Beth translate Spanish
5,296 parallel translation
Başka neden canavara dönüşüp şu Beth denen kızı öldürsün ki?
¿ Por qué otra cosa se hubiera convertido y hubiera matado a Beth?
Ama medya bunu çok kısa bir zamanda öğrenir. ... özellikle Beth onlardan biri olduğu için.
Pero solo es una cuestión de tiempo que los medios lo descubran, especialmente si Beth era uno de ellos.
Aman Tanrım, Beth.
Dios mío, Beth.
Yani burada iyiyi oynamak esas. Beth senin hızlanmanı istiyor.
Así que jugar bien es esencial.
Al sana aktif dosyalar.
Beth quiere que vayas sobre la marcha. Aquí están los expedientes abiertos.
Teğmen Beth Davis ile konuşmak istiyorum.
Me gustaría hablar con la Teniente Beth Davis.
Ben aşağıdaki sokaktan komşunuz Beth'im.
Soy tu vecina Beth de la calle más abajo.
Birim şefine gideceğim ve herkese senin sadece benim bildiğim bir sırrını açıklayacağım ve bu seni bitirecek.
Veré a Beth y a tu Capitán de División... y les contaré esa cosita que yo sé y nadie más sabe... y te arruinaré.
- Beth.
- Beth.
O da bizden biri Beth.
Es uno de los nuestros, Beth.
Gereken bir şey varsa çekinme, Beth.
Cualquier cosa que necesites, Beth.
Beth seni seçti.
Beth te eligió.
Neden Beth'e kendin sormuyorsun?
¿ Por qué no se lo preguntas tú mismo a Beth?
Beth, çatı katındaki merminin balistiği geldi.
Beth, balística volvió con el plomo del techo.
Beth Davis.
Beth Davis.
Beth...
Beth...
Beth ikimizi tanıştırdığında orada iki haftadır çalışıyordum ve işte karşınızda!
Había estado trabajando allí por alrededor de dos semanas cuando Beth nos presentó y... ¡ Ta-da!
- Yani hepsi Beth'den kaynaklanıyor.
Así que es culpa de Beth.
Bence Beth, onun Beth'e olan ilgisinden daha çok ilgi duyuyor ona.
Creo que ella está más enamorada de él que él de ella.
- Beth?
¿ Beth?
Bütün gece içtin Beth.
Bebiste toda la noche, Beth.
Beth!
¡ Beth!
Kapat şunu Beth!
¡ Apágalo, Beth!
Beni dinle Beth.
Escúchame, Beth.
Kapat şunu dedim sana Beth!
¡ Que lo apagues, Beth!
Beth?
¡ ¿ Beth? !
Beth, seni seviyorum.
Beth, te quiero.
Yapma Beth...
No, Beth...
Beth, lütfen!
¡ Beth, por favor!
Beth'i gördünüz mü?
¿ Han visto a Beth?
Beth, kapat şunu.
Beth, apágalo.
Beth'in babasına gittim.
Y me dirigí a la casa del padre de Beth.
Beth öldü.
Beth está muerta.
Bu Beth'in kızı.
Esta es la hija de Beth.
Eğer bu o mektuplarla ilgiliyse Beth görmeden onları attım.
Si esto es sobre esas cartas... Las tiré antes de que ella las viera.
Ben Beth Bridges, merbaha.
Beth Bridges, hola.
Bayan Bridges, Beth lütfen polisi arama.
Srta. Bridges... Beth, por favor, no llames a la policía.
Bizler Beth Elohim cemaatinin üyeleriyiz.
Somos miembros de la congregación Beth Elohim.
Beth'i ararım.
Voy a llamar a Beth.
Ben teğmen Beth Davis.
Soy la Teniente Beth Davis.
Beth arkadaşım.
Esa es Beth, una amiga.
Teğmen Beth Davis, dedektif Jack Larsen.
Teniente Beth Davis, detective Jack Larsen.
Arkadaşın Beth Davis'in 12 yıl önce akademiye girmeden önceki hayatı hakkında hiçbir bilgi yok.
Tu amiga Beth Davis no existió hasta que fue a la Academia 12 años atrás.
Beth, bu taraftan.
Beth, por aquí.
Beth, seni görmek çok güzel.
Beth, me alegro de verte.
Beth, böldüğüm için özür dilerim ama Detektif Larsen ile konuşmam gerek.
Beth, perdón por interrumpir... pero debo hablar con el detective Larsen.
- Beth'e herşeyi anlatacağım.
- Se lo contaré todo a Beth.
Beth'i arıyorum.
Llamaré a Beth.
Beth onu bilgisayarın arkasına mahkum etti.
Beth le tiene atrapado ante su computador.
- Ben Teğmen Beth Davis.
Soy la Teniente Beth Davis.
Beth?
¿ Beth?