Bete translate Spanish
53 parallel translation
Aynı akıbete uğramamak için ne yapacağız?
¿ Cómo evitaremos semejante destino?
La Bete.. o geldi!
La Bete! , el viene!
Jean La Bete!
Jean La Bete!
Hey, Jean La Bete!
Hey, Jean La Bete!
Jean La Bete!
... Jean La Bete!
Jean La Bete'nin işini bitirmek için İhtiyar Bozayı Adam dan daha fazlası lazım.
Toma mas que un viejo oso grizzly para terminar con Jean La Bete
La Bete, sen bana onun öldüğünü söyledin, Geçen yıl ve önceki yıl bunu söylediğin için ben sana altın ödedim.
La Bete, me dijiste que estaba muerto, año pasado y el año anterior te he pagado oro que que me digas
Jean La Bete.. param var.
Jean La Bete tengo dinero
Jean La Bete param var diyorsa parası vardır.. .. parası vardır..
Cuando Jean La Bete dice que tiene dinero él tiene dinero
Gerçi Jean La Bete hala ondan daha akıllı.
Jean La Bete aún más inteligente que él pienso
Yakında sana tuzakçılık hakkında herşeyi öğreteceğim, o zaman Jean Le Bete'ye daha fazla ihtiyacın olmayacak,
Pronto voy a enseñar todo sobre trampas entonces tu no necesitarás mas a Jean Le Bete, umm
Belkide Jean La Bete bin doları boşa ödedi.
Tal vez Jean La Bete pagó mil dólares a cambio de nada
Bundan sonra artık Jean La Bete yine sarhoş olacak diye kaygılanma.
Después de esto no tendrás que preocuparte que Jean LaBete se ponga borracho
Jean La Bete bazen senin bir ismin olduğunu dahi unutuyor.
Jean La Bete a veces se olvida de que usted tiene un nombre
Jean La Bete ölecekti.
Entonces Jean La Bete estaría muerto
Jean La Bete and could not live without you.
Jean La Bete y no podría vivir sin ti
Jean La Bete başka bir kadın bulacak!
Jean La Bete encontrará otra mujer!
Zamanı geldiğinde aynı akıbete uğrayacaklar.
¿ Y qué hay de mis amigos?
"ölümden beter bir akıbete hazırlanın."
"Prepárese para un destino peor que la muerte, aviador inglés".
30 savaşçımız ile birlikte aynı akıbete uğradı.
Tuvo la misma suerte que 30 de nuestros guerreros.
Daha bete olmuş!
Se ve peor. No sé.
Cibinlikli yataklar, duvar resimleri, mumlar. "Bete noir" ının bir vampir olması normal tabii.
Camas con dosel, trompe I'oeil, velas. Por eso tu bestia negra era una vampiro. Bestia negra.
Tony'nin "bete noir" ını.
La bestia negra de Tony.
- Bete'yle tanışmanı istiyorum.
- Quiero que conozcas a Bete.
- Bete.
- Bete.
- Evet, atlayın.
- Sà , súbete.
Ve onu karşı çıkmasaydık biz de aynı akıbete uğrayacaktık.
-... y si no lo hubieramos rechazado- - - Señor Green... nos hubiera hecho lo mismo a nosotros.
Tüm kanıtlar, yıkıcı görevleri olan ve muhtemelen de şiddet içeren bir akıbete uğrayan, tehlikeli bir adama götürüyor bizi.
Todas las pruebas apuntan a un hombre peligroso con un plan destructivo que muy probablemente se encontró con un final violento.
Bete probleminle ilgileniyor...
¿ Te estás haciendo cargo de tu problema de glán...?
"bete," senin "bete" problemin.
Tu problema glandularia. Tu problema glandularia.
"Bete" probleminle ilgileniyor musun?
¿ Te estás haciendo cargo de ese problemita glandulario?
"Bete" problemin nasıl gidiyor?
¿ Cómo va ese problema glandulario?
"La Bete du Gevaudan."
"La Bete du Gevaudan."
"1766'da, Lozere'nin bir vilayetinde la Bete 100 kadar insanı öldürdü."
"En 1766 en la provincia de Lozere, la Bete mató a más de cien personas".
La Bete 100'den fazla kişiyi öldürdü. Kötü şöhreti yayılmaya başladığında, Kral 15. Louie en iyi avcılarından birini onu öldürmesi için yolladı. "
La Bete mató a más de cien personas, volviéndose tan conocida que el rey Luis XV mandó a uno de sus mejores cazadores para intentar matarla ".
"Karısının ve dört çocuğunun yaratığın ilk avları olduğunu iddia eden ünlü bir avcı tarafından, La Bete tuzağa düşürülüp öldürüldü."
"Se cree que la Bete fue finalmente atrapada y asesinada por un cazador de renombre que dijo que su mujer y cuatro hijos fueron los primeros en ser apresados por la criatura".
- Sen, arabaya bin, işin bitti.
- Súbete al auto, ya acabaste.
- Arabaya bin.
Súbete en el auto.
Şimdi arabaya bin de gidelim.
Súbete en el auto para que nos vayamos.
Bütün askerleri korkak ve aşağılık bir akıbete maruz bırakmak için.
Solo para someter a cada soldado a un cobarde e innoble destino.
Evet, Bete test aşamasındayız.
Sí, estamos en proceso de prueba.
Her türlü akıbete hazırlıklı olmak gerekiyor.
Solo debemos prepararnos para cualquier posible resultado.
Hareket etmek zorundalar ya da avları gibi aynı akıbete uğrarlar sıcak çarpmasından olduğu yere yığılan yaratıkların akıbetine.
Deben mantenerse en movimiento, o correrían la misma suerte que sus presas : Las criaturas que han colapsado por el calor.
Şu anda senin de aynı akıbete uğramadan korkuyorum.
Ahora me preocupa que tú termines como Chris Reyes.
- La Bete.
La Bete.
- Gevaudan Canavarı.
La Bete de Gevaudan.
La Bete.
La Bete.
La Bete Du Gevaudan!
La Bete du Gevaudan!
Aynı akıbete gitmeni seyredemem
No puedo dejarte partir hacia el crepúsculo.
- Bete noir.
Bonito.
Kritik kitle eylemine kayıt ol!
Suscr ¡ bete a las acciones de masa cr ¡ tica.