Benes translate Spanish
116 parallel translation
Benes!
¡ Benes!
- Benes'i öldüremediklerini biliyorlar.
- Saben que no lograron matar a Benes.
- Benes bunu kontrol etmeyi biliyor sanırım.
- Supongo que Benes sabe controlarlo.
Ayrıca, Benes'i bu ülkeye getirdi.
Además, trajo a Benes al país.
Benes'in beyni.
EI cerebro de Benes.
Aradaki dokuya zarar vermeden ona ulaşmak olanaksızdır...,... ki bu da Benes'in ölümü demek olur.
Imposible llegar a él sin dañar el tejido intermedio, lo cual sería fatal para Benes.
Benes'in vücut ısısını inanılmaz düşüreceğiz.
Benes estará en hipotermia profunda.
Benes'in doğal savunma sisteminden.
La defensa natural del cuerpo.
Benes yaralandığında oluşmuştur.
Habrá sucedido cuando hirieron a Benes.
Benes'e zarar vermeden şu duvar boyunca bir tüpü çalıştırabilir miyim?
¿ Podría hacer pasar un tubo por esa pared sin dañar a Benes?
Yapmamız gereken tek şey şnorkeli şu hava odacığına bağlamak. Benes soluk aldığında oksijeni tanka itmek için yeterli basınç oluşacaktır.
Hay que enganchar el tubo de respiración a esa cámara de aire, y cuando Benes inhale, debería haber suficiente presión para llevar el oxígeno al tanque.
Benes'in kulak zarından süzülerek ulaşıyor.
Se filtra por el oído de Benes.
- Benes'i kurtarmak için her şeyi yapacağım.
- Haré todo lo posible para salvar a Benes.
Benes'i öldürmesi için ona kusursuz bir fırsat verdin.
Le ha dado la oportunidad perfecta de matar a Benes.
Tüm amacı Benes'i öldürmek olan bir fanatik!
¡ Un fanático cuyo propósito es matar a Benes!
Benes'i öldürmek demek.
Eso mataría a Benes.
Analist Sandra Benes.
Analista Sandra Benes.
Şunu bir daha canlandıralım, izin verirseniz, Bayan Benes çünkü bu hikayeyi bir çok kez dinledim.
Permítanme que reconstruya esto, para la Srta. Benes ya que he escuchado esta historia muchas veces.
Elaine Benes, bu Joel Horneck.
Elaine Benes, él es Joel Horneck.
Bir şey daha var, Benes.. .. cinsel eylemle ilgili.
Y una cosa más, Benes en cuanto a la actividad sexual.
Bir şey daha var, Benes cinsel eylemle ilgili.
Y una cosa más, Benes en cuanto a la actividad sexual.
- Ve bir kaç kez dışarı çıkmışlar... ama, anlaşılan, adam eve döndüğünde Benes dövmesinin çok da kolay çıkmadığını farketmiş.
- Sigue. - Salieron algunas veces pero, al parecer, cuando él volvió a casa descubrió que el tatuaje de Benes no se va tan fácilmente.
- Alton Benes babanız mı?
- ¿ Alton Benes es tu padre?
Alton Benes ile yemek yiyeceğimize inanamıyorum.
No puedo creer que vayamos a cenar con Alton Benes.
- Afedersiniz, Bay Benes.
- Disculpe, Sr. Benes...
- Bay Benes?
- ¿ Sr. Benes?
Elaine Benes ile birlikteyiz porno film yıldızı yeni filminin setinde "Elaine Üst Batı Yakasını Yapıyor".
Estamos con Elaine Benes estrella del porno en el set de su nueva película "Elaine lo hace por todo Upper West Side."
Jerry, Elaine Benes'i sen keşfettin.
Jerry, tú descubriste a Elaine Benes.
- Alo, arayan Elaine Marie Benes.
- Hola, soy Elaine Marie Benes.
Elaine Benes.
Elaine Benes.
Elaine Benes Kennedy Jr.
Elaine Benes Kennedy, Jr.
- "Elaine Benes tarafından" mı?
- ¿ "Por Elaine Benes"?
Elaine Benes?
¿ Elaine Benes?
Deion Benes?
¿ Deion Benes?
Elaine Benes adında bir karakter olacaktı sanıyordum.
Creí que habría un personaje llamado "Elaine Bennis".
Justin Pitt, bu hanım Elaine Benes.
Justin Pitt, le presento a Elaine Benes.
Girin, Miss Benes.
Pase, señorita Benes.
- Ben Elaine Benes.
Soy Elaine Benes.
Tamam, Benes. Seni listemize koyuyoruz.
Muy bien, Benes, pasará a la lista.
Benes'sin, değil mi?
Es Benes, ¿ verdad?
Listemizdesin Elaine Benes.
Está en nuestra lista : Elaine Benes.
Bayan Benes, sakız mı çiğniyorsunuz?
Srta. Benes, ¿ está masticando chicle?
- Hoşça kalın, Bayan Benes.
- Buen día, Srta. Benes.
EIaine Benes'i görmeye geldim.
- Voy a visitar a Elaine Benes.
Benes.
¿ Benes?
Belki Bayan Benes Jerry SeinfeId'in koltuğun çalındığı saatte bunu imzaladığını açıklayabilir.
Tal vez la Srta. Benes pueda explicar por qué Jerry Seinfeld firmó para recibir el paquete justo cuando se robaron el sofá.
Benes'sin, degil mi?
Es Benes, ¿ verdad?
Rick, bu benim çok çok eski bir arkadaşım. Elaine Benes.
Rick, esta es una muy vieja amiga.
Telsiz mi, Benes'in yaşamı mı?
¿ La radio o la vida de Benes?
Tamam, Benes.
No pienso pagarle.
Seni listemize koyuyoruz.
Muy bien, Benes, pasará a la lista.