Baro translate Spanish
292 parallel translation
- Olmaz baro günü.
- No, se reúne el colegio de abogados. - ¿ El Lunes?
Ama haziran ayında baro sınavına gireceğim.
Pero en junio obtendré mi título de abogado.
Yalnız geçen hafta baro toplantısında... ufak çaplı bir olay yarattım. Dedim ki...
La semana pasada mismo causé algo de sensación en el Colegio de Abogados, al decir- -
Maggi, Scardone'la birlikte, baro avukatı.
Maggi está con Scardone, abogado de oficio.
Bay Bannister, siz baro üyesisiniz.
Sr. Bannister, usted es abogado.
Yıllardır baro üyesisiniz.
Y lo ha sido durante años.
Baro sınavları için evde hazırlanıyor.
Está en casa preparando su examen de abogacía.
- Baro sınavlarına hazırlanıyorum.
- Estudio para el examen de abogacía.
Kral'ın danışmanı ve Baro'nun önde gelen bir avukatı olarak bazen hayatı tehlikede olan insanları da savunmuşsunuzdur.
Como procurador real, Montagu, y abogado destacado... ha tenido que defender a hombres cuyas vidas peligraban.
Tek sorun, orada bir yıl çalışırsam, baro sınavına girmem yedi yerine sekiz yıl alacak.
Aquí tienes un libro de humor. Las operaciones no son nada hoy en día. Te levantarás antes de lo que imaginas.
"Maudet davasıyla bağlantım nedeniyle Baro önünde suçlanmış olduğumu öğrenmek beni çok şaşırttı."
"Estoy estupefacto al saber... que he sido denunciado ante el colegio de abogados, por el caso Maudet."
Savaşmalıyız. Baro'da dostlarım var.
Tengo amigos en el colegio de abogados, ¿ no?
Baro üyesi bir avukat olarak siz, benimle aynı fikirde olacaksınız sanırım jüri karşısında sizin müvekkilinizin bulaştığı işte hiçbir şansı yok.
Ud., como abogado en ejercicio, coincidirá conmigo en que... un recien nacido tiene más peso ante un jurado... que esos crustáceos que ha perdido su cliente.
Baro, bir üyesinin suça iştirak etmesi konusunda... ne düşünür bilmiyorum... ama yasanın bu konuda ne dediğini biliyorum.
No sé qué opine la Barra de Abogados... de que uno de sus miembros concierte una felonía... pero sí sé lo que opina la ley.
Neden New York eyaletinin baro sınavlarına girmiyorsun?
¿ Por qué no haces la prueba y te colegias?
Ya da New York eyaletinin baro sınavlarına gireceğim ve bu da sinirlerimi çok yıpratacak.
O que haga el examen del Colegio, que me parece enervante. - Puedes con ellos.
- Neden baro sınavına girmiyorsun?
- ¿ Por qué no haces el examen? - Tengo miedo.
- Baro sınavı geçmiş olacak.
- ¡ Que habrá acabado mi examen!
Baro sınavını vermemi kutlayacaktık.
Deberíamos estar celebrando que he aprobado el examen.
Bir şey diyeceğim, Gingrich. Baro üyesi olarak, sen de baroya..... bağlıysan tabii, bir başka baro üyesine...
Le diré una cosa, de un miembro del Colegio de Abogados a otro, si es que es miembro del Colegio...
Baro huzurunda olmasam Başka bir şey olmak isterdim
Si no estuviera en la abogacía otra cosa ser me gustaría.
Seni Baro Gözlemcileri Kuruluna rapor edeceğim.
Voy a escribir al consejo de supervisores del colegio de abogados hoy mismo.
Ben bir avukatım, Baro önündeki davada, müvekkilimi temsil ederim.
Soy un abogado, en un juicio ante un tribunal, y represento a mi cliente.
Uzmanlığın nedir, baro sınavlarından kalmak mı?
¿ Cuál es su especialidad, sopla el examen de la barra?
İlk davamı tecavüzcü, avukat, baro ve eyalete karşı açacağım.
Mi primer caso será un pleito contra Ios violadores, Ios abogados, Ia abogacía y eI Estado.
İlişkimizin yanında baro sınavı önemsizmiş gibi görünüyor.
Aprobar mi examen profesional no parece tan importante como lo nuestro.
Yüzde 78... yüzde 78.6 lık ihtimalle Diane'ye baro sınavında yardım etmek için.
Dice que hay un 7 8 % - - 7 8.6 % de probabilidad de que vinieras a ayudar a Diane... a pasar su examen profesional.
- Baro sınavı.
- Su examen profesional.
- Baro sınavını geçiyor, ve avukat oluyorsun sonra da bir şirkette çalışmaya başlıyosun. - Yuck.
Veo que vas a aprobar tu examen profesional... te convertirás en abogada, ejercerás el Derecho Corporativo...
Hatta o gün baro sınavımı geçmiştim.
Hace un año, tras aprobar el examen de ingreso.
Ceza muhakemeleri usulüyle ilgili baro toplantısına geciktiniz.
Ya se le hizo tarde para su junta sobre juicios penales.
Northside'da tahliye işlemlerine bakıyordu ve baro sınavını yeni verdi.
Trabaja en la Delegación Norte. Acaba de pasar su examen profesional.
- Mösyö Balthazar Baro'nun.
- De Monsieur Balthazar Baro.
Montfleury oynayacak!
¡ Montfleury! ¡ Montfleury! ¡ La obra de Baro!
Yaşlı Baro'nun sıfırdan da değersiz mısralarını hiçbir pişmanlık duymadan kesiyorum.
Los versos de Baro son más superficiales que un rondó los interrumpo con placer.
Fred, söyledikleri doğruysa, şirketin en az üç baro kuralını ihlal etti.
Fred, si lo que dice es cierto, tu bufete ha infringido al menos tres normas legales.
Kuralları kır, paranı geri alamazsın, on sentini bile. Anladın mı?
Si rompes las reglas, no tendras tu baro de regreso, ni un puto centavo. ¿ Entiendes?
Gazete editörleri, Amerikan Baro Birliği.
Directores de periódicos, abogados.
Baro sınavına çalışıyordum.
Estudiado.
Baro sınavına çalışıyorum.
- Estudiando para mi examen de abogacía.
- Fakat baro sınavı...
- Pero mi examen de abogacía...
Baro sınavına girmek üzeresin.
Una pregunta de práctica para tu examen de abogacía.
Baro sınavında en yüksek notu alamadın. En yüksek ikinci notu almışsın.
No sacaste la nota más alta del examen de abogacía... pero sacaste la segunda más alta.
Baro sınavında sorulmuştu.
Estaba en el examen de abogacía.
Hala baro sınavına mı çalışıyor?
¿ Aún estudia para el examen de abogacía?
Baro sınavı?
¿ Abogada?
Baro sınavını geçmiş.
Aprobó el examen.
Ocak 1941'de, Baro sınavını kazandım.
En enero de 1941 me recibí de abogado.
Hukuk fakültesine gittin, baro sınavına girmedin.
Fuiste a la escuela de leyes, nunca te recibiste.
Baro sınavlarınızı geçmişsiniz. Üniversiteden sonra eli yüzü düzgün bir teklif almadığınız ve bir yerlerden başlamak zorunda olduğunuz için buradasınız.
Se han licenciado en Derecho, están aquí porque no han tenido otra oferta, y tienen que empezar.
Baro sınavını vermeye çalışacağım.
¿ Un batacazo en el examen? ¿ Jake?