Binlercesi translate Spanish
513 parallel translation
Kilisenin önünde binlercesi toplanırsa hiç de güzel bir manzara olmaz.
Cuando vea a miles de ellos delante de la catedral... No es una bonita estampa.
Bahar gelir, binlercesi neşelenir
" Luego llega Abril Y en el bosque todos dan...
Ve sonra binlerce binlercesi geldi. Anlıyorum.
Y luego fueron miles y miles.
ve bu saatte, Parti Yoldaşlarımızın binlercesi şu an şehri terkediyor.
A estas horas, decenas de miles de nuestros Camaradas del Partido están partiendo ya de la Ciudad.
Bu sokaklarda senin gibi binlercesi var.
Hay miles como tu en calles como éstas.
Kazbah'ta bu yapılardan yüzlercesi binlercesi vardır.
No hay una Casbah, hay cientos. Miles.
Ya hepsini bulup, öldürürseniz? Ya hepimizi öldürürseniz? Avrupa'nın her köşesinden binlercesi kalkıp yerimizi dolduracaktır.
Aunque los localicen y los maten nos maten a todos miles se alzarán y ocuparán nuestros puestos.
Küçük yuvalarında küçük aileler, binlercesi, tüm İngiltereye dağılmışlar.
Cada familia, su casita, por toda Inglaterra.
İkisi de masanın üstünde, binlercesi.
- Tienes los dos en la mesa. - Son turcos. - Los hay a miles.
Burada onlardan binlercesi ve aileleriyle birlikte tümü bu alanda...
Hay miles más de ellos por los alrededores.
Binlercesi enterne edildi.
Miles fueron recluidos.
Bir el hareketi ile düşman ordularından binlercesi imha eder.
Aniquila ejércitos de cientos sin ayuda.
Buna katılmak isteyen, Miktarı küçük olabilir hayatında erdemli zevklere sahip olacak bunun yanında kutsal nilüfer çiçeklerinden binlercesi üzerinde imtiyazlı bir koltuğu olacaktır.
Aquellos que participen, por pequeña que sea la cantidad gozarán así de placeres virtuosos en esta vida sin mencionar el privilegio de encontrar un sitio entre los millares de flores de loto sagradas.
Bizim gibi binlercesi var baba.
Hay miles de nosotros, papá.
Seninki binlercesi.
Tú, miles de dólares.
Eğer Enright Evi'ni protesto eden bir metni imzalarsanız The Banner büyük zevkle yayımlayacak ve kazanacağız. Çünkü binlercesi bizim gibi düşünüyor. Binlercesi, tek kişiye karşı.
Si firman una protesta contra la Casa Enright El Banner la publicará con gusto y ganaremos, porque somos miles miles contra uno.
Ve binlercesi kendilerine iyi bir yaşam sunacak işlerde çalışmak için meslekten ayrılıyor.
Y miles renuncian cada año por trabajos que pagan bien.
Burada binlercesi olmalı.
Sí, probablemente 100.000.
Hem de binlercesi.
Miles.
Utah'ta onlardan bizi bekleyen binlercesi var.
Hay miles de ellos esperándonos en Utah.
Bugün burada yüz asker var, yarın binlercesi gelecek,
Hoy hay cjen soldados, manana seran mjles.
- bizim gibi binlercesi, baba.
- Somos miles, padre.
Binlercesi böyle görünür.
Miles de ladrones responden a esa descripción.
Hem de binlercesi.
¿ No es razón suficiente?
Onun gibi binlercesi de umurumda değil!
¡ Ni por mil como ella!
"Binlercesi tarafından kazanılan ganimetler için bir kişi mi hak isteyecek?"
"¿ Puede uno reivindicar lo ganado por miles?"
Buradalar. Binlercesi.
¡ Ahí llegan, son miles!
Yüzlercesi, binlercesi uygun adım daire çiziyorlar.
Cientos de ellos. Miles marchando en círculo.
Onlarcası, yüzlercesi, binlercesi, bitmek bilmeyen bir insan, hayvan ve bir o kadar sığır, sel halinde, Sfenks Bulvarı'na aktı.
Por decenas, cientos, millares un río interminable de hombres, bestias y cargas, e incluso, mucho ganado, entrando por la Avenida de las Esfinges.
Bunlardan binlercesi var bende. Savaştaki insan hikâyeleri.
Tengo millones de anécdotas, pero sin interés humano.
Meraklılar, onlarca, yüzlerce ve sonra binlercesi, roket teknolojisi hakkında çalışmalara başladı.
Decenas, cientos, y luego miles de entusiastas comenzaron los trabajos prácticos en la tecnología de cohetes.
Binlercesi var, yararsız ağaç hep onların üzerinde duruyormuş. Neredesiniz?
Miles de pepitas estaban enterradas bajo las raíces del árbol.
Kümeslerinde binlercesi var. Dışarı.
Sálvese quien pueda, gallinitas.
Binlercesi.
Miles.
Bu renkte binlercesi var. Boya dostum, boya.
No hace falta, hay muchos de ese color.
Binlercesi var!
¡ Miles de ellos!
Bir kişi varsa başkaları da olmalı. Belki de binlercesi. Ve hepsi şu an reislerini arıyordur.
Donde hay uno debe haber otros, quizá miles, y todos ellos están buscando a su jefe.
"Onların binlercesi burada, İspanyollarla birlikte hayatlarını kaybetti."
Muchos de ellos, miles de ellos quedaron aquí, con la tierra española como mortaja. "
Binlercesi peşimize düşecek.
Habrá miles persiguiéndonos.
Selenitler, hem de binlercesi.
Selenitas, miles de ellos.
Binlercesi geliyor!
¡ Rápido! ¡ Vienen miles! ¡ 612!
- Singapurda fırtına var... - Binlercesi evlerinden oldu.
El tifón Jago golpeó a Singapur hace una hora y miles de personas quedaron sin hogar con la erupción volcánica en Jakarta.
Eskiden birkaç yüz cesedin yeteceğini sanırdık sonra gördük ki, binlercesi bile az geliyor ve bugün, ölenleri sayamıyoruz bile.
Creímos que cientos de cadáveres bastarían luego vimos que miles eran muy pocos hoy no alcanzamos a contar todos los muertos.
İlgilenmiyorsanız bu fırsata balıklama atlayacak binlercesi var.
Oiga, si no le interesa, seguro que hay miles de personas deseosas de aprovechar esta oportunidad.
Çok hızlı zıplıyorlardı ve yüzlercesi, binlercesi vardı!
¡ Saltaban! ¡ Muy rápido! ¡ Eran centenares!
Hem de binlercesi.
Cientos de ellos.
- Binlercesi.
- Miles de ellos.
Yani yumurtalardan bunun gibi binlercesi mi çıkacak?
Si dice que esos huevos nacerán, habrá miles de esas cosas.
Kitaplar genç adam. Hem de binlercesi.
Libros, joven, libros.
Benim gibi binlercesi yaşıyor İtalya'da.
- ¿ Por qué?
Böyle binlercesi var.
Hay miles de motivos.