Sr. Bannister a su casa.
Hani "Grisby ile Bannister".
Grisby y Bannister.
- Ortağım Bay Bannister da mı?
- ¿ Mi socio también, el Sr. Bannister?
Bay Bannister'ın dediğine göre bir adam öldürmüşsün.
El Sr. Bannister me dijo que una vez mató usted a un hombre.
Bayan Bannister'a sorun.
Pregúnteselo a la Sra. Bannister.
Evet Bay Bannister.
Sí, Sr. Bannister.
Sen aşka inanıyor musun ki Bayan Bannister?
¿ Cree en el amor, Sra. Bannister?
İnanın Bay Bannister, karınıza da söyledim.
Créame, Sr. Bannister, ya se lo he dicho a su esposa.
Ne kadar istesem de inkar edemem, Bay Bannister... karısının her arzusunu yerine getirmeye çalışıyordu.
No puedo negar, aunque me pese, que el Sr. Bannister... ofrecía a su esposa todo lo que ella deseaba.
Eh, Bay Bannister'ın piknik partisi de onun kişiliğine yaraşır oldu.
Bueno, la merienda del Sr. Bannister fue muy típica de él.
Onca zahmete girildi, o kadar para harcandı, ama... Bannister ne kadar insansa, bu da o kadar piknikti işte.
Mucho trabajo y un gran derroche de dinero, pero... tenía tanto de merienda campestre como Bannister de hombre.
Bay Bannister ve diğerleri seni yanlarına çağırıyor.
El Sr. Bannister dice que vayas.
Pekala Bay Bannister.
Hola, Sr. Bannister.
- Bayan Bannister nerede?
- ¿ Dónde está la Sra. Bannister?
Bay Bannister seni kente, San Francisco'ya... götürmek için bekliyor.
El Sr. Bannister te espera para llevarte a la ciudad, a San Francisco.
Bu seni ilgilendirmez, ama biz "suç ortağı" olduğumuza göre... sana söyleyeyim, Bannister ve Grisby şirketi sigortalı. Ortaklardan birinin ölümüne karşı.
No es cosa suya, pero como somos lo que se llama "compinches en un delito", le diré que la firma Bannister y Grisby está asegurada... contra la muerte de los socios.
Bayan Bannister'la birlikte arabada bekleyeceğim.
Estaré esperando con la Sra. Bannister en el coche.
Meşhur Bannister numaralarından biri.
Es uno de sus famosos trucos.
Bay Bannister kente indi, Bayan Bannister da sinemaya gitti galiba.
El Sr. Bannister está en la ciudad y la Sra. Bannister ha ido al cine.
Alo... Bayan Bannister'la görüşmek istiyorum.
Oiga, quiero hablar con la Sra. Bannister.
Grisby şimdi Bannister'ı öldürmek için oraya gitti.
Grisby ha ido allí a matar a Bannister, ahora.
- Bay Bannister'ı kurtarmak için.
- Para salvar a Bannister.
- Arthur Bannister'ı.
- Arthur Bannister.
Bay Bannister'a ne oldu söyleyin.
¿ Qué le ha pasado al Sr. Bannister?
Ya Bannister?
¿ Y qué pasaba con Bannister?
İzninizle Bayan Bannister.
Con permiso, Sra. Bannister.
- Günaydın Bannister.
- Buenos días, Bannister.
Arthur Bannister, bunu yapabilecek tek adam.
Y tú eres el único que lo puede conseguir.
Merhaba Bannister, nasılsın?
Hola, Bannister, ¿ qué tal va eso?
Merhaba Bayan Bannister.
Sra. Bannister.
Bayan Bannister, size bir koltuk ayırdım.
Sra. Bannister, le he guardado un asiento.
Bunlar büyük Bannister'ın sempati toplamak için uyguladığı taktikler.
Estas son las tácticas jurídicas del gran Bannister para ganarse a la gente.
Tanık sizin Bay Bannister.
Su testigo, Sr. Bannister.
Arthur Bannister.
Arthur Bannister.
Bannister'ı kendi müvekkiline karşı ifade vermeye zorlayamaz ki!
Galloway no puede obligarle a testificar contra su cliente, ¿ verdad?
Bay Bannister kürsüye çıkacak.
El Sr. Bannister subirá al estrado.
Bay Bannister, siz baro üyesisiniz.
Sr. Bannister, usted es abogado.
Biliyor muydunuz Bay Bannister, cinayetlerden hemen sonra...
¿ Sabía usted, Sr. Bannister, que tras los asesinatos...
Bunlar yine Bay Bannister'ın ikna edici duruşma taktikleri.
He aquí una nueva prueba de las argucias judiciales del persuasivo Sr. Bannister.
Bay Bannister, sanık işi neden kabul ettiğine dair... bir şey söyledi mi?
Pregunta : Sr. Bannister, ¿ el acusado dijo algo... sobre por qué había aceptado el trabajo?
Bay Bannister'ın ona işi kabul ettirmek için... denizci lokaline gelerek ikna kabiliyetini kullanması gerektiğini... Bay Bannister'a hatırlattı.
¿ Recuerda el Sr. Bannister que el Sr. Bannister... tuvo que ir a la oficina de contratación y utilizar su fuerza de persuasión... para convencerle de que aceptara el empleo?